3. *Faberlic
faberlic marka parfümleri duydunuz mu bilmiyorum, piyasada pek yaygın değil ve tedarik kanalları kısıtlı ama yine de bazılarına büyük alışveriş sitelerinden ulaşabiliyorsunuz.
bu marka için basitçe "daha kapsamlı rus avonu" diyebiliriz. bakım, kozmetik ve tekstil alanında da varlar ama ben sadece parfümlerini deneyimledim ve rahatlıkla fiyat-performans olduklarını söyleyebilirim. gerekçelendirecek olursam, öncelikle "esinlenilmiş" parfümleri elbette var ama gerçekten özgün ve hiç bir yerde rastlayamayacağınız formülasyonları da az değil. Şişe tasarımları gayet orijinal ve özenilmiş duruyor. Kalıcıkları da hiç fena değil. Doğru satıcılarda bulursanız fiyatlar gayet uygun. Benim favori Faberlic parfümüm kesinlikle "zephyr". Unicornlar gerçek olsaydı böyle kokarlardı diye düşünüyorum. Yumuşacık, bulut gibi bir limonlu mereng kokusu. Tek sıkıntısı kalıcılığının 3-4 saati geçmiyor oluşu. Fakat çokça spreylemeye müsait bir parfüm olduğu için bunu sorun etmiyorum.
*Zara
Zara'nın silindir şişeli parfümlerinin hepsi için özellikle indirim zamanlarında fiyat-performans diyebilirim. Benim favorilerim golden decade, bohemian oud ve majestic opulence (fakat sanırım bu artık yok). Bu gruptan değil ama söylemezsem olmaz(gizlinot: bu yoktu); "zadig&voltaire-this is her fanıyım fakat daha az para verip daha çok performans almak istiyorum" derseniz de, -bence- daha iyi bir yorum olan "fields at nightfall"u es geçemeyiz. Bu saydığım dört parfüm de hem "beast mode" düzeyinde kalıcılıklarıyla, hem de kaliteleriyle ilham aldıkları parfümleri aratmıyorlar resmen.
*Avon
Avon'un son yıllarda çıkardığı parfümlere pek aşina değilim, marka da genel olarak ilgimi çekmiyor fakat bir süredir kullandığım bir tanesi var ki, önermezsem olmaz. Far away-splendoria. Far away'ın kendisini hiç sevmem, diğer flankerlarını da bilmiyorum. Bu da elime şans eseri geçti açıkçası. Ama iyi ki de buluşmuşum bu güzellikle. Avon parfümlerinin genelinde bulunan standart katmansız ve jenerik hava bu parfüme uğramamış gibi. Sıfır beklentiyle kapağını açtığımda bu kadar katmanlı, pürüzsüz ve kaliteli bir kokuyla karşılaşmam epey sürpriz oldu.
TM-Alien, Armani-Rouge Malachite, D&G-THE only one intense tarzı parfümleri seviyorsanız bunu da seversiniz diye düşünüyorum. İçerisinde oud olduğu belirtilse de asla gözünüz korkmasın, kesinlikle "ahır" tipi arabik oudlardan değil bu. Tersine; yumuşacık, kremsi ve amber-tonka benzeri bir hissiyata sahip. Notalarda listelenmiş olmasa da, özellikle açılışta size pr-olympea'yı hatırlatacak tarzda bir akuatik yaseminli hava veriyor olduğunu da ekleyeyim.
*Monotheme
Şu sıralar bildiğim kadarıyla sadece Rossmannlarda bulunabilen ve çok sınırlı çeşidine ulaşabildiğimiz Monotheme parfümleri var bir de. Aslında bu markayı yazıp yazmamak konusunda kararsızdım çünkü denediklerim arasından çok beğendiğim, "işte budur" dediğim bir çeşit olmadı açıkçası. Fakat uygun fiyatları ve lüks hissettiren havalı şişe tasarımları için belki bir şans verilebilir.
