1.
Bir kimsenin bir davranışı yüzünden kırılmak, üzülmek olarak tanımlanmış kelime.
Bana göre çok daha derindir. Incinmenin içinde sadece kalbin kırılması değil onurun gururun kırılması, değersizlik hissi,o an kendini karşındakine ifade edip kırgınlığını dile getiremeyecek kadar veya etsem de bu saatten sonra ne değişir diye düşünecek kadar şiddetli bir sarsılma ve şok hali beraberce bulunur.
Kötüdür, hepsinin bir arada yaşamak insanın nefesini keser acıdan.
Yine de incinmek incitmekten evladır der susarım.
Bir (yazar: femme) uktesi idi, vesilesi ile entry oldu.
2.
bu olay gerçekten olduğunda artık diyecek bir şeyi kalmıyor sanki insanın. Yani günde bilmem kaç kelime konuşan insan, tek kelime dahi edemiyor. Sanki incinince insanın beyni de anlıyor artık kelimelerin kifayetsiz olduğunu göndermiyor konuşmak için emri. Hatta incinmek öyle bir ağır oluyor ki kalakalıyorsun. Ağlasan sesli bile ağlayamazsın. Öylece süzülüyor yaşlar mümkün değil tutamazsın. Kime gitsen çare yok işte o zaman insan yine kendine kalıyor. Yine sen sakinleştirebiliyorsun kendini." Üzülme tamam, tamam geçti" gibi teselli kelimelerini bile kendinden duyuyorsun. Ve 50 yıl geçse insan incindiği yeri iyileştiremiyor. İnciteni unutamıyor. Kızsa küsse geçerdi ama incindiği yer hep kanıyor.