1.
zamanında yaptığım tercihtir. öss sonuçları benim için tam bir hayal kırıklığıydı. benden beklenenin çok altındaydı. kesinlikle hayatımdaki en zor günlerim tercih dönemi günlerimdi. günlerce ağladım. ailem de çok üzüldü. tıp istiyordum ama olmuyordu ve tercih sabahı odtü'de mühendislik yazacağım diye uyandım. eğer yazsaydım inşaat mühendisliği geliyordu. ben, matematik ve fizikten nefret eden karnesine bu dersleri 1 bile getirmiş ben mühendislik okuyacaktım :):):) sonra bir şekilde anadolunun bir köşesinde diş hekimliği okudum.
şu an geri dönüp iyiki kararımı değiştirmişim diyorum. okuduğum bölüm gerçekten çok zordu o yüzden asla dönmek istemem öğrencilik yıllarıma ama üniversiteyi ve okuduğum şehri çok seviyordum.
4 yıl güzel bir şehirde, büyük üniversitede okuyacağım diye tüm hayatınızı etkilecek kararlar vermeyin derim.
bu arada inşaat mühendisliğini asla kötü bir bölüm olarak nitelendirmiyorum. yukarıda da dediğim gibi mühendisliğin temeli yani matematik ve fizik yeteneği benim fıtratımda bile yoktu. benim tercihimi en çok etkileyen konu bu olmuştu. o yüzden bu örneği verdim.
2.
İnşaat mühendisliğinden örnek veremek isterim. İnşaat mühendisliği için ne odtü inşaat mühendisleri elendi gözümün önünde egolarını ellerine vererek. Çünkü bu bölümlerde önemli olan ise hakimiyetiniz. Bir soru soruyorlar cevap yok ama ben odtülüyüm ortalamam şu demekle olmuyor. O mesleği seven ismi bile bilinmeyen bir mezun ıse alındı. Tecrübesi yok. Stajlarını bis geçirmemiş herkesi darlamış öğrencem diye. Yetmemiş adam araştırmış piyasayı neler lazım diye. Onları da koymuş cebe. Çok naif ve umutsuzdu ama işi bilgisiyle o aldı. Belki büyük şirketlere o an giremezdi bilemem ama 4 milyar maaşla başladı. Sonra büyük şirketler istedi gitmem dedi. Şu an 7 alıyor. Hala kendini geliştiriyor. Bir yandan da yüksek lisans yapmak istiyor.
Yani kötü üniversite dersek hepsi kötü. Büyük şehir dersek doğru olur. Hepsinde olay sizde bitiyor. Kimse kimseye zorla bilgi ve tecrübe veremez. Üniversitede hocanın görevi araştırmalarını yapmak size zorla ders öğretmek değil.
Fizikten örnek vermem gerekirse, Araştırmak isterseniz Yalçın elerman 'i araştırın. Herkesin kaka dediği bir bölümde yurtdışında çok saygın bir insan. Yurtdışı şansının üniversiteye bakmaksızın sadece saf bilgi birikimi ile kapısını açan bir bölüm. Her bölümün altında yatan ana bölüm. Gelişmek sizin elinizde. Okul fark etmez. Bilgi çok önemli odtü fizik ankara fizik ne farki var. Hatta az ögrenci sebebiyle lab derslerinde 3 kişi deney yapar inceler görerek ögrenirsiniz ankara üniversitesinde.
Mimarlık için örnek verirsem. Türkiyede yapmayın tokici olmayın. Gidin yurtdışında mis gibi o eğitiminizi kullanın. Hayal gücünüzü küçümsetmeyin kimseye. Mimarlık yetenek işi iyi mimar el çizimiyle şak diye anlaşılır. O yüzden yetenekliyseniz zaten yükselirsiniz. Ama hayal gücünüzü hiç bir şirkete ne paralara olursa olsun harcatmayın. Onu bırakmayın hiç. Boşuna uykusuz kalmadınız değil mi?
