fayton

1. malesef antalya'da hala devam ediyor. insanlar yaz sıcağında binip gezintiye çıkıyorlar. hayvanseverler kampanyalarla engellemeye çalışıyor ama pek ipleyen yok. yamulmuyorsam geçen yıl meydanda bir at devrilip can çekişerek ölmüştü. link bulursam editleyeceğim.

edit: bulamadım ama öldü yani hayvancağız.

2. Güneş enerjisiyle çalışan fayton üretildi,yıl 2016 hala hayvanları 38 derece sıcakta aç susuz kilometrelerce koşturuyorlar.iki atın zorla çekebileceği yükü tek ata yüklüyorlar.

Hadi güneş enerjili faytonu geçtim

O atların çekeceği yükü ver bakalım 2 tane adama,adamların altına ver bisikleti çevirsin dursun pedalı o sıcakta bakalım nekadar dayanabilecekler.

Hayvanlara iyi bakılmadıkça,usulüne uygun davranılmadıkça

(gizlinot: ki davransalar bile ben bi hayvana binip keyifle gezemem) bu sistemin kaldırılması gerektiğini düşünüyorum.onca imza kampanyasına hayvan haklarının çabalarına rağmen nasıl hala sürdürülebiliyor anlam veremiyorum.

3. fayton denilince aklıma yılmaz güney'in umut isimli filmindeki faytoncu cabbar karakteri geliyor hep. yani sene olmuş 2016 faytonla gezme mantığının devam etmesi baya saçma açıkçası. yine de halen faytonculuk yapanların farklı işlere istihdamının sağlanmasıyla hem atların acı çekmesi önlenmiş hem de faytoncuların mağdur olması engellenmiş olur diye düşünüyorum.

4. izmir'de de aynen yıllardır devam ediyor. her allahın günü bizim kapının önünden birer ikişer geçiyorlar. hele ki burada yazın sünnet düğünlerinin bir vazgeçilmezi. çoluk çocuk doluşup binenler,o atlara kırbaç vurulurken sahil boyu keyif yapan insanlar içlerine sinerek gezinti yapabiliyorlarsa zaten bir şey diyemiyorum. çocukken sırf atlara yakın olayim diye özenip binmiş iki dk sonra adam atlara kırbaç vurunca çocuk aklımla bile dayanamayıp ağlayıp zırlayıp indirmiştim bizimkileri.

içlerinde vaktiyle yarışlara katilmış ingiliz atları bile var 2 m öteden bile belli ediyor kendilerini. yarış hayatları bitince sahipleri tarafından hipodromlara bağışlanarak , oradaki aprantilerin eğitimi için kullanıldıktan sonra artık yarar sağlayamayacak duruma gelen yarış atlarının da kaderi sonunda faytonculara satılmak oluyor ne yazık ki.

bir tanesinin yanından geçerken çok güzel bir at kimbilir ne yarışlar kazandı zamanında dedim diye adam bineceğimi zannederek tabii şampiyon bu at zaten deyip 2 katı fiyat söyledi bana durum bu maalesef.

bizim burada yokuş olmadığı için kötü manzaralara kendi adıma pek şahit olmadim ama özellikle büyükada'da durum tam anlamıyla içler acısı.

hele ki tam dinlenmeden sırf daha fazla para kazanmak uğruna büyük tura çıkarılan hayvanlar bu tempoya daha fazla dayanamayıp bir köşede can veriyorlar ki o manzaraya yürek dayanmaz.

üstelik birlikte koştuğu arkadaşı ölünce bir daha başka bir atla uyum içinde koşamayan hayvanlar bile var. ne diyeyim hayvanlardaki vefa , dostluk, merhamet bizde zerre kadar yok maalesef.

5. Ya ben anlamıyorum bu faytonu savunanları,ay ne var ki adaları faytonla gezmek harika diyenleri.

Geçen gün instagramdan takip ettiğim karamelsekeriii(blogger sanırım)binmiş faytona bir de kendisini uyaranlara deli gibi savunuyor.neymiş atın,eşeğin görevi yük taşımakmış.bu nasıl bir bakış açısı şu devirde?çocuk olsa anlarım da koca koca insanlarız,nasıl böyle düşünebiliyor?

Başlığı görünce aklıma geldi yine sinirlendim.

Tanım: susuz bırakılan,haddinden fazla yük taşıtılan atların çektiği araba

6. Sembolik olsa bile 1 tane dahi kalmaması gereken sözde ulaşım aracı. (link: https://www.gercekgundem.com/istanbul/144764/eski-adalar-noteri-sakat-atlar-kesiliyor-taylar-ucurumdan-atiliyor Faytonlarda çalıştırılan atların hayat şartları )