yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (1)
    • medya (0)

    1. barnum etkisi olarak da bilinen araştırma.

    1948 yılında psikolog Bertram R. Forer her öğrencisine bir kişilik testi sunar ve her birinin cevapları sonucu kendilerine özel bir sonuç analizi alacaklarını söyler. bir süre sonra onlara aynı metni, sonuç olarak sunar:

    "diğer insanların sizden hoşlanmasına ve size hayranlık duymasına ihtiyaç duyuyorsunuz.

    ancak kendinizi değerlendirmekte temel kriter kendinizsiniz.

    kendi potansiyelinizi tam anlamıyla kullanamamaktasınız.

    kişisel zayıflıklarınız olsa da onlarla baş edebiliyorsunuz.

    Dışarıdan kontrollü görünüyorsunuz ama içten içe endişelisiniz ve korunma ihtiyacı hissediyorsunuz.

    tutkularınızın bazıları abartılı.

    bazen sosyal, içten ve cana yakın iken; diğer zamanlarda içe dönük ve sıkıntılı olabiliyorsunuz.

    diğerlerine kendinizi çok açmanın yerinde bir hareket olmadığını düşünüyorsunuz.

    özgür düşünen birisiniz ve diğerlerinin düşüncelerinin doğruluğunu kanıt olmadan kabul etmezsiniz.

    sınırlar ve yasaklar sizi rahatsız eder, hayatınızda bir miktar değişim ve farklılık olmalıdır.

    zaman zaman doğru olanı yapıp yapmadığınız konusunda ciddi şüphelere düşüp iç hesaplaşmalar yaşıyorsunuz."

    ardından birbirleri ile aynı sonucu aldıklarından bihaber öğrencilerine, bu kişilik testinin kendilerini ne kadar iyi tanımladığına dair 0-5 arası puan vermelerini ister. puan ortalaması 4.26 çıkar. Bu test her sene uygulanır ve genel olarak 4.20 civarı sonuç çıkar.

    bu puan ortalamasının şöyle bir sonucu vardı: insanların büyük kısmı, hemen herkese söylenen lafları kişisel algılamaya eğimliydiler. çoğumuz kendimiz hakkında güzel (ve belki övücü) cümleler duymayı isteriz. duyduklarımız arasından bize uygun olmayanları da yaşadıklarımıza uyarlayarak yorumlar ve inanmak isteriz. bu araştırma, aslında insanoğlunun fala neden bu kadar rağbet ettiğinin en güçlü kanıtıdır.

    Kaynak: (link: http://en.wikipedia.org/wiki/Forer_effect Forer effect)

    Peki fal nasıl işe yarar? Falcıların bazı taktikleri vardır:

    Çift yönlü açıklamalar yaparlar. size bir yönünüzü söyler ve bir de zıttını tanımlarlar. biri mutlaka uyacaktır. "kendinden emin biri olmana rağmen sık sık stres yaşarsın.", "Hayatında düzen ve huzur arayan bir olmana rağmen, öngörülemeyen macera dolu bir hayat sürmekten keyif alırsın."

    Barnum açıklamalar yaparlar. Sadece size özgü görünen ama aslında çevrenizde her insana uyabilecek cümleler seçerler. "Ailenden yakın biri seni incitmiş.", "son zamanlarda yaptığın bir seçim hakkında şüphe içindesin.", "bir yol görüyorum", "vücudunda bir yara izi olan biri hayatında etkili bir rol oynamış.", "üç vakte kadar hanene ay doğuyor, kocaman bir kısmet var."

    forer ya da barnum etkisi, bize falların şanslı tahminler olduğunu ve aslında bizim inanmak istediğimiz için doğru çıktıklarını gösteriyor. bu konuda pozitif düşünmenin de etkisi büyük.

    yine de klişe ile bitirelim sözümüzü: "fala inanma, falsız da kalma."

    29 ağustos 2014 06:56