İşe alimda yaratıcılık okuldan önemli genelde ama hangi programlara çok hakim oluğunuzda önemli. Sadece autocad ile yetinmeyin. Bir çok program var ve sizi öne çıkartırlar hepsi. Görüşmelere çizimlernizi fikirlerinizi ve yaratıcılığınızı ve güveninizi yanınıza alırsanız kimse hayır diyemez.
3.
şimdi düşünüyorum da o zamanlar benim için iyi bölüm iyi üniversite'den başka seçenek yoktu. tek tercih yapacaktım, yaptırmadılar. ama çok çok şükür ki ilk tercihime yerleştirildim, ve okudum.
zor bir karar bu gerçekten ama iyi ve kötü kişiye ve duruma göre çok farklılık gösterebilir. benim için istediğim bölüm çok net olduğundan istediğim üniversite olmasaydı, başka bir üniversitede aynı bölümü tercih edecektim. ama bazı bölümler var ki ne okuduğundan çok nerede okuduğun önemli. ve çoğu üniversitede bölüm değiştirme seçeneği mevcut. iyi düşünmek, araştırmak, planlamak lazım.
4.
Eğer sonunda kpss'ye girecekseniz, pek de bir şey farketmez aslında.
5.
cv ile başvuracaksanız bir daha düşünün zira iyi üniversitenin size kazandırdıkları orada önemli oluyor.yok kpss rulezz diyorsanız üniversite bi şey ifade etmiyor.
iyi üniversite derken de iyi hocalara sahip üniversiteleri kastediyorum bu özel olur,devlet olur,vakıf olur.üniversitenin ufuk açan bir yer olması gerekir ideal anlamda bence iyi üniversite bunu gerçekleştirendir ki sayılı malesef bu üniversiteler.
6.
sonunda kpssye girecekseniz veya tıp, eczacılık vs vs okuyorsanız pek de farketmeyecek bir durum.
yalnız üzgünüm alemin gülü üniversitesi'nde mühendislik okuyorsanız işiniz oldukça zor (torpil varsa o ayrı tabi)
edit: alınanlar oldu herhalde
18 mayıs 2016 16:09
18 mayıs 2016 16:47
7.
İyi üniversite- kötü üniversiteyi anlarım da, iyi bölüm,kötü bölüm neye göre?? Bölümün kötü olması ancak kişinin o bölümü istememesiyle alakalı olabilir.yüksek puanlı bölümler iyi bölümdür denemez.bir kişi bir işi severek ve hakkını vermeye çalışarak yapıyorsa o iş en iyisidir.kötü bir üniversitede bile okusa ilerleyen dönemlerde birçok rakibi arasından sıyrılır.benim düşüncem çok istenilen bir bölüm ise o bölüme hangi üni. Olursa olsun gidilmesi,(gizlinot: tabi bu istek mesleğin havalı olması gibi gerekçelerle değil )net bir karar yoksa iyi bir üni. Düşük puanlı bir bölümü daha iyi olur.iyi üni. ,iyi hocalar Kişinin ufkunu genişletir.
18 mayıs 2016 16:35
18 mayıs 2016 16:37
8.
bölüm güzel, okul dağ başı olması durumu. (link: http://ikc.edu.tr bkz)
9.
özel sektörde çalışmayı düşünenlere (gizlinot: tıp, diş hekimliği vb.) hariçyazıyorum. iyi üniversite markadır, her zaman 1-0 avantajlı olursunuz. iş hayatında en önemli şey network'tur. zırcahil olsanız bile networkunuz olduğu zaman boş kalmassınız. (gbkz: arkanız sağlam olduğu için) İyi bir okulda okumak demek geleceğin potansiyel yöneticileriyle beraber okumak, yani networkunuz sağlam olması (gizlinot: alumni network) demektir.
18-22 yaş üniversite öğrenciliğini hayatınızda bir kere yaşayacaksınız, en keyifli yaşayacağınız okula ve şehre gidin.