1.
başrollerini ben affleck ve rosamund pike'ın paylaştığı, kitabı kadar etkileyici olmayan film.
kurgu güzel, konu ilginç, fakat filmi gereksiz uzatılmış ve sonunu oldukça boş buldum diyebilirim. filmin heyecanı ortalarda tavan yapıyor, sonunda ise "ee bu mu yani bunun için miydi?" diye kalıyorsunuz. filmin en güzel yanı rosamund pike'in kendisine hayran bırakan oyunculuğudur benim gözümde. geri kalan her şey için kitabını okumak daha iyi.
ukte: (yazar: marlasingersays)
2.
iki buçuk saatlik bir David Fincher filmi. filmin genel özeti (bkz: hatunların efendi adam yerine piç adam tercihi ) bence. başarılı bir film
spoiler
filmin başında "muhteşem amy"
sonunda "manyak karı ya"
ukte:(yazar: marlasingersays )
15 eylül 2016 23:30
15 eylül 2016 23:30
3.
konusunu bilmiyorken izlediğim , bende aşk ve gurur un jane i olarak kalmış rosamund pike ın yerini alaşağı etmiş olan film.
evlenmeden önce her erkeğin izlemesi gereken film diye epey makarası dönmüştü erkek arkadaşlarımızla cidden gerildiklerini çok sonradan öğrendik:)
16 eylül 2016 00:00
16 eylül 2016 00:01
4.
Kafadan bi on kişiye izlettirip arkasından sanki karakterleri tanıyormuşumcasına "ya işte böyle olur,kimsenin yanına kar kalmaz" gibi yorumlar yaparak sığlıkta çığır açtığım film olur kendisi efendim.
5.
başrollerinde ben affleck ve rosamund pike'ın yer aldığı, Gillian Flynn'ın aynı adlı romanından uyarlanan 2014 yapımı, gerilim türünde bir david fincher filmi.
uzun saatine rağmen 2014 yılında izlediğim en güzel filmlerden biriydi. tek bir sahnesi sıkmayan, baştan aşağı meraklandıran, düşündüren, heyecanlandıran, kızdıran bilmece gibi muhteşem bir film. seyir zevki çok yüksek.
filmin senaryosuna ve çekim tekniğine bir şey demeyeceğim zaten bu filmi oscara taşıyan onlardı, kötü bir yönetmenin elinde olsaydı 2.sınıf gerilim türü olmaktan öteye gidemezdi.
diğer nokta rosamund pike'ın muhteşem oyunculuğu. güzelliğine de oyunculuğuna da hasta olmuştum ancak o seneki oscar rakipleri çok güçlüydü, ödülünü Julianne Moore!a kaptırmıştı.
diğer ilginç nokta ben affleck'ın de gayet iyi oynaması. bu filmde bu kadar takdir edilmeseydi batman olarak sevilmesi çok daha zor olacaktı.
ve itiraf ediyorum beni ben affleck hayranı da yapan filmdi. ben bu adamın bu kadar yakışıklı, karizmatik olduğunu hiç bilmezdim, resmen hastası oldum.
filmin felsefesine gelirsek karakterleri kutsamak yada lanetlemek çok zor. erkeklerin "kadın milletinden korkulur" goygoyunu desteklemesine kızsam da ben kadına hak verdim aga. güçlü ve zeki kadınları pek severim, göze göz dişe diş kural bu.
mutlaka izleyin, izletin efendim.
imdb: 8.1/10 - top rated movies (no:157)
16 eylül 2016 14:14
16 eylül 2016 14:15
6.
Biraz geç kalmışım izlemekte ama çok beğendim ben bu filmi. özellikle sevgiliyle izlenmesi gereken film olduğunu düşünüyorum, bilinç altlarına girsin, biraz gözleri korksun.
