1.
kazanmak ayrı mezun olmak ayrı zordur. bin bir türlü denişik bulunduran bi fakültedir. yine de her şeye rağmen tekrar üniversite okuyacak olsam gsf okurum :D
2.
Bu yazacağım şeylerin yeri bu başlık altı değil, biliyorum ama yazmazsam içimde kalacak. Gördüklerim yalnızca bende solup gidecek. Yalnızca bende kalmasın, sizler de duyun istiyorum. O nedenle de yazıyorum...
izmir ışılay saygın lisesi. Bucada bulunuyor, okuduğum üniversiteye çok yakın. Yokuşu olan bir yerde bu lise. Yaz kış yemyeşil ağaçların ve rengarenk çiçeklerin bulunduğu, insanın içini açan bir mevkide. Erkek arkadaşımın evi bu lisenin dibinde. Ona her gittiğimde bu lisenin önünden geçiyorum haliyle. Bu zamana kadar hiçbir zaman kulaklıklarım takılıyken geçmedim oradan. Çünkü sınıflardan yükselen piyano, yan flüt, keman seslerini dinlemek ruhumu öyle dinginleştiriyor ki. Otomatik olarak huzur doluyor içime. Özellikle sabah 9-10 arası adeta mini konser veriyorlar. Her sınıftan bir enstrüman sesi yükseliyor ve hiçbiri birbiriyle karmaşa halinde değil, muazzam bir uyum içinde. Bu zamana kadar hep durup dinledim ya da yavaşlayıp yürüyerek geçtim bu güzelliklerin önünden. Bugün ise pencerede bir kız gördüm. Yan flütü elinde, öyle güzel çalıyor ki kelimelerle tarif edebilmemin imkanı yok. Durup dinledim bir süre, sonra da alkışladım yol ortasında. Pencereden selam verdi flütünü çalmaya devam ederken. O an anladım ki bu dünya anca sanatla ve sanatın dokunuşlarıyla güzelleşip iyileşebilir. Birbirini hiç tanımayan insanları sanat birleştirebilir, tamir edebilir.
O kadar pişmanım ki zamanında hiçbir sanatsal aktiviteye dahil olamamaktan.
Sizleri gördükçe içlerim açılıyor arkadaşlar. Allah aşkına ne piyanonuz ne yan flütünüz ne de korolarınız sussun. Siz hep çalın, Biz hep dinleyelim. Hepinizle gurur duyuyorum, sanatınızı bir ömür icra edebilmeniz dileğiyle <3