kapitalizmin kadınlara zorla makyaj yaptırması

1. bir gerçektir. kapitalizm mankenler, dergiler, televizyon, filmler ve diziler aracılığılıyla kadını bir meta olarak gösteriyor, seks objesi olarak pazarlıyor. her yerde kadın makyajlı gösteriliyor. bunun sebebi makyaj malzemesi satarak para kazanmak. yani zenginler istediği için makyaj yapıyoruz.

oysaki sizi gerçekten seven bir erkek makyajsız halinizi de sevecektir. her gün 30 dakika - 1 saat arası bir süreyi makyaja ayırmak büyük bir zaman kaybı.

ben de mecburen makyaj yapıyorum çünkü bütün kadınlar makyaj yapıyor. eğer makyaj yapmazsam sevgilim beni güzel bulmayabilir. çünkü makyajlı kadınlar daha güzel gelecektir.

keşke bütün kadınlar makyajsız dolaşsa ve bu gereksiz işlemi yapmak zorunda kalmasak. bu konuda toplumsal bir bilinç oluşması durumunda bütün kadınlar rahat eder.

2. antik mısırdaki kapitalizme ben de çok kırgınım o son eyelinerı bulmayacaklardı.insan ırkı dünya üzerinde ne zaman yürüdüyse makyaj,süs ve kıyafetler o zaman önemli oldu.yunanistanda beyaz ten,lidyada mor kıyafetler,mezopotamyada dövmeler güzel anlayışını oluşturuyorlardı.afrikada ise yüze sürülen boyalar ve hayvan kemiğinden yapılan takılar.bu güzel görünme olayı bugüne özgü bi şey değil.

kapitalizm daha çok almanıza sebep olabilir mesela ellibeş bin rujunuz olmadan da yaşarsınız elbette ama ister istemez hayatınızın bir noktasında bir rujunuz olsun istemişsinizdir.ya da ne bileyim sağlıklı saçlar, dişler,güzel bir ten.

sadece insanda da yok üstelik bu güzel ve çekici görünme isteği.soyunun devam etmesini isteyen her canlı karşı cinse güzel görünme telaşına düşer.kimse makyaj yapmasa yine bir güzellik ölçütü oluşur ve sevgiliniz büyük ihtimalle yine sizi sever çok da şey yapmayın o yüzden.

kapitalizmi aklayacağım ölsem aklıma gelmezdi bu noktada kapitalizmin kadınlara zorla bi şey yaptırdığını düşünmüyorum.

3. Makyaja kapitalizm başlatmıyor zira dışarda gördüğüm kadınların yüzde yetmişi makyajsız yada en çok eyeliner sürmüş oluyor. Ama makyaja başladıktan sonra kapitalizm yüzünden gereğinden çok para harcadığımız, olmayan ihtiyaçlar yaratıp çeşit çeşit ürün aldığımız doğru.

4. Bunu sadece makyaj olarak düşünmek yanlış hemde çok yanlış olur. Kapitalizm bizim yapmamız gereken çocuk sayısına kadar belirledi. 40-60 lardan sonra tüm reklamlarda dizilerde 2 çocuklu mutlu ideal alie fotoğrafları çizildi. Bu sadece basit bir örnek sayfalarca yazılabilir. bu bir sistem maalesef ne kadar süzgeçten geçirirseniz geçirin etkilenmemek elde değil.

Ama konu güzellikse kimse makyaj yapamaya zorlamıyor bizi. Bakım ve güzellik ihtiyacı diğer arkadaşlarında dediği gibi insanoğlunun ilk yaşam çağlarından beri vardı. Bu tamamen özbenlikte ki beğenilme güzel görünme ihtiyacı. Yani sen bugün dünyada ki tüm kozmetik markalarının olmadığını farz et yine saçına toni&guy'ın serumunu değilde parlasın diye bulduğun herhangi bir yağı sürmeye devam edicektin.

Kapitalizm sadece yapmamız gereken makyajın şeklini belirliyor. İdeal kadın resminide çizdiği gibi. Balık etli kadındı sıfır bedene çektiler baktılar insanlar ölüyor şimdi daha fit 36 bedenler yaratıyorlar. Çünkü dünyada en büyük sektörlerden biridir kozmetik. Mat görünümler modaydı sattılar pudraları, kahve rujlar modaydı pembelere geçtik, şimdi bordolar. Konturlemeniz lazım dediler bronzer sattılar. Şimdi aydınlatmanız lazım o ne ayol öyle un kurabiyesi gibi diyorlar aydınlatıcı alıyoruz.

