9.
"çünkü arkadan geldiğinde, soktuğu falçata, 5 cm derinliğe girmiş ve çevirdiği için karaciğerimi, pankreasımı ve diyaframımı dağıtmış...
Hâlâ lıkır lıkır su içemiyorum çünkü soluk borumun üçte ikisini kesmiş.
Hala öksüremiyorum, iç çekemiyorum, esneyemiyorum...
İçimi acıtan ise, onun yalan dolu ifadesiyle, giyeceği takım elbise ve 'efendi' duruşuyla, "iyi hal indirimi" alma ihtimali...
Hâlâ annesinin babama, "Kızınız da oğlumu evine almasaydı!" demesi...
Hâlâ olayın içinde benim 'namus' umun sorgulanması...
BANA DESTEK OLUN
Bu nasıl bir mantıktır!
Herhangi birini değil, evlenmek istediğim sevgilim olan adamı evime almışsam, ölmeyi mi hak ediyorum?
Aldatmadığım ve tüm sadakatimle bağlı kaldığım ama bana yaşam alanı bırakmayan adama, "Bu ilişkiyi istemiyorum artık!" dediysem öldürülmeyi mi hak ediyorum?
Duygusal ve fiziksel şiddete maruz kalmış biri olarak, tüm yaşamımı değiştirecek bir dönüm noktasındayım.
Geçenlerde linked-in'den profilinize bakanlar listesinde adını gördüm: (gbkz: Fatih Sağır)!!!
Beni öldürmeye çalışan...
Boğazımı kesen adamı...
Beni hep takip mi edecek?
Korkuyorum.
Ve uyuyamıyorum.
Yarın büyük gün.
İlk duruşma!
N'olur benim sesim olun, bana destek olun...
Beni 12 gün hastanede tutan o falçata, onun yaralarına dikiş bile attırmadı...
Bense şans eseri hayattayım!"
http://sosyal.hurriyet.com.tr/yazar/ayse-arman_12/haydi-kadinlar-tubanin-sesi-olalim-ona-destek-olalim_40233478