Adı üstünde, tek bir nota üzerinde çalışılmış tematik parfümler bunlar. İlk cümlemde de belirttiğim gibi, Yurt dışında demeter gibi bir gama sahipken, türkiye'de üç-beş çeşidi var ve bunlar da muhtemelen en vasatları. bu yüzden, mümkün olsa badem temalı olanını denemek isterdim fakat sümbülteber (tuberose), gül, misk, vetiver ve vanilyalı olanı deneme şansım olabildi. Hepsi de temiz, ferah, cici kokular. ne çok sentetik ne de çok realistik olmuşlar. aralarında nispeten daha fazla beğendiklerim sümbülteber ve gül oldu. Sadece vanilya temalı olanı çok yavan buldum, onu kesin olarak satın almazdım. Hoş, kalıcılık testinden de geçemediler tabii, mağazada dolaşırken bile bileklerimden uçup gittiler. elbette tek bir çiçek notası içeren edt konsantrasyonundaki bu tür parfümlerden devasa bir performans beklemek komik olur. fakat bu kadar hızlı solup gitmeleri de üzdü. Sonuç olarak makyaj masamda güzel bir dekor olur, günde beş-on kez yenilemeyi de sorun etmem derseniz bakabilirsiniz.
*Marks&Spencer
rossmann'dan çıktığımıza göre watsons'a girebiliriz(gizlinot: güldüüür güldür).
bildiğim kadarıyla kendi mağazaları dışında sadece watsonslarda satılan marks&spencer parfümlerinden bahsetmek istiyorum. m&s'nin ünlü designer parfümlerden ilhamla oluşturduğu 30 veya 100 ml hacimli şişelerde edt konsantrasyonuyla gelen bir parfüm gamı var ve gerçekten indirim dönemlerinde fiyatları çok makul oluyor. büyük bir watsons'a girip gönlünüze göre deneyerek alabilirsiniz. mesela benim deneyimlediklerim arasından, "Red Berries & Rose" gayet keyifli bir armani-si yorumu. "Seasalt & Neroli" ise yumuşacık bir olympea olmuş. favorimse "white coconut" oldu. creed-virgin island water ile cheriosa '62 arasında bir yerde; bir miktar sentetik olsa da oldukça havadar bir hindistan cevizinin hakim olduğu yazlık, gündelik bir cheapie.
Özetle, Rutinde kullandığınız veya kullanmak isteyip de bütçenizi aşan parfüm ne ise, fragrantica'daki m&s karşılığına bakıp, varsa watsons'a gidin ve alın. inanın artık bargello filan bile 300 liralara parfüm satmıyordur. kalıcılık ve yayılımları da monotheme'leri ikiye katlar açıkçası.
*Yves Rocher
yves rocher'nin parfümlerindeki fiyat politikalarını hiç beğenmiyorum normalde. parfümlerinin çoğunu da yeterince özgün bulmuyorum, evidence hariç.
üniversitedeyken 75 liralara filan evidence aldığımı hatırlıyorum. sırf kokusunu çok sevdiğim için alıyor olmamla birlikte ^edp^ versiyonu yaklaşık on dakika içerisinde üzerimden buharlaşıp uzay boşluğuna karıştığı için sinir krizleri eşliğinde çantamdan çıkarır çıkarır tazelerdim. parfüm tazelemekten sağ kolumun uyuştuğunu bilirim. günümüzde bu parfümün performansı hala kötü müdür bilmem ama fiyatının asla iki bin lira etmeyeceğinden çok eminim. henüz geçen ay iyi bir indirimden 2-3k bandında bir ücret ödeyerek 100 ml jimmy choo edp alabildiğimi de düşündüğümde genel anlamda yves rocher parfümleri benim için artık red flag. Fakat gelgelim bir tane body misti var ki onunla ilgili olumsuz tek bir şey söyleyemiyorum. 100 ml gibi dev bir boyutta, inanılmaz kalıcı, asla sentetik hissettirmeyen, herkesin edp kullandığınızı zannedeceği, basitçe dört yüz liraya iltifat yağmuruna tutulabileceğiniz bir body&hair mistten bahsediyorum. Evet bu meşhur "vanille bourbon" vücut spreyi. hele tüm setiyle bir arada kullanırsanız (duş jeli, vücut sütü) yenmeye hazır bir dilim kek gibi gezmeye hazır olun. Sadece mevsimsel ayrımı iyi yapmak ve bunun eninde sonunda yoğun ve tatlı bir vanilya kokusu olduğunu unutmamak lazım. her ne kadar narenciye nüansları ve dipten gelen pudralı bir hava olsa da en az bir edp kadar kalıcı/tutunucu bir üründen bahsediyoruz, gerçekten bedeninize ve saçınıza yapışıyor. aynı serinin coconut olanı da bu şekilde. baymayan ama lezzetli bir hindistan cevizi olmasının yanında, çok sıkıldığında çevreye mide krampları geçirtebilir, buna da dikkat etmeli.