hülya koçyiğit

1. eski yeşilçam filmlerinin masumiyet timsali, günümüzünse mala mülke, paraya doymak bilmeyen iktidar yalakası eski oyuncusu. bugün "emekliler devlete yük oluyor" diye buyurmuş kendileri. tabi insan iktidara yakın durup 7 sülalesini bu sayede servet sahibi yapıyorsa kim öper seni sen yapan halkı, kim takar beşikten mezara kadar köle gibi çalışıp vergi ödeyen emekliyi? ele verir talkını kendi yutar salkımı. yalnızca kendisinin cumhurbaşkanlığı kültür kurulu üyeliğinden aldığı maaş 13 bin küsur liraymış. bu görevde tam olarak ne yaptığını bilen var mı? ben şahsen bilmiyorum. ha, eğer halkı salak yerine koymaya kalkmak, yiyip yiyip doymamak bir kültür olayıysa bilemem.

2. Sanırım emeklilerin devlete külfet olduğunu söylemiş. Emeklilik yaşı gelenlere ötenazi yapalım olsun bitsin.

3. gençliğinde başarılı bir kariyere sahip çok güzel bir oyuncuyken, göç üçlemesinden trt 2'deki programa gelmiş kişi.

4. Bildim bileli şöhret, para, saygınlık görmüş biri olabilir. Filmleri dışında ne katkısı olmuş bu ülkeye anlam veremiyorum. Oyunculuk konusunda hakkını yememek lazım cidden, şu an bulunduğu pozisyon ile trt 2 gibi bir devlet kanalında sanıyorum devlet sanatçısı olarak program yapıyor.

5. Yeşilçam filmlerinin sıkı bir fanı olmama rağmen Aşırı dramatik oyunculuğuna bir türlü katlanamadığım kadın. Hiçbir erkeğin Şort boyları ile yargılanmadığı tarkan filmlerini bile izlememe rağmen bu kadının bulunduğu herhangi bir filmi bitiremiyorum. Zaten kendisi ve çoluğunun çocuğunun para için birtakım tavizler verdiğini gördükçe kendisini oyunculuğu ile birlikte komple sevmemeye karar verdim. Kendisi zengin biri ile daha 21 yaşındayken evlendiği gibi Kızı da 18 yaşında turizm zengini kocası ile evlenip otel sahibesi olmuştur. Paraya düşkünlük nedense bu ailede genetik olduğundan Torunları da anneleri ve anneanneleri gibi sosyeteye girem zengine kapağı atam kafasında olup yakasına yapışmadıkları zengin erkek bırakmamışlardır. nitekim biri de kapak atmıştır zaten (bkz: Engin altan düzyatan)

6. Samimiyetsizliğine dayanamayıp gördüğüm anda kanal değiştirdiğim, eskilerin aşırı ağlak oyuncusu.

7. imza hareketi, ağlaması gerektiği zaman elini ağzına götürüp saçlarını  savurarak ve koşarak ortamdan  uzaklaşmasıdır. bu aralar filmleri sık sık televizyonda yayınlanıyor, kendi şirketi gülşah film ve erman film'in hesabına çektiği filmler bunlar. çok iyi bir oyuncu diyemem ama çok parlak performansları da var. kariyer bakımından döneminin en şanslı oyuncularından bu arada. bir kere kariyerine susuz yaz gibi bir filmle başlıyor. hıçkırık, seven ne yapmaz, senede bir gün gibi melodramlarla ve sev kardeşim gibi romantik komedilerle adını iyice duyurmuş. 70'lerde ve 80'lerde lütfi akad, metin erksan, şerif gören gibi yönetmenlerin en iyi işlerinde ve birbirinden farklı türde filmlerde yer almış.