yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (8)
    • medya (0)

    1. Üzerine çok emek geçilen kişinin emekleri boşa çıkarması ya da başka bir konu hakkında hüsrana uğratması durumunda kırılan kişinin isyanı.

    Ukte: (yazar: femme)

    24 kasım 2015 22:17

    2. (yazar: gizolili ) yazınca aklıma geldi. Nasıl unutmuşum ben onları ya o kadar nefret sonunda görmezden gelmeye başlamasım iyi olmuş ya. Yoklar aslında hiç olmamışlar gibi geliyor.

    Benim babamın 2 tane kız kardeşi 2 tane de erkek kardeşi var. Daha normal sıfat bulamadım şu an tanımlamak için. Bu 4 için bir ara öldürsem falan derdim. Sonra dedim ki yaa ne onlar için hayatımı kararticam. Lanet gelsinler. Daha küçük çocukken eşyalarımı çalıp kendi çocuklarına götürürlerdi. O kadar iğrençler ki para içinde yüzüyorlar babam istifa etmek zorunda kaldığında annem boya yapıp sattı. Ama babam ise girince hemen geldiler ve kovuldular. Yıllardır hiç görmüyordum cenazeye kadar. O kadar pislikler ki millete kızıyla eşi öldürdü dediler. Adam hastaydı o kadar ilgililerdi yani. Hastane süreci daha iğrenç. Babamın olduğu gün daha cenazeyi almadık mal davasına düştüler. Arabayı çalmaya kalktılar. Babamın ortakları bir güzel mezarlık çıkışı yakaladı yalın ayak kaçtı bunların kocaları. Arabaya göz diken kocaları çünkü. Malların annemle bana kalıcağını öğrendikleri anda kavgalar çıkardılar. Nasıl olurmuş bu? Onların kardeşiymiş çünkü. Salaklar. Ben onlar yüzünden 2 ay neler yaşadım. Annem o kadar kötüydüki ben ayakta kalmak zorunda kaldım. Onlarla yüzleşmek zorunda kaldım. Üstüne yüzsüz böbreğimi istedi. Geber dedim. Bir gün kapıma gelcekler yine yüzsüzce belki o gün yüzlerine tükürürüm çünkü o zaman küçüktüm ama şimdi büyüdüm ve umarım sokaklarda aç yattıklarını görmeden ölmem. Daha anlatırdım ama başıma ağrı girdi düşününce. Bunlar ne ki... babam ölünce kızını zengin kocaya ver okutma demeler. Ama inat değil mi 2.yi okuyorum...bitiyor.

    13 şubat 2016 15:39

    3. Hatırlıyorum, ne kadar canımın acıdığını ve tüm hayal kırıklıklarımı. O kırıkların nasıl da her yeri kan revan içinde bıraktığını. Durup dururken ağladığımı, kahkaha atarken aniden hıçkırarak ağladığımı, psikolojimin ne denli bozulduğunu. Unutmuyorum. 4 yıl oldu ama unutmuyorum. Şu hayatta 3 kişi var hakkımı asla helal etmeyeceğim. 3'ü de huzuru bulamayacak, eminim çünkü ilahi adalet diye bir şey var... Hiçbir insan yaptıklarını yaşamadan ölmeyecek...

    13 şubat 2016 16:49


    4. hakkımı helal etmediğim 2 kişi var. resmen haklarında kitap yazabilirim seri halinde, tutar da yani. öbür tarafta karşıma çıkacakları günü bekliyorum çünkü bu dünyada ne yaşasalar hıncımı alamam, biliyorum. bundan 40 yıl önce yaşananların yansımalarının benim hayatımdan alıp götürdüklerinin hiçbir telafisi yok. beddua etmek istemiyorum çünkü yaşattıklarının cezasını çekecekler biliyorum.

