yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (3)
    • medya (0)

    1. katlı kesimde dalgalarınız çok güzel belirginleşir. durulanmayan saç bakım kremleri yada Hindistan cevizi gibi yağlar can dostunuzdur. hacimli de durur.

    gel gör ki, kurutmak tam bir işkencedir. hele bir de elektriklenmesi. saçımı yıkayıp kuruttuktan sonra açık bıraksam kaptan mağara adamı gibi dolaşırım. o yüzden yıkadığımın ertesi günü mutlaka toplu kullanırım, ikinci gün açtığımda elektriği gitmiş olur, dalgalarımla mutlu mesut yaşarım.

    ukteci: (yazar: azelias)

    13 temmuz 2016 11:42

    2. fazlaca da gür olanı = ben!

    bu saç tipine sahip insanlar saçlarını kısa kullanamaz ne yazık ki. çocukluk çağlarımda, üç kız çocuğu ile uğraşmak durumundaki, çalışan kadın annemin, kuaföre 3-4 ayda bir verdiği "mantar küt kesile"(gizlinot: aman allahım, resmen çocukluğumun en travmatik silüetidir o mantar küt saç modeli) talimatı ile yıllarca ne idüğü belirsiz bir kafa ile dolaşan ben, ergenlikle birlikte ifade hürriyetimi kazanır kazanmaz, saçımı uzatmak yönündeki isabetli kararı verdim. ancak düzenli basketbol oynadığım bir dönemde, her antrenman sonrası bu zor saçı kurutmaktan ve sonrasında sevgili (yazar: soltane ghalbha)'nın da belirttiği üzere, kaptan mağara adamı gibi gezmekten yılgınlığa düştüğüm için, ani ve delice bir kararla saçlarımı 3 numara olarak tabir edilen erkek traşı yaptırdım. Yalan söyleyemeyeceğim, hayatımın, saçlarımdan yana en rahat dönemiydi, 1,5- 2 yıl kadar kullandım. ama uzatma süreci bildiğiniz rezillik, kendimden soğuma, sokağa çıkmama isteği, öss, filan falan...

    bu aptal cesaretinden mütevellit deneyimimle anladım ki bana ve benim gibi kalın telli, ekstra gür ve dalgalı saçlı insanlara, kısa ve ara boy saç haram, kısa ve ara boy saç zulüm. örneğin, son yıllarda görüp görüp uzaktan aşırı beğenmekle yetindiğim o şahane bob ve lob saç modelleri, benim için ancak bir hayal. oysa ne kadar cool ve modern bir hava katıyor insana. mamafih, rapunzel azapta gerek!

    gelelim bu saçın bakımı hikayesine: çabuk elektriklenen, her daim çatır çatır kırılmaya müsait, kupkuru ve sert bir saç olduğundan, sermayenizi her gördüğünüz krem ve kremsi ürüne yatırıp durursunuz. 33 yıllık ömrümde, hala o umutla beklediğim "mucizevi" ürünle karşılaşmamış olsam da bugüne kadar kullandığım tüm ürünler arasında, bu saç tipi için en uygun ürünlerin, nashi argan yağı serisi ürünleri olduğunu düşünüyorum.

    bütün bu olumsuz serzenişlere rağmen, dışardan bakanların çoğu için göz alıcıdır bu saç tipi (gizlinot: elbette bakımlı olduğu sürece). zira çok hacimli ve havalı görünür, bir nevi "el iyisi, ev delisi"dir (gizlinot: çok sevdiğim bir deyimdir) yani. sahibine bin türlü eza yaşatırken, başkalarına iç geçirtir.

    şayet bu saçı boyamak isterseniz de size bir iki tüyo vermeliyim: boya bu saç tipine çabuk tutunur, yani boyadan beklediğiniz renklendirme faydasını had safhada görürsünüz, gelin görün ki zaten kazık gibi sert olan o kalın saç telleri, artık egemenliğini ilan eden birer çamaşır ipine dönüşür boyayı yiyince.

    peki bunca yerden yere vurmaya rağmen, sahipleri sever mi bu saç tipini? beni kah aslan max, kah kaptan mağara adamı, kah bonus kafa, kah medusa yapan bu saçlar var ya...sevilmez mi hiç! canım onlar benim, canım!

    13 temmuz 2016 13:11

    3. gür kalın telli ve dalgalı saçlarımla son yıllarda barıştım ben.

    şahsen doğru kesim çok önemli.üniversiteye kadar uzun olan saçlarımı hep ördüm.kabarırdı çok.jöle, köpük falan kullanmayı akıl edemedimde.

    üniversitede arkadaşların zoru ile saçlarımı açık kullanmaya başladım.duştan sonra biraz jöle ve kendiliğinden gelen bukleler.üniversitedeki son seneme dek boya değmedi saçıma, son sene ombre yaptırmıştım ki o zamanki fotoğraflara bakıp hala beğenirim.o zaman gitmeye başladığım kuaförümden daha iyi saç kesenini hala görmedim.saçımın gürlüğü, dalgası, yapısı hepsine göre istediğim boyda kesiyor.

    başlarda kısa saça cesaret edemezdim kabarmasından korkup.sonra kuaförüm güzel bir kesim yaptı ve 1 yıl omuz üstü boylarda kullandım.bir ara röfle gibi bir hata yaptım ki beni aşırı soluk gösterdiği için bir daha asla denemem.sonra kendi rengine boyatmak isteyince bende iki tüp parası aldılar.(gizlinot: boyayan başka kuafördü ) ve boya benim saçımı kazık gibi yapıyor.

    son olarak doğumdan sonra devamlı toplu kullanmam, işini bilmeyen iki farklı kuaförün yanlış kesimleri ile dalgalarım kaybolmuştu.kabarıklığı almak için yaptıkları ara makas saçımı öldürdü resmen.sonra tabi kendi kuaförümün yolunu tuttum (gizlinot: memlekette olduğu için istediğim an gidemiyorum ) son iki seferi o kesti ve dalgalar geri geldi.

    benim saçımın avantajı yıpranmıyor.geçen yıl john frieda açıcı sprey ve nerdeyse her gün maşa yapmama rağmen yıpranmadı.şampuan olarak head&shoulders mentollü kullanıyorum, krem ne denk gelirse artık.elseve bakım yağı da duştan çıkınca haftada bir fln kullanıyorum.

    13 temmuz 2016 14:04