1.
tarif edilemeyecek duygular yaşatan olay.
karşınızdakinden gerçekten hoşlanıyorsanız kendinizde olamayabilirsiniz o gün.
'peki blossom ilk buluşmanızı anlat' deseniz, anlatamam. hatırlamıyorum bile. öyle heyecanlı ve öylesine kendimde değildim ki o gün, sanki orada hareket eden ve konuşan ben değildim.
yemek yiyemedim. sürekli ağzım açıkken beni görecek, dişlerimin arasına girmiş maydanozlar ona selam verecek gibi hissettim. daha kötüsü konuşurken suratına yemekleri tükürmekten korktum. yemedim, yiyemedim.
bu sefer karşısında kasıntı, sürekli diyet yapan biri gibi görünücem diye stres oldum. adam okuldan falan bahsederken bir anda -sözünü kesip- kilomu söyledim. şaşırdı kaldı. ne diyeceğini bilemedi. sonra güldü. bende güldüm kendi halime.
sevgilim hala gülüyor bana o günü hatırladığında. kilo meselesi açılınca hele, hep o an aklımıza gelir. benim heyecanımı görüp hoşuna gittiğini aslında kendisinin de çok heyecanlı olduğunu söyler hep.
velhasıl kelam karşınızdaki de en az sizin kadar heyecanlı aslında, önemli olan bence kendiniz olabilmek her şeye rağmen. eğer heyecanlı bir yapınız varsa, ama doğalsanız karşınızdakine gülünç değil tatlı gelecek bu.
ayrıca, bence en önemlisi; çok fazla makyaj yapmamak. erkekler ağır ve renkli makyajları sevmiyor. daha doğal ama allığa abanılmış bir makyaj yeterli bence.
kıyafet seçimi ise -bence- açık olmamalı. tabi açık olmamalı deyince çarşafla gidin demiyorum, daha usturuplu olunabilir.
ve bence; makarna ve salata yenmemeli ilk buluşmada. sakın diyim! zaten zor yenen şeyler, karşınızdakinin gözü sizin üstünüzde, bir de salatanın maruluyla uğraşmayın.
2.
İlk yasadigim ilk bulusmam ilkim ve tekimdi. Rabbim baska yasatmasin.
3.
yaşadığım ilk buluşmada bana hediye olarak beş metrelik internet uzatma kablosu hediye edilmişti.
insanın kendini özel hissetmesi çok güzel bir şey.
kablo alarak bunu yaşamak biraz garipti ama.
4.
ilk buluşma bir ilkler furyasınında "ilk" adımını belirler. Bir gece öncesi saçların bakımıydı, yarın ne giysemler, hangi ruju sürsem, nasıl bir merhaba ile yanına yaklaşsam vs. sorular sorular aklınızı karmakarıştıran bir önceki gece sonrası nihayetinde buluşma yerine varılmışsa ve artık sohbete girilmişse gerilmeden, heyecanlanmadan çokta istekli görünmeden bir şekilde geçirilmesi gereken bir ilktir bu buluşma. Soft renklerde bir makyaj, sade bir kıyafet (kot, kazak olabilir) içten bir gülümseme ve arkadaşca muhabbet etmeler yararlı olabilir. Hayırlı olsun diyelim :)
17 kasım 2015 15:40
ed.24 ocak 2016 23:41
5.
mesela ilk buluşmada el mi sıkışılmalı yoksa samimiyet daha iyidir deyip yanaklardan şap şup öpülmeli mi ?ben o kadar heyecanlıydım ki benim ki elini uzattı ben elinden tuttum yanaklarından öpmeye uzanıp şap şup öptüm çocuğu çok utanmıştım o an
6.
ilk buluşmadaki gerginliğinizin üstüne, normalde görebileceğiniz sizinle oyuncak gibi oynayan ve ne istedikleri belli olmayan hemcinslerinin tersine " gözlerin ne kadar güzel ışıl ışıl, içi gülüyor sanki" gibi bir laf eden (gizlinot: ama o an ki heycanla tam olarak hatırlayamadığım) (gizlinot: açık kahve gözlerime koyu yeşil gözleriyle iltifat eden bir erkek düşünün) (gizlinot: swf); bir sonraki buluşmada karşılaştığı ve o anda yeni tanıdığınız ve yeni çıkmaya başlamış arkadaşlarının yanında "biz de çıkıcaz da işte bakalım ne zaman olur" gibi (gizlinot: gülümseyerek ve samimi bir ifadeyle) bir laf edip sizi şoklara sürükleyen bir erkekle karşılaştıysanız yaşadığınız heyecanın, duyguların tarifi zordur. (gizlinot: swf)
bu kadar affalayacağınız biriyle karşılaşır mısınız bilemiyorum (gizlinot: swf) ama kişisel fikrim korkmayın ve dürüst olun, kendisi de böyle bir insansa o buluşmaların devamı gelir ve samimi bir insanla bir ilişkiye başlamış olursunuz bence; en azından bizde böyle oldu (gizlinot: swf )
17 kasım 2015 16:01
17 kasım 2015 16:05
7.
