1.
body positivity hareketi gibi iyi niyetle başlayıp, kendilerine mağduriyet yaratmaya çalışan "social justice warrior"lar yüzünden korkunç bir yöne gitmiş hareket. 1960'ların sonunda Judy Freespirit'in yazdığı bir manifesto ile temelleri atılıyor. ana düşünce obeziteye karşı yapılan sistematik baskının seksizm ve misojeni ile yakından bağlantılı olması.
her bireyin kendi bedeni üzerinde istediğini yapma hakkı bulunmakta. bir insanın kilosu ya da yaşam tarzı başkasının üzerinde konuşması gereken bir konu değil. o yüzden bireysel herhangi bir eleştiriden kaçınıyorum. gelelim bu hareketin savunduğu noktalara:
-"diyetler hiçbir işe yaramaz. herkesin bir set point'i, yani genetik olarak belirlenmiş kilosu vardır. istediğin kadar diyet yap, eski haline döneceksin; kendini değiştirmeye çalışma."
genetik sizin yağ dağılımınızı, boyunuzu, saç renginizi, vs etkiler. kilo ile genetiğin bir bağlantısı yoktur. eğer olsaydı obezitenin insanlık tarihinin ilk zamanlarında da görülen bir şey olması gerekirdi. ilk zamanları geçtim 1900'lere kadar fazla kilosu olan insanlar sadece zengin/ kalorisi yüksek besinlere ulaşımı olan kişiler.
-"kilo ile sağlığın hiçbir bağlantısı yoktur. 200 kilo olmanız sizi sağlıksız bir insan yapmaz. yağ sizin yaşamınızı kötü anlamda etkilemez."
bunu cidden söyleyen aktivistler var (bkz: marilyn wann). ben 5 kilo alsam yürümem yavaşlıyor, hafiften nefesim kesiliyor spor yaparken ama sen bilirsin yani. bu hareketin kurucusu Judy Freespirit öldüğünde ayağa kalkıp yürüyemeyecek kadar kilolu idi bu arada. kendisinin savunucularına göre ölümünün kilo ile hiçbir ilgisi yok, yersen.
-"çocukları beslenme konusunda serbest bırakmalı, onları asla yemek üzerinde seçimler yapmaya zorlamamalısınız. onlara kilo vermelerini söylemek baskıdan başka bir şey değildir."
bu beni en çok sinirlendiren konu. 7 yaşında diyabet hastası haline gelen çocukların yaşadığı amerika'da bu laflar, bilemiyorum. 10 yaşlarında bir kızın haberi vardı, fazla kiloları yüzünden hareket edemez hale gelip bir yangında ölen (linki bulursam ekleyeceğim). bunun için bile suçun tamamen kilolu insanlara yardım edemeyen itfaiyede olduğunu söyleyen aktivistler vardı. normal boyutlardaki bir erkek 200 kilodan fazla ve baygın olan bir insanı nasıl taşıyabilir, cevap yok.
umarım bu hareket azalarak biter ve diğer ülkelere çok sıçramaz.
3.
çok sinirlendiriyor bu kavram beni. boğazını tutamayan bir takım kendini bilmezlerin uydurması. nasıl ki sigaraya, alkole bağımlı olunabiliyor, bu kavramı savunan insanlar da aynı şekilde yemek yemeye bağımlılar ve en kötü tarafı bu bağımlılıklarının farkında değiller. kendi kendilerini aklamak için saçma sapan söylemlerde bulunuyorlar. yok fazla yemek sağlıksız değilmiş, kilo genetikmiş vs. aynen kardeşim genetik, bir günde 5 kişilik yemek yemenle hiç alakası yok.
4.
Ben mi yanlış biliyorum arkadaşlar "acceptance" yüceltmek vs. gibi bir anlama gelmiyor ki. Kimse demiyor zayıf insan kalmasın, herkes onlarca kilo alsın, yağ sağlıktır? Eğer bahsi geçen şişman siz değilseniz nasıl oluyor da kendinizde konuşma hakkı bulabiliyorsunuz? Umarım aynı sağlık hassasiyetini kendinize de gösteriyorsunuzdur, çünkü sizi ilgilendiren kısım yalnızca bu.
