7.
Aslında bununla ilgili tavsiyelerden kitap olur ama çok kısa şekilde 6 senelik iş tecrübeme dayanarak bu platforma yazmak istediğim ve bence çok çok önemli olan hususlar var. “Bir müsibet bin nasihattan yeğdir” sözü benim iş hayatında uygulamalı olarak yaşadığım ve gördüğüm birçok duruma uygun aslında, iş yaşamında tecrübe çok önemli. Yine de bu başlık altında yazan bütün süslülerin tecrübeleri kulağınızın bir köşesinde dursun diyerek şahsi önerilerime başlıyorum.
1) İş arkadaşlarınızın “iş arkadaşı” olduğunu unutmayın. Belli bir süre, hatta mümkünse iş arkadaşlarınız hakkında net bir fikir edinene kadar sosyal ortamınızla iş ortamınızı birbirine karıştırmayın. Aile yaşantınızdan, maddi durumunuzdan, sevgililerinizden ve sosyal hobilerinizden bahsetmeyin. Alkol kullanımınızı ya da gece hayatınızı insanların gözüne gözüne sokmayın. Bu ve akla gelen diğer şeyleri insanlardan saklamaya çalışmayın ama bu tarz durumlara hep bir acaba ile bakmaya çalışın. Örnek vermek gerekirse iş yerinizdeki x kişisinin sizin facebook’unuzda ekli olup olmamasının getireceği fayda/zarar ilişkisini her zaman göz önünde bulundurun.
2) Bekârsanız ya da başınız bağlı değilse; iş yerinde flört hususunda ekstra ekstra dikkatli olun. Kendim hiç yaşamadım ne yalan söyleyeyim ama flört bittiğinde o iş ilişkisi bir çok arkadaşım için kâbustan da beter oldu, oradan biliyorum.
3) Alacak ve borç ilişkisine bir süre girmeyin. Zaten apaçık uzak durulması gerektiği ortada ama olur da mevzusu olur diye belirtiyorum, kefalet ilişkisine hiç girmeyin. Ayrıca işiniz haricinde bir gelir kaynağınız varsa, mesela ticaret yapıyorsanız ya da başka bir meslekte çalışıyorsanız da bunu açık açık belirtmeyin. Çok gariptir ki bu durumda insanlar size “banka kredisi” muamelesi yapabiliyor.
4) Siyasi düşünceniz, dini inanışınız vb. hassas konularda tartışmalara girmeyin. Hatta bence bir süre bu tarz hassas konular ile ilgili düşüncelerinizi paylaşmayın.
5) Kariyer planlarınızdan açıkça bahsetmeyin. Biliyorum ne alaka diyeceksiniz ama insanların kafasından geçenleri ve hangi mevkilerde kimi tanıdıklarını bilemiyorsunuz. Siz masumca yurt dışında yaşama hayallerinizden bahsederken, terfi durumunuz konuşulmadan önce birileri patronlarınıza “bu zaten bu ülkeyi sevmiyor, başka ülkelere gitmenin peşinde sosyetik” bile diyebiliyor.
6) Günlük bitirebileceğiniz işleri ertelemeyin, gününde bitirin. Zaman yönetimi konusunda kitaplar okuyun ve bu konuda elinizden gelenin en iyisini yapın. Kalan vakitlerinizde de kendinizi geliştirmeye yönelik faaliyetlerde bulunun.
7) İş yeri bilgisayarınızda kişisel veriler bulundurmayın. Bununla birlikte, evden girilecek sitelere iş yeri bilgisayarınızdan girmemeye çalışın. Mesela ben şimdi bu girdiyi yazarken süslü sözlükteyim ve bu kuralı ihlal ediyorum. Ancak daha tehlikeli örneklerini siz yapmayın. Sabahtan akşama kadar alışveriş sitelerinde gezen bir yığın insan tanıyorum. Yöneticilerin çoğu bu konuya haddinden fazla bile takık olabiliyor, unutmayın.
8) Dış görünüşünüze maksimum özen gösterin. Her zaman bakımlı bir şekilde işe gelmeye çalışın. Yağlı saçlarla, ütüsüz kıyafetlerle ya da bakımsız dişlerle, tırnaklarla işe başlamayın. Bu bakım mevzusundan kasıt asla full makyaj, kopkoyu ojeler, yüz metre öteden belli olacak nitelikte dikkat çekici kıyafetler demek değil tabii ki. İş yerinizin giyim kurallarına uygun giyinin. Hassasiyet içeren mesleklerde çalışıyorsanız her daim nüfus cüzdanınızdaki kimliği değil kurumunuzun ve mesleğinizin kimliğini taşıdığınızı ve insanların dış görünüşünüzden sizi Ahmet Mehmet, ayşe Fatma diye değil de avukat, doktor, polis, gibi genellemeye sokacaklarını ve bu konu ile ilgili şikayet dahi alabileceğinizi unutmayın. (şahsım adına Türk kızılayı’nda çalıştığım için giyim kuşamımdan tutun da, alana giderken kafamdaki gözlüğü çıkarmaya, koyu renk ojelerle, şıngır şıngır takılarla insanlarla konuşmamaya kadar her şeye ekstra özen gösteriyorum. Çünkü üstümde taşıdığım yelek Türk Kızılayı yeleği, Kurumuma gelecek laftan sözden korktuğum kadar hiçbir şeyden korkmuyorum ve bence bu husus yani kurumsal kimlik taşımak ve aidiyet duygusu, iş yaşamında başarının da önemli bir noktası.)
9) İş yaşamınız boyunca da kariyerinizin devam ettiğini unutmayın. İşten arta kalan vakitlerde cv’nize yazabileceğiniz yetenekler, nitelikler edinmeye devam edin. Kurslara gidin, online eğitimlere katılın, dil öğrenin, bilgisayar ve program kullanımınızı geliştirin vs. Öğrenmenin yaşı olmadığı gibi kariyere de katkısı çoktur, bunu hatırlayın.
10) Birikim yapın. Maaşınızı almaya başladıktan sonra ister bireysel emeklilik hesabı olsun ister başka bir araçla olsun, ayda 100 TL bile olsa kenara koyun. Bunun önemini zaman geçtikçe daha iyi anlayacaksınız.
Şimdilik aklıma gelenler bunlar. Ha bir de son olarak, insanların ne dediğini çok da kafanıza takmayın. Gerçek eleştiri niteliğinde olan şeyler ki iş yaşamı neyin boş laf neyin yapıcı eleştiri olduğunu bir süre sonra insana çok güzel öğretiyor, insanların hakkınızda ne düşündüğünü çok da umursamayın. İşinizi mümkün olan en güzel şekilde yapın, sevdiğiniz işi yapın. Yaptığınız işi gerçekten sevmediğinizi fark ederseniz de sevebileceğiniz bir işi yapmanın yollarını arayın.
edit. imla.
13 nisan 2018 12:39
13 nisan 2018 12:46