imam hatip okulları

1. varlığıyla bazılarına fazlasıyla koyan okullardır. Daha da koyacaktır.

2. bir dönem kız öğrencilerine (gizlinot: ya ne olacağdı) gönüllü ders verdiğim mektepler.

burada okuyan çocukların pozitif ilimler (fizik, kimya, biyoloji, matematiki geometri) hakında bilgisi o kadar kötüdür ki dehşete düşersiniz. öte yandan kendi alan derslerinden de pek başarılı oldukları söylenemez. eğitim sisteminde ezbercilik var diye eleştiririz ya bütün dersleri öyledir doğal alarak ve beyinlerini sürekli ezberlemek için çalıştırdıklarından pozitif ilimleri öğrenirken çok zorlanırlar zaten nefret ederler.

benim öğrencilerimin dersleri arapça geçiyormuş ve çoğu şeyin anlamını bilmiyorlardı, sadece ezberleyip mezun olmaya çalışıyorlardı.

bir meslek edinme kaygısına sahip değillerdi ben aşılamaya çalışırdım komik olurdu biraz, hepsi masum çocuklardı çok severdim ne oldular acaba. muhtemelen mezun olunca evlendirildiler.

çok büyük psikolojik problemleri vardı, ya sürekli bastırılmaktan dolayı aşırı isyankar ve arabesk, ya çok çekingen ve asosyal, ya da çok dışa dönük ve ilgi meraklısı.

bu okullar kapansın desek de, bu okulların ülkede çok sayıda ailenin görüşünün uzantıları olduğunu unutmamak gerek. her gün türkiye'de milyonlarca genç bu bastırılmış duygular, kendinden nefretle beslenen bir din ilişkisi, yaşlarına ve çağımıza göre normal olan isteklerinin uç istekler olarak algılanması ile acı çekiyorlar. ailelerinden aldıkları sevgi bir koşula bağlı, öteki olan her şey günah ve biat yolundan saptırıcı. bu baskı ve gerilim içerisinde toplumun bir bireyi olmaya çalışıyor ve kendi gibi olmayanları tabi ki anlamıyor nefret ediyorlar.

imam hatip okulları kapansa bile bu zihniyet devam edeceğinden daha nice cemaatler ve fetöler geleceğine eminim.

edit pozitif bilim değil ilim.

3. kapatılsın. sadece imam yetiştirmeye yetecek kadar kalması makbuldür. ha ama olacak olan fen liselerinin de imam hatiplere dönüştürülmesi olacaktır. maalesef.

4. şimdiye kadarki din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenlerimi düşünüyorum, psikolojim üzerindeki etkilerini düşünüyorum ve bu okula giden insanlara gerçekten acıyorum.

6. sınıfa kadar tek öğretmenin girdiği bir köy okulunda okuduğum için sadece sınav öncesinde kitaba biraz bakılırdı, hayatımın bu dönemi çiçek gibi geçti zaten.

6. sınıftan aklımda kalan ilk şey koridorda koşarken aniden kolumdan çeken peruklu bir kadın öğretmen ve akabininde ''iki kişi konuşurken aralarından geçilmez'' diye bağırışı. sonrasında kendisinin din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni olduğunu öğrendim. daha 11 yaşındayım, çocuğum, okullar yeni başlamış. ben hala kadının suratını unutmadım.

dersimize giren ise başka bir öğretmendi. kendisini tilkiye benzetirdim, suratında devamlı kurnaz bir gülüş olurdu. ''tuvalette sakız çiğnenir mi hocam?'' sorusuna ''tuvaletten çıkarken seni görenler başka bir şey yediğini düşünür'' diye cevap vermişti.

7. sınıfta yine okul değiştirdim. bu kez din dersleri kabusumdu. dışarıdan çok sakin, mütevazı gözüken adam; derse girince korku hikayeleri anlatırdı bize. karabasan böyle gelmiş, kendisi şöyle dua okumuş, cin şöyle yapmış. senelerce evde tek kalmaktan korktum onun yüzünden. belli aralıklarla korkum tetiklendi, tuvalete bile yalnız gidemez oldum. gece yorganın altına girerek uyurdum, psikolojimi mahvetti.

8. sınıfta başka bir okula gittim. buradaki ise gerçekten psikolojik tedavi görmesi gereken bir tipti. çıplak kadınlardan bahsederdi derste. abartılı hareketler yapardı, oradan oraya koştururdu. hatta nedendi hatırlamıyorum, çıplak kadınlar için '' onların bağırsağındaki de bok bizim ki de bok'' filan derdi. ne alaka hoca??

lisede gittiğim okulda ise şanslıydım. laik, çağdaş eğitimi benimsemiş bir okuldu ki 9. ve 10. sınıfta dersimize giren hoca tanıdığım en iyi insanlardandı. asla baskı yapmayan, sınavda ne yazarsanız yazın puan veren, iyi niyetli, hakikaten dört dörtlük biriydi.

