1.
Istanbulun artik kurtulabilmesi icin mucize gereken kronik hastaligi.
Kopru gececekseniz en az 1 saati gozden cikarin. Sabah bir, aksam bir. Gunde iki saat. Haftada 10 saat. Ayda 54 saat. Senede bosa gecen ve asla geri getiremeyeceginiz 648 saat. Bu da 27 gün eder. Hadi bir ay de. Resmen ise gidicez diye her sene bir ay omrumuzden bosa gidiyor.
29 aralık 2015 22:03
29 aralık 2015 22:08
2.
sabah trafik artık 06.30 olmuş oluyor.. bu akşam ayrı bir yoğundu, adeta gitmiyor. bıktırmış, yıldırmıştır.
3.
şehrin en aptal noktalarında bile her daim var olan. özellikle istanbul üniversitesi beyazıt kampüsü'nde okuyanlar iyi bilir, aksaray,'dan beyazıt'a uzanan bir cadde var laleli'de: ordu caddesi. her allahın günü bu kısacık yolda manasız bir trafik olur. normalde bir aracın iki dakikada gideceği yolu 20-30 dk'dan aşağı geçemezsiniz. çok merak ediyorum o cadde neden sıkışıyor. çünkü saçma bir yer yani. tramvay bile çıkamıyor bazen oradaki trafikten. allahtan ruslarla işler bozuldu da biraz rahatladı aghsdgsfd.
4.
Sadece metro ve tramvay kullanıp kaçabildiğim kadar kaçmaya çalıştığım işkence
5.
gün geçtikçe daha da kötüye gidendir.
her gün işe gidip gelirken çook uzun bir yoldan geçiyorum. levent-Büyükçekmece arasında gidip geliyorum ve arada servis farklı semtlere de uğruyor, siz düşünün halimi.
normalde 2 saat 20 dk civarı süren eve dönüş yolculuğum, haftada en az 1 defa herhangi bir trafik sebebinden 3 saati aşıyor. sabahları uyuduğum için artık ne kadar erken bindiğime takılmaz oldum.
çözümün esnek çalışma saatleri olduğunu düşünüyorum. şirketler esnek çalışma saatlerini ve haftanın belli günlerinde evden çalışmayı hem verimlilik hem de motivasyon açısından kesinlikle uygulamaya koymalı. böyle bir şehirde geç bile kalındı. ben günde 5 saatini yolda geçiren biri olarak ofiste ne kadar verimli olabilirim ki?
herkes beylikdüzü tarafına taşınıyor biraz nefes alabilmek için. o beylikdüzü'nün içindeki trafik rezalet tek kelimeyle. yahu Büyükçekmece'yi geçtikten sonra benim evim, atirus'u falan geçmişiz kış ortası neredeyse Silivri yolundayız yani, ulan hala trafik var, her gece! bahçeşehir ve hatta beylikdüzü güya bana yakın. yarım saat 45 dk fix sürüyor. düşünün yani buralarda bile trafik var.
şahsi görüşüm ev bakarken metro hattından ayrılmamak yönünde. yemişim bahçeşehir'ini beylikdüzü'nü Büyükçekmece'sini. tamam ege kasabası gibi bizim o taraf da, değmez ulan. emekli değilsen vallahi değmez.
10 mart 2016 11:08
10 mart 2016 11:09
6.
bütün iş hacmi istanbul'da toplanmaya devam ettikçe azalmayacak daha da artacaktır. bunun arabalarla da artık ilgisinin olduğunu düşünmüyorum. çünkü sabah ve akşam saatlerinde(gizlinot: işe gidiş dönüş) bütün toplu taşımalar tıklım tıkış. metro, tramvay, otobüs,metrobüs vs. hepsi dolu. ee yollarda da arabasıyla giden bi ton insan var. onları da toplu taşımaya dahil etsen her araç pekin metrosuna dönecek. 5 dakikada bir gelen otobüse bile arka kapıdan binebiliyorsan taşıt sayısının artması artık çare değil. yani demek ki istanbul bu kadar yoğun nüfusu kaldıramıyor. memleketimde iş hacmi olsa burada 1 hafta kalmam, o kadar ki bıktım bu şehirden(gizlinot: günümün sadece 1saat 40 dakikası eve gidip gelmekle boşa gidiyor, haftaiçi sadece iş ev arası geçmek zorunda olan sıkıcı bir hayat).