5.
Body acceptence akımının bir parçasıdır. Yani güzellik algısına uygun olup olmamasından bağımsız olarak vücudu olduğu gibi kabul etmektir. Fiziksel sağlığınızı bilmem ama akıl sağlığınızda harikalar yaratacak bir akımdır bu.
Kilolu diyince aklınıza neden obezite geliyor anlamıyorum. Bu aynı alkol kullanan birine alkoliksin demek gibi. Kendimi bildim bileli zayıfım, hiç aklıma tanımadığım insanları kilosundan dolayı eleştirmek gelmedi. Empati kurmak, kibar davranmak çok zor şeyler değil. Burada yapılan zorbalık insanlara fazla kilolarından daha çok zarar veriyor emin olabilirsiniz. Hani sağlıklarını iyiliklerini düşünüyorsunuz ya, onun için söyleyeyim dedim.
23 mart 2021 21:54
23 mart 2021 22:00
6.
Bu başlığa konu olan akımdan bağımsız konuşuyorum. Kilo konusunda son yıllarda oluşan bu hassasiyet artık insanlarda psikoz seviyesine ulaşmış durumda. Eskiden insanlar kendi kilosunu dert ederdi şimdi diğer insanların kilosunu dert ediyorlar. Arkadaşlar bu bir takım oyunu değil herkes kendi vücudundan sorumlu. Başka insanların kilosunu niye dert edinip o güzel kafanızı meşgul ediyorsunuz böyle saçma bir şeyle? Yerse yesin bana ne diyebilmeniz lazım. Diyetisyenler bu kadar dert etmiyorlar işlerini yapıyorlar sadece. Ayrıca bildiğim kadarıyla 0 beden olunca madalya takmıyorlar. Ben 40 kilo civarı verdim bana da madalya takmadılar kendim için verdim yani. Onlar da kendi sağlıklarını kendileri düşünsünler yeter daa
7.
Hayatımın 19 yılını obeziteyle geçirdim. Kendimi bildim bileli öyleydim. Çocukken arkanızdan söylenen sözler tekerlemeler, büyüyünce dalga geçenler, fısıldaşmalar, toplu taşımada yanınıza oturmak istemeyen ahmaklar. Hep bu düşmanlığa anlam vermeye çalıştım bir türlü veremedim. Bu kuralları kim koymuş? Tamam, hastalık ve insanın vücuduna zarar veriyor. Ben de bunu kabul ettim ve kilolarımı verdim; kimse bana şişko dediği için vermedim. İnsanlar zannediyor ki kilo problemi olan herkes sürekli cips yiyor günde 8 hamburger yiyor sebze yemeği yiyen salata seven biri şişman olamaz. İnsanlar artık bu düşmanlıktan vazgeçmeliler. Bu bir süreç, bir anda öğle yemeğinde salata yiyerek ya da iki kere pilates yaparak olan bir şey değil. Yeme bozukluğundaki en büyük pay psikolojinin ve inanın ki insanlar bu kadar acımasızken hiç kolay olmuyor. O kişi duydukça üzülüyor, kendine kızıyor, bunu yenmek için yemek yiyor, tekrar duyuyor tekrar..tekrar kısır döngü. Nasıl ki inanamıyorum iğrenç astım mısın? Veyahut çok bakımsızsın ne demek böbrek yetmezliğim var git su falan iç demiyorsak obezite denilen hastalığı da bu şekilde kabul etmeliyiz. Bir insan bu döngüyü yenecek gücü bulduğunda zaten kırar -benim için bu böyle oldu-, bir insanın ona iğrenç, hastasın, hiçbir şeyi haketmiyorsun demesi kalbinde yara açmaktan başka bir işe yaramaz.
8.
