1.
türkiye'de şehir efsanesi.
2.
türkiye şartlarında büyük bir özgürlük olup, herkesin kolay kolay yapamayacağı bir durum. istifa etmek için ya çok iyi imkanlarla daha iyi bir iş bulmuş olmak (gizlinot: ne yazık ki çok az kişi bu nedenle istifa edebiliyor ) ya da çalıştığınız yerde olayların sizin için son raddeye gelmiş olması gerekiyor. diğer türlü istifa etmek genelde hep akıldan geçen ama en başta ekonomik sebeplerle sadece lafta kalan hayata geçirilememiş bir eylemdir çoğu zaman.
3.
artık o kadar dayanamadım ki ağlamaktan canımın çıktığı bir gün sonunda herşeyi göze alıp istifamı verdim.kabul edilmedi... iş ahlakı diyerek bırakıpta gidemiyorum kaldım böyle
4.
bugün annemin yanında çalışan kız (gizlinot: 21 yaşında :( ) kimseye haber vermeden erzuruma kocaya kaçmış bugün işe gelmeyince ortalık ayağa kalktı da öyle öğrendik :ddddd istifa etmenin de böylesi...
5.
bu gurur başlıklarını gördükçe aklıma gelen travmamdır.
4 sene önce çoğunluğu milletvekili çocuklarının oluşturduğu kalburüstü bir dershanede hocalık yaptım bir süre. eğitim namına hiçbir şey yoktu, aileler sırf okul dışında çocukları bir haltlara karışmasın diye dershaneye gönderiyorlardı zorla. yani ergen, belalı çocuk bakım kreşi gibi bir yerdi.
bir çocuk vardı(gizlinot: çocuk diyorum da aslında 19 yaşında), şöyle bir tip düşünün: bmw'yle, koruma eşliğinde şoför getiriyor her seferinde. sınıfa her girdiğinde şov yapmak zorunda hissediyor kendini, bir sabah girip "selamın aleyküm" deyip masasına otururken elindeki çakıyı daaaaan diye masaya taktı dik bir şekilde. kolunu sıyırdı, swastika dövmesi yaptırmış onu gösteriyor. böyle tipler.
işte bunlarda öyle gururlar vardı ki aman yarabbi. aslında söylediklerine dümdüz bakarsanız bildiğiniz aciz bir insan evladı. ben de o zamanların idealist öğretmeni(gizlinot: ljdjkff), bunlara zorla cinsiyet eşitsizliği falan anlatıyorum felsefe bahanesi altında. işte o zaman gördüm, "kendi götümün yayıntısını bile toplayamam gururu"nu o bahsettiğim çocukta. neredeyse tuvaletten çıkınca kendi kıçını silemiyor olmasıyla gurur duyacak o derece. her işine koşan var, her şey önüne hazır koyuluyor, bu hizmet ve bolluk halini övmek için kendini bunları yapmaya aciz gösteriyor. bunları yapmayarak alelade gündelik işlerle uğraşmadığını, "ayak işlerine" koşacak bir sürü "kadın temizlikçisi" olduğunu anlatıyor falan. dayanamadım, dedim ki "acizsin. aciz bir insan evladısın, anlattıklarından çıkarılabilecek tek şey bu". sınıfta ölüm sessizliği. araban var süremiyorsun, yemeğin var hazırlayamıyorsun, kıyafetlerin var yıkayamıyorsun, malın mülkün var idare edemiyorsun. aklın da var ama kullanamıyorsun.
çıktım sınıftan, müdüre gittim istifa ettim. gittiğim 2 haftanın parası vardı vermediler onu da. daha fazla midem kaldırmadı, hayatımda yaptığım onca iş arasında kendimi hiç bu kadar satılmış hissetmemiştim çünkü.
işte o "satılmışlık" hissi düşman başına, ya istifa ya da öz saygı kaybı çünkü.
6.
verdiği tarifsiz haz bir çok şeyle kapışır. bu 3. oluyor yeminle her seferinde ilki gibi heyecan ve mutluluk yaşıyorum. harekaaaa.
7.
Hiç yoksa bir kez yapılası. Hele iş bulup istifa etmek.. paha biçilemez
8.
ölmeden önce yapacaklarım listesinde ilk 20de falan. istifa edip dünya turuna çıkmak.
9.
sonunda yaptım. 6 aydır iliğimi kemiğimi kurutan, 10 kilo almama sebep olan, stresten suratımı sivilce bastıran ve roaccutane'a başlatan, psikolojik dengemi alt üst eden işimden ayrıldım. işimden bile demek istemiyorum öyle nefret etmişim artık. üstümden kamyonla yük kalkmış gibiyim, çok mutluyum sözlük. inşallah pişmanlık yaşamam.
10.
3-4 iş değiştirmiş (iş yeri değil, meslek - tabiki türkiye'de değil ABD'de) bir arkadaşım, bu fikir aklına bir kez girdi mi mutlaka bir gün yaparsın, dönüşü olmaz demişti. söylediği gibi de oldu.