2.
ateizmde, agnostisizmde, islamda ya da krem peynir dininde görülmeyen şeydir. bir inanç ya da fikrin etrafını çevreleyen her insanın aynı fikirde olduğu düşüncesi bir genellemedir ve her genelleme gibi, bu da yanlıştır. bir fikri savunan insanlar homojenik yapıda değildir, genel olarak bir kimlikleri vardır ve o kimlik üzerinden değerlendirilirler ancak o fikri savunduğu halde bu kimliğe bürünmeyen insanlar da vardır.
inanca saygı, bazı insanlarda var olan bir durumdur. bazılarında ise yoktur. din, dil, ırk, diğer ıvır zıvır sıfatlar bu durumu genelleyemez.
mesela inanca saygı duyduğu iddia edilen ateist insanların çok bulunduğu bir facebook profil sayfam var. arkadaş çevrem onlardan oluşuyor genelde. ama onlar bile çeşit çeşit. kurban bayramı'nda "kana susamışların katliam bayramı kutlu olsun." yazanı da gördüm, inanan herkese aptal diye hakaret edenini de... ama tam tersi, namazını kılıp ibadetini göze sokmadan yapana da saygıyla yaklaşan ateistleri de gördüm. hatta üniversite yurdunda kendi inanmadığı ve oruç tutmadığı halde iftar sofrasında aç aç bekleyenini de...
bu karışık özellikler dindar insanlarda da mevcut. yani iyisi de var, sırf birilerine yaranmak için inanıyor taklidi yapan da var, oruç tutmayanı döveni de var, kelle keseni bile var. ben hepsinin inanca saygı duymayan insanlar olduğuna inanmak istemiyorum.
öte yandan, sürü psikolojisi diye bir şey de var. içine kapanık, şehirlerinde başka kültürel alışkanlıkları olan insanlar barındırmayan halklarda hoşgörüsüzlük had safhadadır. üniversite gibi değişik şehirlerden değişik kültürel alışkanlıklara sahip insanları bir araya getiren kurumlar sayesinde, farklı insanları göre göre onların öcü olmadığını fark eder o şehrin insanları ve böylece hoşgörü doğar.
satanizmin televizyonlarda korku filmi gibi anlatıldığı 99 yılını hatırlayın. bir grup genç bir kızı öldürmüştü ve birden türkiye'de bir satanizm karşıtı örgütlenme başladı. siyah tişört giyen herkesin ipte sallandırılmak istendiği günlerdi. bunun tek sebebi, bilinmeyene duyulan korkuydu. satanist insan = tehlikeli insan. o zaman hepsi bana zarar verebilir, hepsinden korkuyorum ve hepsi ölsün. madımak otelindeki yangınla aynıydı bu, bilinmeyene duyulan korku.
müslümanları tek bir konuda eleştirebilirim, inandıkları tanrının kitabını okumamış ya da okuduysa da anlamaya çalışmamıştır çoğu. hala "sakız çiğnesem orucum bozulur mu?" tarzı sorularla dinde bug (gizlinot: bilgisayar teriminde hata) aramaya çalışıyorlar, aslında allahı kandırmayı deniyorlar. oysa kurallar basittir. yemeyeceksin ve böylece açın halinden anlayacaksın. oruç tutarken önüne gelene sövüp kalp kırarsan, o orucun hakkını verememiş olursun. ramazan ibadeti bir sevgi işidir ve masandakini paylaşmayı öğretmektir amaç. "peygamber efendimiz şalvar giyerdi" deyip kot pantolon giyenlere kötü bakmaksa, dinin vermek istediği mesajları görmezden gelmektir. kuran'da açık açık "zarar verme, incitme, komşun açken tok yatma" gibi metinler yazarken gidip allah adına kafa kesersen, inanmayanlar "kitabı nerenle okudun?" dediklerinde "inancıma saygı gösterin" diyemezsin.
özetle, dinler iyi sistemlerdir ama kullanıcısı insan olduğu müddetçe her iyi sistem kötüye kullanılacaktır. ne yazık ki, sistemsizliği çözüm olarak da göremiyorum, çünkü sistemsizliğin başında da insan olacak. ateizm de bir sistemdir ve inananlara "inanan herkes aptaldır" gözüyle genelleme yaptıkları sürece o sistem de başarısız olmaya mahkumdur.
Not: insanların tepkisinin dini para için kullanan müslüman görünüşlü insanlara olduğunu biliyorum. çıkarcı insanlar her dönemde oldu, iktidar değişip tamamen sol görüşlü bir hükümet de gelse, şimdi başörtü takanlar birden başlarını açıp işçi hakları diye haykırmaya başlayacak. bu çıkarcıları hiçbir gruba mal edemeyiz.
not 2: "tüm müslümanlar böyledir" diyen ile "tüm inanmayanlar şöyledir" diye genelleyen iki insan arasında bence fark yok. ikisi de hoşgörüden yoksun.