yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (4)
    • medya (0)

    1. Hırsızlık, hırsızlık yani başka açıklaması yok! Eğer kanalın sitesi yada resmi youtube hesabından izlemiyorsan sen yanmışsın arkadaş. Ateş seni çağırıyor ben ne diyem daha?

    He o chanel, lv tarzı çantan var ya, işte o da çalıntı:/ ya da zara'dan alınmış dupe parfüm. Ayy hepsi suça ortak olmak. Bunun vebalini taşıyabilecek misiniz:'(

    Ukte: hem Leydi hem beybi (yazar: clair de lune)

    22 kasım 2015 00:52 22 kasım 2015 00:53

    2. Fikri mülkiyet hukukuna göre hırsızlık kapsamında değerlendirilen bir durumdur. Yayınlanan bu dizi veya filmlere bir değer biçildiğinden bu değeri ödememek adına yapılan bu eylem meşru gibi gösterilse de değildir. İnternet ortamında yayınlayanlar öncelikle bu suçu işlemekte bizler de nasıl olsa internete düşmüş diye izleyerek bu suça ortak olmaktayız. Korsan kitap satanla alan gibi, ya da sahte pasaport basanla kullanan, sahte banka kartı basan ve kullanan gibi. Hepsi doğrudan kişilerin mülkiyet veya fikri mülkiyet (ikisi de mülkiyettir) hakkını ihlal eden eylemlerdir. Hırsızlığın tanımı da bir kişi veya kişilerin vs. kendisinin haberi olmadan malının alınması olduğuna göre internetteki dizi veya filmleri de yayın hakkını elinde bulundurandan izinsiz aldığımıza göre bu suçu açıkça işlemiş sayılırız. İnternet çok çabuk yayılan önü alınamayan bir sanal ortam haline geldiği için bununla devletin savaşması oldukça güç, ki şikayetler oldukça yayından kaldırılan videolara kitaplara vs de sıkça şahit oluyoruz ama direk izleyen kişilerle savaşmak ütopik olacak kadar imkansız olduğundan kolay kolay bu durumla da muhattap olmuyoruz. E tabi olmayınca da yaptığımız bu eylem hepimize masum geliyor. Buradaki hırsızlık tanımını da devlet belirlemektedir, bu hakkı devlet verdiği için devlet yasaklıyorsa hırsızlık olur yasaklamazsa meşru olur. Bunun ahlaki boyutu ise bambaşka bir konudur ve vicdan boyutuna bakılacaksa kendimizden başlayıp kendimize karşı öncelikle dürüst olmamız gerekir.

    22 kasım 2015 10:56

    3. değişen dünya düzeninin bir parçası. savaşmak büyük aptallık, ayak uydurmak gerekiyor. video killed the radio stars, bugün internet de gişe gelirlerini ve tv reklamlarını baltalıyor. izleyici artık hem para verip hem de üzerine reklam izlemek istemiyor. zamanı kıymetli, beğenmediği filmi kapatıp gitmek istiyor. üstelik bir telefon kamerasıyla bile haftalık iyi içerik yaratabilen kişiler varken bir sezon sherlock izleyip ikincisi için iki sene beklemek de izleyiciye zor geliyor. izleyici zaten isterse para veriyor! patreon gibi oluşumlar sayesinde John green gibi adamlar, crash course, welcome to the basement gibi bir çok kaliteli youtube kanalını bağışçılarından gelen paralarla çeviriyorlar.

    bu düzene ayak uyduran hulu, netflix gibi platformlar ayakta kalabilirken hala 50'lerin mantalitesiyle gişe ve reklam gelirleriyle 1 koyup 50 almayı düşünen prodüktörler yaya kalacak. reklam artık daha akıllı daha hedefli. parayı sinema salonunda bilet keserek değil, ürün yerleştirmeden ve lisans haklarından kazanıyorlar. üstelik stüdyolar da artık gelirlerini hesaplarken indirme rakamlarını hesaba katıyor. ayrıca yakınacak bir şey de yok ortada, dizi endüstrisi internetin yaygınlaşmasından sonra şaha kalktı, her bir bölümü bir film bütçesine denk gelen prodüksiyonlara girişebiliyorlar.

    vicdan azabı hissetmenizi gerektiren bir şey yok inanın.

    22 kasım 2015 11:50 22 kasım 2015 11:51


    4. kimi zaman emeğe saygısızlıktır kimi zamanda akıllılıktır.

    (bkz: cinemaximum ) başlığında da dediğim gibi bilet fiyatlarını bu ülkenin gerçeklerine göre pahalı buluyorum. çocuklarına sinemada konuşmamayı öğretemeyen ebeveynler, bunu kendisi de öğrenememiş ebeveynler yüzünden sinir krizine girmek yerine evimde izlemeyi tercih ediyorum çoğu filmi. d&r da gezinirken param varsa dvdler alıyorum ama değmeyecek 2.sınıf bir filme de para vermediğim zaman seviniyorum.

    ileride bende yönetmen olabilirim senarist olabilirim oyuncu yapımcı vs olabilirim. evet birilerinin siz emek verirken bu emeğe bedavaya sahip olması kötü bir şey. ama elimi vicdanıma da koyarım böyle bir film o bilet parasını hak eder mi ? abimiz/ablamız basmış parayı ünlü ama oyunculuktan yoksun tiplere,3.sınıf amerikan komedi/gençlik filmlerini aratmayan senaryosuyla film yapmış. hatta günümüzde yaygın biliyorsunuz başka ülkelerin sinemasından araklama bir film yapmış ((bakın uyarlama demiyorum bildiğiniz araklıyorlar))

    şimdi ben bu filme neden para vereyim? fragmana koydukları 2 güzel sahne için mi ? kusura bakmasınlar ama "keriz" değilim.

    adamlar emek vermiş be! dediğim filmleri ya sinema da izliyorum ya da dvdsini almaya çalışıyorum. geri kalanlar içinde hiç üzgün değilim. çoğu gişe rekoru kırmış filmi de internetten izlemem onları fakirleştirmez.

    7 şubat 2016 15:12