1. Godoşluk kelime anlamı olarak gavatlıktan, pezevenklikten farklı olmamakla birlikte gözlemlediğim ve kullandığım kadarıyla daha “light” bir eylemi anlatıyor. Benim için godoşlar (kadın/erkek ayırmaksızın), partnerine veya ondan hoşlanan insana karşı ilgisiz, kıskançlık, sahiplenme gibi duygulardan nasibini almamış, olursa ekime olmazsa s.kime felsefesini benimseyip ilişki için çaba göstermeyen, fedakarlık yapmayan, terk etsen bile sesi çıkmayan, insanı orta yerinden çatlatan tiplerdir. Bunların yaptığı eylemler bütününe de godoşluk denir. bir nevi ikili ilişkilerde günümüzün vebasıdır. (gizlinot: oha)
godoş öyle sık sık arayıp sormaz bir defa, sen arar sorarsan da tersler. Godoş dediğin Özgürlüğüne düşkündür, hesap vermez, iyi niyetinle bile nerdesin napıyorsun desen sana bir güzel çemkirir.
Sevgilin bir godoş ise paylaşıma açık olacaksın, çünkü godoşluğun temelinde paylaşım ruhu yatar. Seni sap gibi ekip arkadaşlarıyla gider, sen plan yaparsın o haftasonu çok önceden verilmiş sözü vardır ve sözüne sadık kalıp seni davet bile etmeden basar gider. Eski sevgilileriyle eğer sevgilileri de godoş ise kesinlikle kanka olmuştur, onlarla da görüşür. Ama sen de istersen eski sevgilinin de dahil olduğu organizasyonlara katılabilirsin, buna da sesi çıkmaz.
Godoşu tabii ki terk etmekle, başkalarıyla kıskandırmakla, whatsapp’ta mavi tiki basıp geçmekle, atarlı şarkı paylaşmakla falan yola getiremezsin. Godoş üşümez, acıkmaz, kıskanmaz, sallamaz.
Son olarak,” nerde boynu bükük bir godoş görsen, hor görme kimbilir ne derdi vardır/o garip halinde ne sırlar gizli, onu bu hallere bir koyan vardır” bunu da unutmamak lazım. Bazısı doğuştan iflah olmaz bir godoş olmakla birlikte bazıları da çok sevip çok bağlanıp gerek partnerinden gerek eşten dosttan kazık yiye yiye godoşluğa sığınmıştır. (gizlinot: misal ben)