Senaryoda biraz boşluklar var tabi ama olsun, filmin akıcılığı ve çekim tekniğinden bahsedilmiş zaten, boşluklar arada kaynıyor. Ana karakter bacımız (gizlinot: rosamund pike bebişi ) gerçekten çok yakışmış filmdeki dişli, zeki ve acımasız kadın rolüne. içimden manyak mıdır nedir demek gelse de arada, geçmişinde aldatılmış bir kadın olarak, içimin yağları erimedi desem yalan olur.
ben de intkamımı almıştım, kendine gelmesi iki senesini almış ama işin garibi aldatılan, kör kütük aşıkken canı yakılan bendim, ben dönüp onun canını yakınca herkes seferber oldu paşama, ben kıvranırken kimse sallamamıştı oysa ki.. İşte bu sebeptendir ki ben çok taktir ettim ablayı, derdini anlatsa 'aldatıyor bu adam beni, sallamıyor artık' dese 'e olur öyle, geçer bunlar' korosu çıkacaktı karşısına. kendi işini kendi gördü bebişim (gizlinot: arada olan neil patrick harris'e oldu tabi ama ona yazık oldu )
27 nisan 2017 14:44
27 nisan 2017 14:45
7.
kocama dokunma kampanyası yapmak yerine kocasına feci dokunan amy'nin hikayesi. uzun zamandır izlediğim en iyi thriller filmlerinden. ben affleck her rolde olduğu gibi eğreti durmuş ama rosamund pike rolünün hakkını vermiş. ayrıca Ben affleck'in Emily Ratajkowski ile olan sahnesinde filmi geri alıp "vay canına" diyen bir tek ben miyim?
8.
rosamund pike'yi ya ajan,savcı yada hanım hanımcık rollerde görmeye alıstıgım için bu filmde epey beni etkilemişti.gerçekten iyi bir oyuncu oldugunu kanıtladı.filmde ikinci chapterı daha cok sevdim.
ben affleck'in bu filmden önce kariyeri duraklamıstı bu filmden sonra marvel dahil olmak üzere pek çok yapımda rol aldı.
9.
gillian flynn'in yazdığı kitap. filmini izledikten sonra okudum. "cool girl" ile ilgili kısımların filmde de kitapta da oldukça ilgi çekici olduğunu düşünüyorum.
bundan sonrası biraz spoiler içeriyor. kitapla ilgili beğenmediğim nokta, temaların birbirinden biraz kopuk olması. bir noktada nick kendi kendine amy ile ile olan ilişkisinin ikisini ne şekilde etkilediğini merak ediyor. bence bu önemli bir nokta. bir ilişkinin iki insanı ne ölçüde değiştirebileceği, içlerinde yatan sosyopatı nasıl ortaya çıkarabileceği konuları gerçekten ilginç. ama kitapta bunun yeteri kadar işlendiğini düşünmüyorum. amy'nin önceki ilişkilerinde de nick'e yaptığı gibi kendisini kurban, karşısındaki kişiyi de suçlu göstermiş olması detayı beni rahatsız etti. bunu sadece nick'e yapmış olmasını ama önceki ilişkilerinde de sosyopatın birine dönüşebileceğine işaret eden ufak detaylar olmasını yeğlerdim. eğer amy başından beri "psycho bitch" olmasaydı da onun bu yanını nick ortaya çıkarsaydı kitap çok daha vurucu olabilirdi.
10.
David Fincher yönetmenliğinde 2014 yapımı Rosamund Pike ile Drama Dalında En İyi Kadın Oyuncu ve Fincher ile En İyi Yönetmen dalları da dahil olmak üzere dört altın küre ödülü adaylığı kazanan filmdir. İzlenmeyi hak eden, vurucu bir film olduğunu düşünüyorum. Film 150 dakika olmasına rağmen hiç ama hiç sıkılmadım ve bir kere bile kapatmayı düşünmedim. Aksiyon olmamasına ve gayet yavaş ilerlemesine rağmen bir filmin bu kadar sürükleyici olması ve merakı kaybetmemesi bir başarıdır.