Hepimiz okuduğumuz anlayabilen, çeşitli akımların ortak düşüncelerinden bağımsız olarak da yorum yapabilen insanlarız (umarım)
Akım hakkında tek bir şey okumamış da olsam yorum yapabilirdim, "fat acceptance" ne demek algılayabiliyorum. O kadar kendini zerre ilgilendirmeyen işlere karışıyor ki insanlar aklım almıyor.
Sigara içen, alkol kullanan, çeşitli sağlık sorunları olan insanları görünce de umarım gidip şey diyorsunuzdur o zaman, ben seni kabul etmiyorum
24 mart 2021 12:24
24 mart 2021 12:24
9.
akimin cikis kaynagi su an herkesin diline pelesenk olmus kilo güzeldir evet asla zayiflamayalim degil. israrla herkes yok saglikli degil falan diyor, ama bu akimin temeli kilolu insanlar da insandir özünde.
insanlar diyor ki sirf ben kiloluyum diye önüne gelen gelip bana ders, nasihat vermesin hakaret etmesin.
sirf kiloluyum diye doktora gittigimde rahatsizligima bakilmadan kilo ver deyip geri yollanmayayim. kimse inkar etmesin annemin senelerdir kronik agrilari var bir kere yahu sende kanser mi var, akcigerin mi yetmiyor diye bakilmiyor. sürekli biz özel hastane ya da binbür türlü israrla baktiriyoruz. bir sürü arastirma yapilmis, kadinlarin agrisi acisi hafife aliniyor, üstüne kilolu olunca resmen basindan saviliyor. gidin bir okuyun bu insanlar neler yasiyor.
ayrica merak etmeyin, siz sosyal medyada ne görürsdeniz görün, bu akimin amaci kilolu olmayi kabullenmek => bu yine de demek degil ki zayiflamayalim. bu su demek neden kiloluyuz? nasil tedavi edebiliriz? altinda yatan sebep ne? kilolu insanlar da insan gibi davranilmasini hak etmiyor mu? aradigimiz cevaplar bunlar.
her soruda onun bunun hatta diyetisyenlerin bile bogazinizi tutamiyorsunuz demesi, sonra buraya gelip ay bu cok yanlis bir akim demesi gercekten yordu. önce bir arastirin.
bu 34 bedenin dayatilmasini engellemek, markalarin artik normal beden mankenlerle ürün tanitmasi, sivilcelerin, catlaklarin shoplanip insanlara imkansiz bir güzellik algisi dayatilmasinin önüne gecilmesi hep bu fat acceptance akimi ile oldu iste.
bu akim size gidin obez olun, hic sorun yok demiyor. evet bunu diyenler var sosyal medyada, tumblrda bilmem nerede ama o bu akimin amaci degil. sapla samani karistirmayalim surada.
kaldi ki bu akim sadece fazla kiloyu degil esasinda yeme bozukluklari konusunda da bilinc yaratiyor. kac yildir surada bulimia, anoreksiya konusuyoruz? lütfen bedeninizi sevin lafini kiloluyuz ohhh yicez gibi görmeyin. saniyor musunuz ki bedenini sevmeyen biri kilo verebilecek? altinda yatan sebebi bulmadan saglikli halledecek? kilolu insanlari bütün gün burada ve gercek hayatta ezikleyip, sonra vs modelleri trans diye böyle oluyoruz gibi sacmasapan sebepler üretmeyelim allah askina. yillardir bulimiam var gecirdigim bir hastaliga kadar hep cok zayif ve cok güzel oldum sayesinde. size icerden bilgi veriyorum bir kere bile victoria's secret modelleri yüzünden kusmadim. her seferinde yedigime bakan, yorum yapan, kollarin kalinlasmis, ay sen kilo mu aldin diyen bir at kafali yüzünden oldu. diyeceklerim bu kadar.
24 mart 2021 13:35
25 mart 2021 18:47
10.
yine neyin ne olduğunu anlamayan insanların paragraflarca saçmaladığı akım.
kimse obez güzellemesi yapmıyor, fat olmak obez olmak da değildir bunu da algılayamıyorlar. yine bazı süslüler laf anlatmaya çalışmış ama anlamazlar...