1.
Sözlükte en sevdiğim ve en faydalı öneri başlığı olacağını düşündüğüm başlık.
arkadaşlar, sevgili ben gazeteci reklamcı olacağım diyen kız/ erkek kardeşlerim o-ku-ma-yın!
Hani herkes okuduğu bölümü beğenmez, sakın tıp okuma, asla hukuk okuma çok zor derler ama kendileri güle oynaya, bazen de ağlaya ağlaya okurlar ya, öyle bir şey değil.
Bu sene iki kuzenim üniversite sınavına girdi, tercihlerine yazdırmadım. Ben yandım siz yanmayın diye. İyi hocalar tanırsınız belki hayatınıza katacağı tek şey bu.
Onun haricinde bu bölümlerde alacağınız tüm dersleri okuyarak, insanlarla iletişime geçerek, sektöre atılıp tecrübe kazanarak öğrenebilirsiniz. En azından 4 yılınız cebinizde kalır. Mezun olduktan sonra devlette iş bulmanız imkansız, özel sektörde asgari ücret ile sürünmeye razı olacaksınız işsizlik korkusundan, ikcı teyzeler şirketlerini överken maaş mevzusuna gelince kriz tek onları vurmuş gibi davranacak. Üniversite boyunca staj yapsanız bile mezun olunca o stajlar dğer görmeyecek falan.
Ben de medya sektörü hmms falan yaparak gelmiştim çalışma koşullarından falan haberim yoktu her hafta sinir krizi geçirdim en az bir kere, şu an zamanı geri alsam alırım vallahi, yok öyle bi kere daha hayata gelsem aynı işi yaparım meselesi.
Kısacası, kendinize bir şey katacak bir bölüm okuyun. Reklamcı, gazeteci olmak isterseniz, olacağınız varsa inanın hangi bölümden mezun olursanız olun oluyorsunuz.
İmza; Mezun, üniversite zamanı ile birlikte 6 yıllık deneyim, son 3 yıldır direktör olarak çalıştım bir reklam ajansında, 3 ay önce istifa ettim.
2.
görsel iletişim tasarımı bölümü mezunu olarak bir pişmanlıkta benden gelsin. boşa giden 4 yıl diyebilirim. şansım ve çok azimli olmam sayesinde şuan güzel bir yerlerdeyim fakat ne yazık ki içi bomboş bir fakülte. çok faydalı olabilecekken türkiye'de oldurulamayan bölümlerle dolu. okurken iyiydi, güzeldi, eğlenceliydi fakat gerçek hayata dönünce sudan çıkmış balığa döndürdü.
3.
rekabetin en çok kol gezdiği fakültede okumaktır. mezun olduktan sonra bir daha eskisi gibi olamazsınız. insanlara olan güveniniz çoktan sarsılmıştır çünkü.
4.
İstanbul Üniversitesi iletişim fakültesi halkla ilişkiler ve tanıtım lisans mezunuyum. Aynı okulda şu an yüksek lisans yapıyorum tez aşamamdayım hatta. Diyeceğim o ki benim gibi sadece akademik odaklı düşünüyorsanız kesinlikle yazın. Dersler kolay geçmesi sıkıntısız. Gelmeyenler bile 70-80 alıyordu. Yüksek lisans acıtıyor yalnız. Baya zorluyorlar. Neyse uzun lafın kısası akademik kariyer için yazılabilir ama ajans ik gibi yerler için iş bulmak imkansız. Staj bile zor ayarlanıyor öyle diyeyim. İüde iç staj vardı belki hala devam ediyordur. Biz o yüzden sıkıntı çekmedik. ajans işi isterseniz staj şart stajsız bir ajansın kapısından girilmiyor iş alınmıyor bilginize.
5.
Meslek lisesinde ve önlisansta radyo tv okudum. Üniversite stajında hiçbirşey bilmiyormuşum dedim. Sudan çıkmış balığa dönmüştüm. Bu durumu fark eden okul kanalı 2 aylık stajı 6 aya uzattı. Çalışma ortamı baya güzeldi ve stajın bana çok şey kattığını düşünüyorum. Fakat mezun olunca sadece asgari ücrete çok uzun saatler çalışabileceğim işlerle karşılaştım. Yapamam diyerek dgs’e girdim ve şuan istanbul üniversitesinde halkla iliskiler ve tanıtım okuyorum. Son sınıftayım. Kendime 1 sene sonra ne iş yapacaksın diye sorduğumda cevap veremiyorum. Çünkü işsizsizlik büyük sıkıntı. Kpss’de atama durumu büyük sıkıntı. İş bulsak özel sektör büyük sıkıntı. Benim en büyük şansım sevgilimin yabancı olması ve seneye bu zamanlar avrupa’da bir ülkeye taşınacak olmam. Gidip yüksek lisans yaparım kendimi geliştiririm diyorum.
İletişim fakültesinde okumak isteyen süslülerime ise tavsiyem okumayın değil, eğer okuyacaksanız kendinizi geliştirmeniz ve geliştirseniz bile zor şartlar altında çalışacağınızı kabullenmeniz. İngilizceyi bilmek zorunda olduğunuzu zaten söylemeye gerek yok, ekstra bir dil daha bilmelisiniz. Sektörde kullanılan birçok programı bilmelisiniz. (gizlinot: fotoshop, kurgu vs) Sürekli yeniliklerden haberdar olmalı ve öğrenmeye açık olmalısınız. Sürekli kitap okumalı, araştırma yapmalısınız. Her alanda bilginiz ve fikriniz olabilmeli. Reklam üzerine çalışacaksanız yaratıcılığınız çok üst düzeyde olmalı. Ve tüm bunları gerçekleştirseniz bile işsiz kalabileceğinizi, özel sektörde mobbinge uğrayabileceğinizi kabullenmelisiniz.
26 temmuz 2019 17:03
26 temmuz 2019 17:06
6.
okurken aşırı mutlu olduğum ve akademisyen olma hayalleri ile mezun olduğum canım fakültem. sektörde adı bilinen, iyi bir iletişim fakültesinde reklamcılık okudum.
mezun olduktan sonra bu şartlarda ve ülke durumunda akademisyen olmanın zorluğu karşısında afallayıp sektöre el mahkum girmek zorunda kaldığımda okumadan da yapılabilecek bir meslek grubunda olduğumu anladım. bazen gerçekten bölümünü okumadan yapılamayacak bir mesleğe sahip olmanın nasıl bir şey olacağını düşünüyorum.
sektörde avukatından, işletme mezununa, mühendisine çeşit çeşit meslekten insan ile karşılaşıp kendinizi ve meslek denilebilirse mesleğinizi sorguluyorsunuz.
diğer bir yandan akademisyen olmak için fazla arada kalmış bir fakülte özel üniversiteler sektöre adam yetiştirme kafasında, devlet üniversiteleri ise ne tam akademisyen ne tam sektöre adam yetiştirebiliyor. şimdiki aklım olsaydı tekrar okur muydum, aşırı güzel bir üniversite hayatı yaşadığım için kesin bir cevap veremiyorum fakat ya kendinizden aşırı eminseniz ve sizden götüreceklerine, sektör sömürüsüne, modern bir işçi olmaya hazırsanız ya da arkanız sağlam, çalışmaya duyduğunuz ihtiyaç minimum düzeyde, kendi işinizi yapma imkanınız fazla ise okuyun.