    amcam ve yengem. dedem ile babaannem almanyaya gittiklerinde babam ilkokul çağında falanmış yanlarında götürmeyip bu ikisinin yanına bırakmışlar. eh babamda küçük tabi ne dense yapıyor, okuldan geliyor amcamın yanında işlere bakıyor falan çok hor görmüşler ne el işi varsa yaptırmaya çalışmışlar. tabi bu zaman zarfında garibim dedem de almanyalarda güya en azında küçük çocuğu iyi bir hayat görsün diye madenlerde çalışıyor para gönderiyor ama nerdee. o paralar tabi ki de babamın yararına kullanılmıyor. bizim yengenin koluna bilezik oluyorlar ki arkadaşlarına hava atacak. tabi sonra babam bir kere sınıfta kalma durumuyla karşı karşıya kalınca aklını başına topluyor işe gitmemeye sadece derslerine çalışmaya başlıyor. sürekli başına kakmışlar çalışacaksın diye zorlamışlar ama bizimkisi hiç eyvallah dememiş derine bakmış üniversiteyi de kazanmış. şöyle söyleyeyim koskoca sülalede ilk üniversite mezunu babamdır. övünülecek bir şey bence çünkü o bağnaz düşüncenin içinden sıyrılmak büyük bir emek ve sabır ister. hep gurur duyarım bu konuda babamla. her neyse sonra babam işe başlar ama hala bunların yanında çünkü ev tutup da yaşayacak kadar bir para geçmiyor eline. yanlarında kalıyorum, çocukları da var masraf çok olur diyerek ev ahalisine maddi konuda yardımcı bile olur. hatta yeri gelir sömürülür ama vefadan bir şey diyememiş tabi neredeyse 15 sene yanlarında kalmış yani. ama bu daha ne, esas olay annemle babam tanışınca başlamış. babam tarafı hep akraba evliliği, teyze kızları falan alınırmış babam da hiç istememiş. en son annemle anlaşmışlar ama o sülaleye dışarıdan gelen gelin ne bilsin nelerle karşılaşacağını. bizim bu yenge evleneli seneler olmuş, ee anneme alınan her şey de o zamanın modası, modern şeyler. almış mı bunu kıskançlık. o dönem dedemler de dönmüşler ama bu fena bir çirkef, hatta kimi zaman amcam bile dayanamazmış dövermiş falan ama yine de karısının yaptıklarına çok göz yummuş çıkarcı herif. dedem ve babaannem öldükten sonra yaşananlar, miras kavgalarını hiç söylemiyorum bile. kadın resmen bütün köyü sahiplenmişti. hep yenge şahsiyetinden bahsediyorum ama o amcam dediğim insan yüz vermese hiçbir insan bu kadar ilerleyemez biliyorum. bu yüzden ikisi de her şeyden sorumlular. en başta da dediğim gibi bi yazmaya başlasam sonu gelmez bunlar daha olayların başı.

    kısacası; benim hakkım olan herhangi bir şey onların olduysa, benim boğazımdan geçecek tek bir lokma onların sofrasında bulunduysa hakkımı helal etmiyorum. aklım başıma gelip de her şeyin farkına vardığım andan beri takındığım tavır ne kadar onları çekindirse iyi niyetle yanaşmaya çalışsalar da her seferinde yerin dibine sokup geri göndermesini bildim. zaten bize yaptıklarının hepsi çocuklarından çıktı. onların günahı neydi tartışılır ama zerre vicdanları sızlamıyor biliyorum. tüm kalbimle ve inancımla ahirette karşıma çıkacakları günü bekliyorum, iki elim yakalarında olacak ve hiçbir şekilde hakkımı helal etmeyeceğim. (gizlinot: ne yazdım be )(gizlinot: nasıl dolmuşsam)

    13 şubat 2016 22:20

    5. (bkz: süslü sözlük gündüz kadın kuşağı başlıkları)

    13 şubat 2016 22:34

    6. Bir çeşit iç soğutma cümlesidir.

    İşe yaramaz. Hatta o insanın başına binbir kötü olayın geldiğini, sürüm sürüm süründüğünü görseniz bile işe yaramaz.

    Yüreğinizi kafesinden kurtardığınız gün, o insanın başına ne geldiğinin sizin için zerre kadar önemli olmadığını fark ettiğiniz gün olacaktır.

    Hiddetle, kırgınlıkla çırpınıp durmamak, zamana teslim olmak, başkasından önce kendine konsantre olmak gerekir.

    Boşverin, zaten buluyorlar belalarını...

    15 şubat 2016 22:47

    7. Fazlasıyla kinci bir insan olduğumdan sık kullandığım söz öbeği. Genelde bir yanlış görürsem hakkım geçtiyse helal etmiyorum derim. Çok daha büyük bir kazık varsa ortada Sürüm sürün sürün, bi damla suya Muhtaç kal,elime bak falan diye devam eder o cümle. Şimdiye kadar kimseden de çıktığını görmedim.

    15 şubat 2016 23:00


    8. şu yaşıma kadar sadece iki kişi için söylediğim cümle. umarım bundan sonraki hayatımda bana bu cümleyi kullandırtmayacak insanlarla muhatap olurum.

    16 şubat 2016 00:19