-----spoiler-----
Film resmen izleyiciyle oynuyor Amy'nin yaptığı gibi. Filmin ilk yarısındaki duygular ikinci yarıda tersine dönüyor. Filmin başında Amy'de bir tuhaflıklar sezmiştim. Her şeyiyle belki de mükemmel bir kadın neden kayboldu diye bir şeyler bekledim. Filmin kurgusu çok güzel. Mind fuck yaratmıyor ama tekdüze de değil. Amy diğer tüm insanlara gösterdiği gibi izleyiciye de kendini masum gösteriyor. Kocasından şüpheleniyoruz. Kocasının bir şeyler sakladığı ortada. Sonra ikinci kadın ekrana geliyor ve evet kocası suçlu diyoruz. Ama sonra işler değişiyor. Amy ilmek ilmek ördüğü planını anlatıyor. Müthiş monolog sahnesiyle. Film bizi ters köşeye yatırıyor. Vicdan azabı çektiriyor. Ama sonu kursağımda kaldı diyebilirim. Olay örgüsü böyle giden bir filmden daha tatminkar bir son bekliyordum. Bu arada Amy'nin ailesinin Amy'nin böyle olmasında rolü büyük. küçüklüğünden biri kızı sömürmüşler. Evlilik kutlamasında Amy'nin kitaptaki kızı anlatırkenki tavrı beni çok üzmüştü. Belli ki o kadar diploma, başarı anne babasını tatmin etmek içindi. Aslında Amy'i filmin başında daha neşeli, cool görüyoruz. Ama gerek yaşadıkları gerek travmaları yüzünden Film boyunca ifadesinin ne kadar donuklaştığına şahit oluyoruz ve artık akıl sağlığını yitirdiğine. Öyle ki oteldeki kız kendisi olduğunu bilmiyor tabi ki televizyondaki amy için olumsuz bir yorum yaptığında Amy kızın içeceğine tükürüyor. Ve kendine göre bir anlamda intikam alıyor. Alışılagelmiş, standart bir çift olmaktan korkuyor amy. Ama en sonunda ki bence bu ifadeyi kullanan kişinin nam salmış avukat olması önemli, gördüğüm çiftler arasında en psikopat olanı sizdiniz gibi bir ifade kullanıyor. Bu da aslında standart olmak istemezken ne kadar aşırı uç olduklarını gösteriyor. Amy için üzüldüğüm bir sahne de nick'in kızı barın önünde aynı Amy ile ilk tanıştıkları zaman öptüğü şekilde öpmesi. Amy için hatların koptuğu vakitti. Bir de şunu merak ettim filmde Amy takvime neden sürekli kill yourself notu almış birden fazla? Aslında birden fazla planının olduğunu ve gerçekleşen olaylara göre plan değişikliğine mi gideceğini gösteriyor? Bilmiyorum. Bir de dedektiften bir şeyler bekledim. Çünkü hastanedeki sorgu sahnesinde Amy anlattıkça dedektifin kafasında ampullerin yandığını gördüm adeta. Çünkü nick dedektife bir de benim hikayemi dinleyin diye anlatmıştı her şeyi. Tam oluyor galiba bir şeyler yapacak dedim ki Amy herkesi nasıl manipüle ettiğini bir kez daha kanıtlayarak dedektifi resmen alaşağı etti.
Ekleme: bahsetmek istediğim bir detayı unutmuşum. Filmde çift arasındaki Güven duygusunun kayboluşu muazzam bir detaydı. Filmdeki kapı kitleme sahnesi inanılmaz bir plot twistti. Filmin başında belki Amy rolünü oynuyordu. izleyiciyi kocamdan korkuyorum beni öldürecek yargısına inandırmak için kitlediği kapı filmin sonunda güven duygusunu yitiren nick'in kapısını kitlemesine dönüşüyor. Bir de filmin başında saç okşama sahnesinin gayet içten olduğunu düşünmüştüm. Aşık eş, karısının saçlarını okşuyor. Düşüncelerini öğrenmek istiyor keşke aklını okuyabilseydim diyor(aslında cani bir şekilde hayal ediyordu ama filmin başı olduğu için bir şey düşünmemiştim) Ama aslında o sahnenin masum olmadığını Nick'in içindeki güvensizlik duygusu nedeniyle Amy'nin düşüncelerini öğrenmek istediğini öğreniyoruz.
-----spoiler-----
18 eylül 2020 14:52
18 eylül 2020 15:51