11. sınıfta yeni biri geldi. kendisinin ters bir hareketini görmedim fakat 2 arkadaşım da kendisinden rahatsız olduklarını, hocanın onlara aşırı yakın davrandığını söylemişlerdi. bunları söyleyen iki arkadaşım da dindardı bu arada.

12. sınıfta 2 haftada bir dersimize giren bir manyak vardı. abartılı hareketler, her şeyi bildiğini sanan ancak aslında cahil cühela olan bir tipti. bir gün derste '' karşıdan güzel bir kadın geldiği zaman oğlum ona bakmazsa, onu dürterim. baksana oğlum derim, güzel kadın geçiyor. sonuçta bakmaması biyolojisine ters'' demiş. ben o gün yoktum, sınıfta bunu anlattıkları zaman şok oldum, nasıl cevap vermezsiniz, nasıl sessiz kalırsınız diye darladım arkadaşlarımı.

ben 8, kardeşim de 7. sınıftayken bir seneliğine cemaat dershanesine gitmiştik, başarısı iyi vs diye. ben her şeyinden kaçtım. ek derstir şudur budur. ders adı altında beyin yıkıyorlar çünkü. fakat kardeşimin gittiği bir ek derste öğretmen öyle bir korkutmuştu ki onu, kız gelip ağladı evde. ailem konuşmaya gitmişti sonrasında.

demem o ki ilkokuldayken haftada iki saat, lisedeyken bir saat görmüş olduğum bir dersti din kültürü. ve hakikaten yıprandım. iyi hoca denk gelmesine rağmen de yıprandım. çünkü size dinleri ya da ahlakı öğretmiyorlar. tek bir dini öğretmeye çalışıyorlar, onu da korkuyla empoze ediyorlar.

bu liselerdeki çocuklarsa kim bilir kaç saat maruz kalıyor bu derslere, kim bilir nasıl hocalar giriyor derslerine. psikolojileri ne durumda, nasıl bir psikolojik/ cinsel baskı var gençlerin üzerinde, tahmin bile edemiyorum.

ben din okullarını lise düzeyinde çok gereksiz buluyorum açıkçası, ilahiyat fakülteleri var üniversitelerde. henüz 14 yaşındaki bir çocuk, din eğitimi veren bir okula gönderilmemeli. böyle bir okula gerek bile duyulmamalı. 18 yaşına geldiği zaman az çok karar verebilecek bir düzeye gelir insan ki bakın ona bile ''kesin doğru karar'' gözüyle bakamam, yanlış bölüm seçen çok insan var.

fakat en azından bu okulların sayısı bu derece fazla olmamalı. açık ve net bir şekilde: ben rahatsız oluyorum. çünkü yaşadıklarım var, çevremdekilerin yaşadıkları var ve bunlardan da fazla şeye maruz kalmış yeni nesillerin oluşmasını istemiyorum. ilim ve fenden uzak, psikolojisi alt üst olmuş, beyni yıkanmış bir nesil istemiyorum.

gelin görün ki tüm bunların tam tersi olarak ''dindar nesil'' yetiştirmek isteyenler, mantar gibi her yere diktiler bu okulları. maalesef o ''dindar nesil'' sadece dindar olmayacak işte. psikolojisi bozuk, yobaz, henüz kendini bile tam olarak tanıyamamış insanlar dolduracak her tarafı.

kendi açılarından güzel bir taktik, ülke ve dünya içinse -bana kalırsa- felaket.

5. (link: https://www.youtube.com/watch?v=uWcIOP9hFhY şöyle) bir tanıtım videosuyla beyinlerimize kramp geçirtmeyi hedefleyen okullardır.

artık sıkıldıkça bu videonun altındaki yorumları izlemeyi düşünüyorum <3

#imamhatiplerkapatılsınlcwolsun

#bestgreekmovieever

edit : son bir düzenlemeyle (link: https://www.bobiler.org/monte/dogru-yoldan-sapan-anakin-skywalker--173689 şu çevirinin) de aynı arkadaşların elinden çıktığına inanıyorum.

