yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (10)
    • medya (0)

    1. Osmanlı döneminde kurulan kara ve deniz mühendishanelerinin devamı olan, türkiye'nin en köklü teknik üniversitesi istanbul teknik üniversitesi'nin kısa adıdır. Mezunu olduğum arım, balım, peteğimdir.

    maçka, taşkışla, gümüşsuyu ve tuzla'da fakülteleri olmakla birlikte büyük kampüs maslak'tadır. 99 yılında ben gittiğimde ne çarşısı, ne alışveriş merkezi ne de tikky popülasyonu olmayan tişört üstü oduncu gömlekli delikanlıların ve pala bıyıklı bacılarımın doğal ortamlarında gezdiği bir kampüsken günümüzde metronun da gelmesiyle maslak kampüsü de güzel bir kampüs olmuştur.

    97 yılında lisedeki platonik aşkım biraz daha çalışıp boğaziçi'nin veya biraz yatış yapıp istanbul üniversitesi'nin elektrik mühendisliği'ni kazansaydı bugün ben de bambaşka yerlerde olabilecekken sosyoloji okuma hayallerimi kenara bırakıp 2 sene boyunca hayatımda hiç etmediğim kadar hırs edip matematik ve dahi fizik, kimya, biyoloji kasarak zar zor girebildiğim, sonuçta o çocukla birşey olmasa da çok güzel dört sene geçirdiğim, meslek hayatımda da ekmeğini çok yediğim okuldur aynı zamanda.

    Hasbelkader girdiğim halde bence eğitim konusunda gerçekten iyi bir kadroya ve akademik imkanlara sahip bir üniversitedir. Özellikle kendi fakültemde bir celal şengör bir rahmetli aykut barka gibi hocalardan ders alabilmeyi şans olarak görüyorum.

    12 ekim 2014 19:39

    2. hem sevdiğim hem nefret ettiğim okulum, türkiyenin en köklü üniversitelerinin başında gelen ama şimdilerde iyice aşağılara oynamaya başlayan okuldur aynı zamanda.

    12 ekim 2014 20:39

    3. Odtü başlığı hortlayınca bi itü başlığı da farz olmuştu gerçekten :d hemen tanım gireyim: her ne kadar 1 senecik gitmiş olsam da eski okulumdur. Hocalarını kampüslerini hatta yemeklerini bile çok sevmiştim. Ama benim kafamda farklı arayışlar vardı tabi. Yani sorun sende değil bendeydi itücüm. Öpüyorum seni.

    12 ekim 2014 23:17


    4. 1773 yılında mühendishane-i bahr-i Hümayun olarak kurulmuş, 15 yılımı verdiğim, ikinci evim, canım kadar sevdiğim üniversitemdir. ayazağa, taşkışla, maçka, gümüşsuyu, Tuzla ve kktc kampüsleri bulunmaktadır.

    itü makina, itü inşaat, itü fizik mühendisliği (benden torpilli) gibi bölümleriyle öne çıkan, türkiyenin köklü üniversitelerindendir.

    97 girişliyim, 1 sene sırf iki aşamalı üniversite sınavının ağırlığı altında ezildiğimden (o zamanlar öss-öys idi şimdi nasıl bilemiyorum), ingilizce hazırlık sınavında hiçbir soruyu cevaplamadan çıkmıştım. 1 sene boyunca maçka kampüsünde ingilizce hazırlık okudum. hayatımın en güzel dönemiydi. 17 yaşındaydım, başladığım günü de hiç unutmam 2 Ekim 1997..

    98'de bölümüm sebebiyle Ayazağa fakültesine geldim, daha sonar, yüksek lisans ve doktora darken 2012 yılında doktoram da bitince üzülerek ayrıldım.

    6 yıl araştırma görevlisi olarak çalıştım. Neresinden anlatmayı bilemeyeceğim kadar çok birikmişlik var üzerimde, beni ben yapan yerdir itü.

    muhteşem bir teknik üniversitedir, hocaları olsun, verdikleri eğitim olsun kimse dil uzatamaz ancak bence bir eksiği vardır ki benim zamanımda öyleydi pazarlaması eksik kalmış bir üniversitedir itü.

    şöyle anlatayım, yırtık öğrenciler değildik hocalarımıza karşı, mesela çata çat hocaya cevap veremezdik, aşırı saygıdan biraz özgüveni eksik olarak yetişmiş olabiliriz. bunu kendi dönemimde çok sık gördüm.

    daha sonraki yıllarda, mesela geçtiğimiz cuma ordaydım (ayazağa kampüsünde bir sempozyum vardı, allahım nasıl özlemişim öğrencileri, kuzucuklarım diye sarılasım geldi hepsine eheheh neyse) daha amerikanvari, daha bir hocalarla samimi ve hatta hocanın yanlışı olduğunda bunu çat diye dersin ortasında dile getirebilen (ki bence böyle de olmalı, yanlışsa yanlış kardeşim), analitik zekalı, donanımlı, çok sağlam temelli ve hepsinden önemlisi özgüveni yüksek bir nesil yetişiyor.

    sözün özü, dediğim gibi çok sağlam teknik, teorik bilgi sahibi, temelleri sağlam, vizyonu geniş öğrenciler yetiştiren ilim Irfan yuvasıdır.

    düzeltme: başlığa hissettiğim manevi bağlılıktan ötürü ilk ben yazmak isteyip, kendimce tanım yapıp braıkmıştım, daha sonar eklemeler yaptım :)

    not: itü ile ilgili herhangi bir sorunuz, bilgi almak istediğiniz bir konu, hoca tavsiyesi vs varsa elimden geldiğince yardımcı olmak isterim.

    son olarak: lay lay lay laaaaaay Istanbul teeeeeknik :)

    22 kasım 2015 14:31 22 kasım 2015 14:46

    5. istanbul ticaret üniversitesinde okuyanların da bu okulun kısaltmasını kullandığı üniversite.

