insanları dış görünüşleriyle yargılamak

1. İnsanlar kolayı tercih eder.

Dış görünüşe göre etiketlemenin, içini öğrenmeye göre

daha kolayımıza gelmesi.

2. Şöyle üstünüze çeki düzen verip, makyajlı, topuklu giyinip sephoraya gidin, ertesi gün de gayet casual giyiminizle ve makyajsız halinizle gidin. Görevlilerin bakış açısı, tavırları çok değişiyor durumunuza göre. O gün aman aman efendim diyenler diğer gün yüzünüze bile bakmıyor. Tam anlamı bu bana göre. Ayrıca dış görünüş nedir ki, bir kıyafet,bir ayakkabı. Onu alınca geriye kalan, önemli olan insanların içindeki güzellikler.

3. Bence yapmıyorum diyen yalan söyler. Ancak çabalayabilirsiniz yapmamak için. Ama özellikle ilk görüşte kesinlikle dış görünüş önemli. Ilk tanıştığınız insan pis, ter kokarak, tırnaklarının arası sipsiyah bir halde karşınıza gelse einstein olsa dönüp zekasına bakılabileceğini sanmıyorum.

""İnsanlar kıyafetiyle karşılanır, ilmiyle ağırlanır, ahlakıyla uğurlanır."

4. benim gözümde magmaya inme sebebidir.

5. izlenim sahibi olmak olabilir olsa olsa (ki daha normal bir şey olamaz); yargılamak değil.

hayvanlığın luzumu yok.

"şişmanlardan ve gaylerden tiksiniyorum, yanlarından geçerken nefesini tut." diyen bir hayvan tanımıştım zira.

6. bu olay başlı başına kırıcı zaten de bir de şey var ya o beni yıkıyor gerçekten.

seninle aynı görünüşte olan birinin yargılanması. mesela seninle aynı kiloda ya da aynı görüntüde biri var ve yanındaki kişi onu eleştiriyor. ve aslında senin de, onunla benzer gözüktüğünün farkında. baya kötü.

7. Dış görünüş doğuştan getirdiği fiziksel özellikleriyse asla yargılamam, bacağı şöyle, dişleri böyle, saçı kabarık, bana ne? Hele "poposu yere yakın olandan uzak dur", "ince dudaklılar sinirli olur" gibi yerleşmiş kalıplardan nefret ederim. Yaşlılar arasında bunları kullananlar hala var maalesef ve ağızlarının payını vermekten de hiç çekinmem. 

Ama kişinin kendi seçimi olan şeyler ondan soğumama neden olabilir. Mesela topluluk içinde, evi dışında bir yerde sakız çiğneyen insanları pek ciddiye almam ve avam olduklarını düşünürüm. 

Tırnak yapısının kötü olmasını hiç fark etmem ama soyulmuş ojeleri varsa bakımsız olduğu çıkarımını yapabilirim. 

Tanıdığım biriyse, hayatını, sağlığını ve su kaynaklarına erişimini biliyorsam ve sürekli yağlı saçlarla geziyorsa bunu yargılarım ama tanımadığım birini yargılamam çünkü belki sık yıkanmasını önleyecek bir hastalığı var veya hayatı son günlerde çok yoğundu, aklına bile gelmedi saçını yıkamak. 

Ortama uygun giyinmeyen bir kişiyi yargılayabilirim. Cenazeye pembe giyilmez.

Yani bu yargılama meselesinin bende net cevabı yok. 

Edit: kendini "marka" olarak konumlayan kişileri de yargılarım. Mesela kylie jenner ya da bol estetikli bir youtuber, mesela danla biliç, eğer sırf "kişisel markasını güçlendirmek" adına estetik, photoshop, facetune batağına düşmüşse üzgünüm ama piyasadaki ticari herhangi bir markayı yargılayabildiğim gibi onları da yargılayabilirim, danla'nın boyunu değil ama estetiğini ya da vücuduna yakışmayan stilini yargılayabilirim mesela. Bulaşık deterjanını yargılamaktan farkı yok. ikisi de ürün. 

8. (link: https://www.suslusozluk.com/önyargı?i=1165434 ön yargı) ile ilişkilidir. fikirlerinizi kendinize saklar, "kendi kafanızın içinde kalmak kaydıyla" istediğinizi düşünüp buna göre davranırsanız sorun olmayacaktır. asıl "ben kimseyi dış görünüşüne göre yargılamam" diyen insandan korkun. yalancıdır.

9. En nefret ettiğim harekettir. Yakın çevremde bu tip bir insan var, özellikle erkek arkadaşı seçiminde öyle seçici ki, yok orası öyle yok ben ona bakmam. Bakmazmış.(gizlinot: Bir önceki manita adayı ust duzey yakışıklıydı ust duzey karaktersiz de çıktı 😮) Her şey dış görünüş değil arkadaşlar, ummadığınız yakışıklıların güzellerin altından öyle pis karakterler çıkar ki böööyle apışıp kalırsınız.