6. Haril haril okullar aciliyor. Bilgi yok ilim yok. Hadi yine tamam diyeyim de peki buraya giden kizlar ne oluyor ? Camilerde hoca olamadiklarina gore. Abla mi oluyorlar ? O kadar okuyup abla oluyorlarsa bence gerek yok

7. bir ihtiyaçtır. başörtüsüyle okumak isteyen, kuran eğitimi alarak okumak isteyen, ailesi tarafından sınıfında erkek bulunacağı için okuldan alınan kızlar tanıyorum. imam hatibe rağbetin formal eğitimden nisbeten mahrum kalmış kesim tarafından talep gördüğü gerçeğini göz önünde bulundurursak bu kesimi eğitimli kılmanın yolu talebe göre eğitim vermektir. aksi takdirde hiç okuyamayan kızlar söz konusu oluyor(gizlinot: erkekler bu konuda daha nadir mağdur oluyor). ben imam hatipler kapatılsın mantığına sahip kişileri hiç anlamıyorum. tersine "cahil" gördüğün kesimin eğitim almasını desteklemek gerekmez mi? ha kendi şahsi inanç ve değerlerimize pek yakın bir eğitim olmayabilir bu. ama zaten hangi kesim bir diğerinin verdiği eğitimi doğru buluyor ki bu ülkede.

8. ders curriculumlarını merak ettiğim kurum. o cahil görülen kesimin buradan aldığı eğitim adı altına ki zaman kaybıyla hangi baltaya sap olacaklarını çok merak ediyorum. Saçma bir mantık, kusura bakmayın. hiç eğitim almamak, okula gitmemek daha mantıklı, kafalarını bulandırıp ülkeye hayırsız insan yetiştirmektense.

9. uzun vadede öğrencileri siyasi çıkar çatışmalarına kurban gidecek okullar topluluğu. lisesine sosyal bilimler liseleri, fen bilimleri liseleri, güzel sanatlar liseleri gibi diyecek sözüm yok yeterli miktarda imam hatip lisesi olabilir zira dini alanda çalışmak ve kariyer yapmak isteyenler için başlangıç olabilir ama ortaokulun asla oluru yok o yaşta çocuklara ben dini eğitim bile verilmesini doğru bulmuyorum kaldı ki çocuklar daha seçme yaşında bile değilken herhangi bir dinin gereklerine göre yaşamak zorunda bırakılsın. bakın ben lise çağında ne olmak istediğimi bilmiyordum iyi bir anadolu lisesinden mezun oldum ve okuduğum alanın dışında tercih yaptım bazen hala acaba başka bir şey yapabilir miydim diye düşündüğüm oluyor insan 20'li yaşlarında bile kendi seçimleri hakkında tam emin değilken 10 yaşındaki çocuğun hayatını belirlemek ve onu geri kalandan yaşıtlarından geride bırakacak bir eğitim kurumuna kaydettirmek insafsızlıktır.

atıyorum avukat olmak isteyen bir imam hatipli öğrencinin herhangi bir orta okul ve lisede verilen edebiyat ve matematik bilgisi denk midir ki aynı sınavda başarılı olabilsinler, bunu söyleyince ee sınava girebiliyor deniyor ama hazırlıksız ve yetersiz giriyor.

yönetici takımının sırf halka bakın biz ne kadar dindarız demek için kullandığı eğitim kurumları bunlar daha da kötüsü nice aptal buna düşüyor ve çocuğuna yaptığı kötülüğün farkında bile olmuyor çünkü kafasını kullanmıyor. olayın siyasi ve dini yönü beni ilgilendirmiyor ben çoğunluğu kadın olan ve hayatları heba olmak üzere olan gencecik insanlara üzülüyorum. hayata seçim haklarını kullanmadan birinin maşası olarak atılıyorlar. ileride bunun cefasını çekecek olan da onlardır hiçbir siyasi lider çıkarı bittikten sonra dönüp onların sorunlarıyla ilgilenmeyecek.

herhangi bir şekilde tutunamayan, iş bulamayan ve yetersiz kalan kadınlara da babaları ee ben seni okuttum sen beceremedin en iyisi evlen evinde otur diyecek. bana dert olan budur.

10. Torpille, dümenle sahip olmadıkları vasıflarla devlet kadrolarına atanmayacak, kendileri dışındaki insanları dinsiz ilan etmeyecek, saçma sapan olaylara (gizlinot: taciz, tecavüz) imza atmayacak, kadını yerin dibine sokmayacak, erkeği putlaştırmayacak, dinle bilimi karıştırmayacak, modern eğitime müdahale etmeyecek, doğuda çocuklar 1 göz sobalı okullarda eğitim almaya çalışırken buldukları her binayı kendilerine çevirip "imam hatip" tabelası asmayacak, son model binalara çökmeyecek, baskıyla insanları dine yöneltmeyecek, öğrencileri hür iradesiyle baş başa bırakacak ve gerçekten "pozitif bilimler" okuyan insanların hakkını gasp etmeyeceklerse varlıklarında bir sıkıntı görmeyeceğim eğitim (?) yuvaları.

Mümkün mü ? Değil.