istanbul sözleşmesi

41. Bir canlının ayağına diken batsa içim acıyor. Çimlere basmam, çiçek koparmam, karıncalara dikkat eder evde çıkan hamam böceklerini öldürmem de kaçırmaya çalışırım. Bunun yanında zerre yaşam sevincimde yok. Ne desem ne kadar çığlık atsamda boş biliyorum. Şu kadarını söyleyeceğim, şayet birgün başıma şu ortam hazırlanan şeylerden biri gelirse tecavüz veya öldürülme vs. İçimdeki bu bitmiş tükenmiş yaşam ile karşımdakinde öyle bir hasar bırakacağım ki hayatı boyunca beni unutamayacak. Hep aklıma geliyor neden oralarını buralarını tutup dayaktan şundan bundan kaçınmaya çalışıyorlar neden saldırmıyorlar? Bilmiyorum nasıl bir psikoloji ama o on saniyelik haberimde katilinden bir parça almış dedirteceğim, hemcinslerime savaşarak öldüğümü göstereceğim.

Bu ülke bana yürüdüğüm yoldaki gölgeleri takip etmeyi, anahtardan silah yapmayı, başıma birşey gelirse planları yapmayı, sayısız kere tacize uğradığımda ne yapmam gerektiğini, tecavüz girişimini engellemeyi, içimdeki o ilkel öfkeyi beslemeyi öğretti. Yalnız olduğumuzu bayrak bayrak açıp sergilediler. Madem öyle başıma birşey geldiğinde bende yalnızlığıma sığınır koparacağım parçayı koparır, ağlaya sızlaya değil gümbür gümbür ölürüm. Şayet yaşarsam beni çıkardıkları mahkemede " siz beni korumadınız, ben kendimi korumak zorunda kaldım" diye bangır bangır bağıracağım, and içerim.

Midem bulandı, yıldım, bıktım bunun içine doğmaktan da bu ortamda büyümekten de bunları düşünmek zorunda kalmaktan da. Sanki aç açıkta, işsiz, dertli, hasta değiliz oturmuş birde ne zaman tecavüze uğrayıp tecavüzcümüze madalya takılacağını düşünüyoruz.

Ben diğer hanımlar kadar asil değilim, ilahi adalet diye birşey varsa umarım bu alkışlayanların çanak tutanların başına gelir sefil aşağılık yaratıklar!

42. Uygulanması için kendimizi yırtarken, kaldırılarak, başka kararların konuşulması engellenmeye çalışılmıştır.

Kendim için, kızım, kız kardeşim, annem ve daha nice kadın için endişeliyim. En büyük endişem de, sözleşmenin kaldırılmasıyla birlikte, kadınlara şiddet uygulamanın, cinsel istismarda bulunmanın serbestleştirildiğini düşünen bir kitlenin olması. Ki bugün atılan tweetler de bunu doğrular nitelikte.

acı çeken ve çekecek olan bütün kadınların ahı üzerlerine olsun. Bir gram hakkım varsa haramdır.

43. Sözleşmenin feshedilmesi kadın düşmanlığıdır. Kadınlar için zaten yaşaması çok zor olan bir ülkede tutunacak bir daldı, onu daha elimizden aldılar. Ama kadınları da yok edemezler ya birbirimize tutunarak direnmek tek kurtuluşumuz olacak. Çare yine biziz.

44. "Yok artık o kadarını da yapmazlar. İnsanlar ayağa kalkar" dediğim ne varsa bu ülkede, o kadarından fazlasını yaptılar, kimse de ayaklanmadı. Bu sözleşme de onlardan biri. Kadınlar dışında kimse ağzını açıp "kimsiniz ulan siz, ne sanıyorsunuz kendinizi" diyemedi. Son senelerde yaşadığımız her mide bulandırıcı rezillik gibi. Yazık.

45. Sosyal medyada gordugum uzere alinan bu karara sevinen sukreden kadinlar var, cok uzucu. 

46. Ülkede, cok fazla zekasız insan olduğunu öğrendik fesh edilmesiyle. Ha benim çevremde de var fesh edilmesine sevinen kadınlar. Ama sorun bakın İstanbul sözleşmesi nedir sorusuna doğru düzgün cevap bile veremiyorlar. Düşünme yetisi olmayan insanlarla iç içeyiz resmen.

47. 28 ocak 2021 tarihinde Erdoğan'ın ziyaret ettiği saadet partisi yik başkanı asiltürk, "cumhurbaşkanı, istanbul sözlesmesi'nin kalkacağını kesin olarak ifade etti" demişti. Kaynak:  Link

O gün ve ertesinde 'kesin olarak' ifadesi gündem oldu. Ama sanırım kimse bunun gerçeklesebileceği ihtimaline inanmak istemedi. Ne yazık ki ben de.

İstanbul sözleşmesi, türk aile toplum yapısını bozmuyor. Türk aile toplum yapısı zaten medeni kanun ile güvenceye alındı ve hakları korunmaktadır. Kanunlar, hükümler benim alanım değil, bilgili olanlar daha iyi açıklayabilir ama türkiye cumhuriyeti anayasa'sı 41. Madde 1. Bölüme bakarsanız daha net anlayabilirsiniz.  41. MaddeKadın ve erkek arasında eşitlik olmadan bir aileden söz edemeyiz. Önce buna bir açıklık getirelim.

Bunun yanı sıra, istanbul sözleşmesi sadece kadını değil toplumun dezavantajlı gruplarının haklarını koruyan bir sözleşmedir, uygulanmasi gerekir feshedilmesi değil.

48. 8 mart dünya kadınlar gününde sözde kadınlara destek veren methiyeler düzen markalardan, iş camiasından; istanbul sözlemesinin gece vakti tek taraflı ve usulsüz feshi karşısında çıt çıkmaması utanç verici.

Koskoca Kozmetik sektörü kadınlar üzerinden para kazanırken benefit türkiye haricinde tek bir markanın paylaşım yapmaması gerçekten üzdü. Bu kadar korkaklık neden?

49. Dünden beri canım fena sıkkın. Bu noktalara gelene kadar canımızı sıkacak daha neler oldu tabii. İşin kötüsü şaşırmadım, çünkü o hissiyatı kaybettim ben burada. Ama tarifsiz bir şey oldu, sanki iyiden iyiye ortada kalmış gibi hissediyorum. Zaten "Seni öldürsem ne olur yatar çıkarım" sözlerini duymuyormuşuz gibi, daha da çok önü açıldı pisliklerin.

Hani diyorlardı ya "şeriat bir gecede gelmeyecek, adım adım uygulanacak" diye, sanırım bunu hissettim ben dün.

Zaten canı ne isterse o oluyordu ama bu yaptığı planlı bir şey, tıpkı diğerleri gibi. Hassas noktayı kaşımak gibi. 

Evet zaten uygulanmıyordu ama uygulanacağına dair umudu da söküp aldı.

 Turnusol oldu ayrıca; çevrenizde hiç tahmin etmeyip konduramayacağınız tiplerin,(eğer kendini açık ettiyse) bu art niyetli karara nasıl sevindiğini de görmüş oluyorsunuz.

50. haberi duyduğumdan beri reddetme psikolojisindeyim. Aksi halde aşırı endişe, umutsuzluk ve tükenmişlik tüm bedenimi kaplıyor ve günüm berbat geçiyor. Mehter takımı artık hep geri gidiyor.