    9 şubat 2016 20:12

    6. sevgi nefret ilişkisi yaşadığım, bazen koşa koşa gittiğim bazen de lablarından küfür ederek çıktığım okulum. inşaat fakültesi kantinindeki deri koltuklarda uyuyan biri görürseniz yanıma gelin, tanışalım.

    ps: tercih etmek isteyenlerin sorularını cevaplayabilirim, gerek bölümler gerek okul bazında.

    26 temmuz 2020 20:16

    7. canım okulum,

    h i ç b i r yerde tadını bulamadığım üniversite.

    benim hikayem biraz uzun. 2004 yılında 16 yaşımdayken ne yapacağıma karar verememiş bir şekilde itü mimarlık fakültesi şehir bölge planlaması bölümünü (2 yıl sonra tekrar sınava girerim) diyerek tercih etmiştim. geçirdiğim 1 dönem hazırlık, 1 dönem irregularlık ve 1 yıl şbp bölümü sonrası yeniden sınava girmek istemediğimi, istediğimin inşaat mühendisliği olduğunu anladım. ortalamam yatay geçiş için uygundu ve hoop ver elini ayazağa inşaat fakültesi. Taşkışla ne kadar estetik, tarihi vs bir yapı ise inşaat fakültesi benim için o kadar evdir. 2006 yılında başlayan inşaat mühendisliğine yüksek lisansımı da ekleyince, yüksek lisansı da uzatınca 2016da vedalaştım.

    doktoraya boğaziçi üni kandilli'de başladım ki orası da gerek akademik donanımı gerek yurtdışında kabul gören çalışmaları ile bir markadır ama o arı yok mu, sizi bünyesine alınca bir türlü çıkamıyorsunuz. istanbul'a her geldiğimde uğramaya çalışıyorum. birçok alanda yenilikler yapılsa da (bina vs eklentileri) benim için hala okul/üniversite = İTÜ

    okuyan itülüler, biliyorum itü asırlardır yorucu ama buna değiyor...

    26 temmuz 2020 21:35


    8. Canım okulum. Kendisi pandemi döneminde bir adet bile güzel karar alamayıp beni delirtmiş olsa da yine canım okulum. Med çimleri özledim :(

    27 temmuz 2020 13:34

    9. Mezunu olmaktan gurur duyduğum canım üniversitem.

    Okurken canınızı çıkarır. Sadece dersler değil her türlü birimiyle size birbirinden farklı challengelar sunar. Ders seçmek geçmekten daha zordur. Girilmeyen notları beklemek de zordur gerçi. (gizlinot: Transkriptinde g görenler anlar beni. ) Kütüphanede yer bulmak zordur. Hele grupça ders çalışacak yer bulmak daha da zordur.

    Ama bu zorluklar sizi hep alternatif bulmaya hep Bi şekilde kendinizi kurtarmaya, araştırmaya, öğrenmeye iter. Bu da iş hayatında tercih edilme sebebidir.

    Hani kötü özelliğiniz nedir? Sorularına verilen 'mükemmelliyetçiliğim' cevabıyla dalga geçilir ya, İTÜlü bunu da iyi bilir. En ufak aksiyon almadan defalarca kontrol eder. Ninova'ya n. kez kontrol edilerek yüklenen ödev tekrar tekrar indirilir...

    4 aralık 2020 01:48

    10. binbir emekle kazandığım, kapısından geçtiğim ilk gün sevinçten göz yaşı döktüğüm ancak gün geçtikçe öğrebcisine yaşattığı rezilliklerden dolayı nefret ettiğim okulum, devlet üniversitesi.

    bu yıl erasmus kazandım. ancak öğle saatlerinde gelen bir mail ve itü erasmus ofisinin yaptığı açıklama ben dahil tüm okulu şoke etti. açıklamada öğrencilere taahüt edilen hibenin verilmeyeceği ve bu durumdan itü de dahil olmak üzere hiçbir kurumun sorumlu tutulamayacağı söylenmiş.

    argüman şu: itü'ye tahsis edilen toplam hibe miktarı azalmış ve erasmus kontenjanları artmış olduğundan değişikliğe gidilmiş. artık çift ya da tek dönem farketmeden her öğrenci 2.5 ay hibe desteği alabilecekmiş. bu nedir ya gerçekten?

    doğa kolejini birilerinin emriyle üniversite bütçesinden satın alırken öğrencilere mi sordunuz? doğa kolejini satın alırken, kampüsün ortasına başlangıçta yurt inşa edileceği söylenerek yapılan ve sözde bağışçı tarafından yaptırılan camiye kadar para var ama itü'yü itü yapan öğrencisine para yok öyle mi?

    twitter'da #itühiberezaleti etiketinden bizlere destek verirseniz çok mutlu oluruz.

    24 eylül 2021 23:28