ayrıca, o toplu taşımadaki aşırı kalabalık, ellemeler etmeler insanı o kadar canından bezdiriyor ki; param olsa da minik bir araba alsam derken buluyor insan kendini. çünkü o trafikte ilerlemeye çalışan otobüsteki kalabalık, havasızlık yüzünden eve geldiğimde 1 saat kendime gelemiyorum.
10 mart 2016 11:22
10 mart 2016 11:24
7.
yapılan araştırmalar ve düzenlemeler (tabi ki ülkemizde değil) sonucunda trafik var diye yeni yollar yapmanın ya da mevcut yolları genişletmenin trafiğe ve trafiğin yarattığı karmaşaya çözüm olmadığı görülmüş. daha çok yol demek daha çok araç demek çünkü.
ne yapılabilir, toplu taşımaya önem verilebilir daha da, daha da çok. şahsi araçların sadece bir kişi için değil de çok sayıda insanın ulaşımı için kullanılmasına yönelik düzenlemeler getirilebilir.
ve aslında en önemli nokta olan ama unutulan "yaya" öncelikli düzenlemeler sağlanabilir.
bahsettiğim düzenlemelerin içinde 3. köprü yok maalesef. belki aranızda ihtiyaç olduğunu, büyük hizmet olduğunu düşünenler var ama 3. köprü daha fazla araç, daha fazla yapılaşma ve daha fazla nüfus getirecek istanbul'a. daha az ağaç, daha az yeşil, daha az doğal kaynaklar demiş miydim!
tabi ki en etkili çözüm İstanbul'un nüfus artışına dur diyebilmek. Ancak bunun da şu noktada mümkün olmadığını rant odaklı "şehirleşme" politikalarımıza bakarak söyleyebiliriz.
ben metro güzergahından ayrılamıyorum mesela trafiğe katlanamadığım için. ama yıkık dökük evlere bir servet ederinde kiralar vermek zorunda kalıyorum.
* vaktim olduğunda daha bilimsel verilerle zenginleştireyim yazıyı.
bir ara da kentsel dönüşümden yakınırım.
8.
ben çözümü sanayileşme ve iş merkezlerinin istanbul dışındaki şehirlere yöneltilmesinde görüyorum.
büyük şehirlerde evet imkanlar fazla, her şey büyük şehirlerde ama yatırımcıları gelişmesi istenen şehirlere yöneltmek göçü azaltır ve hatta var olan nüfusu dağıtabilir.
eminim aynı şartlarda iş bulsa istanbul'u terkedecek bir sürü insan vardır.Tabi yatırımcının başka şehre gitmesi için havaalanları yapman lazım, gümrük koyman lazım, ulaşımı kolaylaştırman lazım fln. bu da bir zahmet devletin işi.istanbul'a köprü ile olmaz bu iş.
7 senedir yaşadığım şu şehirde işe en yakın lokasyonda ev tuttum ama yine giderek uzayan bir süresi var.normalde 15-20dk ama öyle yoğunlaştı ki son dönemde 45dk bazen 1 saat sürdüğü oluyor.haftasonu dışarı çıkmak istemiyorum çünkü en az 2 saat yol.
çekilir çile değildir.
9.
Çözümü; toplu taşımaya yatırım ve ek olarak havaray yapılmasında buluyorum.
10.
okulların açıldığı bugün beklediğim faciayla karşılaştırmamış trafiktir. 08.30'da bakirköy'den çıkıp 10:00'da kavacık'a varabildim. şimdi de 15:30 civarı köprüden levent bağlantısında yoğunluk görmeden geçtim. hoş bir durum umarım akşam mesai bitimi dönecekler de sorun yaşamazlar.