1.
Kesinlikle benim de çokça katılığım düşünce. Ölüm diye bir gerçek var bu hayatta. Ona göre doya doya yaşamalı insan. Hayattan zevk alabiliyorken, sağlığın yerindeyken yapmalı ne yapılacaksa. Hırslarına yenilmemeli, çevresindeki kötü enerjileri uzaklaştırmalı kişi.
2.
bir haftador resmen o moddayım. insana yaşıyor olduğunu ve ölümlü olduğunu anımsatıyor
3.
ben her hastalandığımda "sen daha kendine bakamıyorsun, yarın öbür gün çocuğun olunca ne halt edeceksin" diye düşünmeden edemiyorum. sayılır mı?
4.
hasta olduğunda yaşadığın o his iyileşmenle beraber ışın hızıyla kaybolur. bir iyileşsem başka birşey istememler falan ohoo. insan çabuk unutuyor.
5.
Allaaaaah açılın benim bu.
5 tane kadar iş görüşmem vardı, gidemiyorum. Havalar çok güzel, ilginç bir şekilde gündüz resmen sıcak, camı bile açmıyorum. Seminerim var, günlük ödevim var, dün 40 dakika çalıştım ölüyorum sandım. Yataktan bildiğiniz çıkamıyorum. Ilaçlarım ve suyum yerde yatağın dibinde, kolumu uzatıp alırken acı çekiyorum. Tuvalete gitmemek için su içmiyorum ki baya içmem lazım. En bombası da şu, dün cüzdanımdaki son para birine ödememe gitti ve bugun para çekmeye bile çıkamayınca öğlen aç kaldım. 100 metre ileride atm var ama çıkamadım. Kaldı ki çarşının ortasında oturuyorum dışarı çıksam yeterdi. 3 gibi bir arkadaş geldi zorla çıkardı da yürüyebildiğimi gördüm. Hastaneye gittim bir iğne ya diye yalvardım doktora, ilaçlarını iç acele etme dedi. Çıkışta Arkadaşa "yaşlılar nasıl hayata bu kadar bağlanıyor kırk tane hastalıkla lan" dedim. Hakaten anlam veremedim. Ha bir de, saat 18.40 ve geberdiğimi bilen sevgilim bugün bir kez bile aramadı. Ne hayatı ne zevki, 3 gün uyusam sonra normal insan olarak uyansam diye dua ediyorum.
8 kasım 2016 18:43
8 kasım 2016 18:52
6.
Ucundan kıyısından hastalık sayılır. üç sene kadar önce trafik kazası geçirmiştim. Kalçamda iki kırık vardı ve o kadar lanet bir şeydi ki belime, boynuma, omuzlarıma bile vuruyordu ağrısı. Duvar yumruklatıyordu cidden. Ha bu kadar da değil dizim de kırılmıştı, ameliyat oldum çivi falan takılmıştı. Mumya gibi yattım aylarca, inanın kazadan önce kafama taktığım ne varsa o kadar pişman oldum ki. Ulan dedim neler var hayatta neler daha yaşanacak ve bir yerlerde yaşanıyor benim taktığım şeyler yok sevgili yok eski sevgili yok iş arkadaşım, o kadar boş geldi ki her şey. Sadece yeniden yürüyebilmeye odaklanmıştım ve diğer her şey çöp olup gitmişti benim için.
Uzun zaman boyunca da böyle düşünmeye devam ettim ama tabii insan her şeyi unuttuğu gibi kötü günlerini de unutuyor ki iyi ki de unutuyoruz yoksa yaşanmazdı yani. Ama hala canımı sağlıksal bir şeyin haricinde bir olaya sıktıysam sağlıklı olduğumu, sevdiklerimin şimdilik (!) iyi, sağlıklı ve güvende olduğunu düşünüp rahatlıyorum.
Hep söyleriz ama unuturuz ya hani hiçbir şey bizden ve sevdiklerimizden değerli değil cidden. Sağlık yerindeyse gerisi halloluyor bir şekilde. Zor ya da kolay. Ama elbet bir sonu var.