Ilk görüşmemiz ben ameliyata gidecekken olmuştu ve haliyle üstüm başım özenli değildi.ama sonrakinde duş aldım,fon çektim saçıma giyindim bide incecik eyeliner ve rimel vardı.gidince "çok boyanmissin ya" demişti öküz.neyse ikimizde heyecanlıydık ne icecegine bile karar veremeyip abi kafana göre getir demişti ahaha ama en güzeli dokunmak için bahane araması ve sonunda dayanamayip sarilmasiydi.gozlerime bakamayisida çok tatliydi yahu keşke yeniden yasasak o günü
8.
Benim hic "date" olarak tabir edileninden bir bulusmam olmadi. Yani boyle biri icin saatlerce hazirlanip ne yapsam, ne yesem falan diye dusunup kastigim tarzda bir bulusma yasamadim. Simdi bakiyorum hepsinde koyvermisim. Bu baglamda ilk tavsiyem neyseniz o olmaniz olacaktir.
Bir de ilk bulusmadan karsinizdaki kisi ile ilgili pesin karar vermeyin. Su an nisanlim olan sahisla ilk bulusmamiz bir "cikma" degildi ama ben kendisinden uzaktan uzaga hoslandigim icin asik olabilirim diye gittim ama "ne bicim acaip bir dusunme sekli var. Bi garipmis bu cocuk" diye kesinlikle olmaz fikriyle gunu bitirdim. Sonraki gorusmelerde isler degisti. Artik ben de acaibim.
9.
O kadar salak bir ciftiz ki sevgili olarak (gizlinot: oncesinde 1 aylik bir arkadaslik var ve ozamanki bulusmalari saymiyorum ) ilk bulusmamizda kahvaltiya gidip ardindan benim kiz arkadas grubumla aksama kadar dedikodu yaptik. Ben, benim kiz arkadas grubum ve sevgilim. Ya allahin delisi gidip basbasa takilsana kac sene sap gezmissin. Birde o kiz arkadas grubumdan kimseyle gorusmuyorum suan buda ekstra olsun. O gunku muhabbet neydi peki; illuminati. Ay kendimi kesicem. Ne sacma bi ilk bulusma.
10.
Genelde ilişki devam ederse mutlaka gülünecek anılar bırakan buluşmadır. Benim için en komiği ve unutulmazı eşimle olandı. Anlatmazsam çatlarım. Şimdi efendim, soğuk bir ankara gecesiydi. Adam istanbul'dan ankara'ya gelmiş bana hislerini açmak için, öncesinde bir arkadaşlığımız bir belli belirsiz flörtümüz var ama hiç beklemiyorum böyle bir şey. Bu bana mesaj attı, bende önceki gece ev partisine gitmişim, yüzüm gözüm şiş, hala tam ayılamamış bir şekilde gittim yanına. Ben bunu görünce bir heyecanlan. "Nereye gidelim" diye sordu dedim benim bildiğim bir yer var kahve içmelik. Heyecandan yolları şaşırdım, hap kadar karanfil sokakta kayboldum. Çaktırmayayım diye de gördüğüm ilk yere soktum adamı. Gittiğimiz yer çıktı mı sana türkü bar. Ne bileyim ben, hiç ses filan da gelmiyordu, tabelada kafe yazıyordu. Girdik oturduk, beş dakika sonra canlı müzik başladı, hiç bir dediğini anlamıyorum. O kadar yüksek ses var içerde. En sonunda adam bana böğürerek daha sessiz bir yere gidelim dedi, tamam dedim. Yavrum diyor ki "türkü bar sevdiğini hiç bilmiyordum." Ben de ya değişiklik olsun diye şey yaptım filan gibi saçma sapan şeyler geveledim, derken gittik bir yere oturduk. Bu bir konuşmaya başladı, baya laflar hazırlamış, romantik romantik. Ben başladım ağlamaya, zaten gerilmişim bütün akşam, ne diyeceğimi bilemedim, bir klasik olarak düşünmek için zaman istedim. Saat epey geç oldu bu arada, ikimizin de eve dönmesi lazım ama ayrılamıyoruz salak gibi. Çıktık kafeden her yer kapanmış, ben dedim ki aştiye gidelim orası hep açık nasıl olsa, çay içeriz. Saçmalığa bak. O da tamam dedi. Salak gibi kalktık aştiye gittik, işte asıl heyecan burada başlıyor. Gişelerin önünde bir adam "eskişehir eskişehir" diye çığırtkanlık yapıyordu, "sen hiç eskişehir'e gittin mi?" diye sordum laf olsun diye, o da "hayır, gidelim mi?" Dedi. Gerçekten de gittik, otobüste omzuna yattım, o gece hava nasıl berraktı, ne kadar çok yıldız vardı hala hatırlıyorum. Sabah vardık eskişehir'e, sonra da kahvaltı edip ilk trenle geri döndük. Sevgili olmamız bu olaydan bir ay sonra gerçekleşti ama O yolculuğu yapmasaydık belki de böyle olmayacaktı bilmiyorum. o gece heyecandan yolları karıştırıp yanlışlıkla kendisini türkü bara soktuğumu da itiraf ettim tabi, işin garibi ankara'da yaşıyoruz ve dokuz yıldır her kızılay'a gittiğimizde arıyoruz ama orayı bir daha hiç bulamadık.
21 kasım 2015 03:46
21 kasım 2015 03:49