yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (2)
    • medya (0)

    1. başrollerini şener şen ve uğur yücel'in paylaştığı 1996 yapımı sinema filmi. yavuz turgul'un yazıp, yönettiği filmdir. müziklerini erkan oğur yapmıştır.

    gelmiş geçmiş en iyi türk filmeri arasında yer alır benim nazarımda.

    13 ocak 2018 15:19

    2. başroldeki şener şen ve uğur yücel'in yanında, sermin hürmeriç, kamran usluer, güven hokna, settar tanrıöğen ve kayhan yıldızoğlu gibi birçok değerli oyuncuyu da izleme imkanı veren 90'lı yılların en özel filmlerinden.

    şener şen ve yavuz turgul ikilisi neredeyse her 10 yılda bir buluşup, çektikleri filmler aracılığıyla türk sinemasına katkıda bulunan iki özel isim zaten. yavuz turgul hikayeyi öyle güzel kaleme alıp, aynı zamanda da bir o kadar iyi yönetiyor. buna karşın şener şen ile de öyle iyi paslaşıyorlar ve o da yarattığı karakterle devleşiyor ki sonucunda ortaya çıkan fimler zaten herkesçe biliniyor. türk sinemasına birer armağan niteliğinde adeta.

    bu filmde de hikaye aslında çok yalın. arkadaşlık, ihanet ve aşk üçgeni üzerine inşa edilmiş bir yapım. hesaplaşmalar, geçmişe dönük yapılan bir yolculuk ve o yolculukta ana karakter baran'a hikayenin bir yerinden eşlik eden, bambaşka bir karakter cumali. beni en çok bu filmde cumali rolüyle uğur yücel etkilemişti. oyunculuğuyla filme farklı bir ivme kazandıran bir karakter çıkardı resmen ortaya ve unutulmaz filmleri arasına ekledi eşkıya'yı böylece.

    --------buradan sonrası spolier içerir.--------

    filmde keje ve baran'ın yer aldığı sahnelere zaten diyecek bir şey yok. ana karakterler ve hikaye onlar üzerine kurulu çünkü. yalnız filmin sonundaki cumali'nin ölüm sahnesi beni ilk izlediğim günden beri hep çok etkiledi, hala da her izlediğimde aynı şekilde etkilemeye devam ediyor. uğur yücel'in o anki ses tonu, yüzündeki acı, buna rağmen şener şen'in sakinliği, bakışları, ona ölümü anlatışı çok başka bir yere götürüyor o an insanı. izlemiyor, aksine o anı bizzat siz de yaşıyorsunuz.

    cumali: çok korkuyorum eşkıya beni bırakma çok korkuyorum… çok.

    baran: korkma sadece toprağa gideceksin… sonra toprak olacaksın… sonra sularla birlikte bir çiçeğin bedenine yürüyeceksin… oradan özüne ulaşacaksın… çiçeğin özüne bir arı konacak… belki… belki o arı ben olacağım.

    ---------------------spolier bitti------------------------

    aslında dikkatli incelediğinde çok basit bir ifade şekli. metin ve replikler çok yalın, oyunculuklar yalın, gerek mekan, gerek kullanılan teknik hiçbirinde abartılı tek bir şey yok. işte bu yüzden hem o dönemin hem de bugüne dek yapılmış ve halen yapılmakta olan filmlere tümden bakıldığında, eşkıya çok özel bir yere sahip benim için. zamansız bir film yani. tıpkı diğer tüm yavuz turgul filmleri gibi.

    14 ocak 2018 03:10

    ilginizi çekebilecek benzer başlıklar