Özetle güzel görünme ihtiyacımızdan vuruyorlar bizi. Zaten başka türlü kimseyede başka bişey satamazlar. Ama ben sokakta makyajsız bir kadın gördüğümde ay ne kadar bakımsız demiyorum ya da ajda pekkan gibi botokstan mimik yapamayan kadın gördüğümde ayıplamıyorum. Kadın değerlidir efendim kendini nasıl iyi hissediyorsa öyle gezsin. Mutlu olucaksa kafasına çöp poşeti giyip bile gezebilir. Çünkü kadın mutluysa aileside mutlu olur dünya güzelleşir.

5. Zorla makyaj yapan yapmasin bence.Makyaj yapıyorum çünkü çok seviyorum bu işi.Hem makyaj yapmayı hem de bende yarattığı etkiyi.Ama kapitalizmin makyaja etkisi şu olabilir ihtiyacımızdan fazla ürün almak,her çıkanı denemek istemek falan filan

6. Kullandığınız ürünlerden, markalardan, her gün değişen makyaj modasından, kadın algısından... Hangisinden bahsedeyim ? Hayatımızdaki herşey gibi makyaj da kapitalizmin üstümüzdeki bir baskısıdır.

Bundan daha kötüsü ya ama ben sevdiğim için yapıyorumculuktur. Sevdimiz için alkol, sigara ve uyuşturucu tüketiyoruz.

Sevdiğimiz için maaşımızın yarısını sahip olmadığımız ürünlerin taksitlerine yatırıyoruz. Sevdiğimiz için 6 günde kazanıp 1 günde harcıyoruz. Hatayı düzeltememek başka, hatayı göremeyecek kadar cahil kalmak, inkarcı kalmak bambaşka.

Ayrıca makyaj yapmazsam sevgilimi güzel kızlara kaptırırım düşüncesini çok yanlış buluyorum. Bu bakış açısını kabullendikçe kadının bir numaralı pazarlama aracı olarak kullanılmasına tuz biber ekeriz.

Edit:

Afghanistan has been the world's greatest illicit opium producer, ahead of Burma (Myanmar), the "Golden Triangle", and Latin America since 1992, excluding the year 2001. Afghanistan is the main producer of opium in the "Golden Crescent". Opium production in Afghanistan has been on the rise since U.S. occupation started in 2001. Uyuşturucu ve kapitalizm ile alakalı sorgulamanız gereken.

During the 20th century, the popularity of cosmetics increased rapidly.Cosmetics are increasingly used by girls at a young age, especially in the United States.Due to the fast-decreasing age of make-up users, many companies, from high-street brands like Rimmel to higher-end products like Estee Lauder, cater to this expanding market by introducing flavored lipsticks and glosses, cosmetics packaged in glittery, sparkly packaging and marketing and advertising using young models. Makyaj ile alakalı sorun.

Yukarda bahsettiklerimi hepimizin bir şekilde düzende yeri olduğunu vurgulamak için bu dil ile anlattım. İki basamak için gerekirse bi edit daha yaparım.

7. Böyle birşey olduğunu düşünmüyorum. Evet, instagram,youtube başta her türlü sosyal medya aracı son zamanlarda makyajın kadını güzelleştirdiğini savunuyor. Bu durumda makyaj değil sosyal medya kapitalizme yöneltiyor demek daha doğru. Her kadın makyaj yapmak zorunda değil. Hele ki erkeklere kendini beğendirmek için. Ben makyajı kendim için yapıyorum yaptığım zaman , kendimi iyi hissediyorum. Yapmadığım zaman da çevremdeki makyajlı kadınları kendimden güzel görmüyorum yani kıskanmıyorum. Makyajsız kadın gördüğümde ıyy ne kadad bakımsız demiyorum. Her türlü düşünce kendinizde bitiyor. İlk önce kendinizi sevmeniz lazım. Bu arada makyajsız olduğunuz günlerde sevgilinizin başka kadınlara bakacağını düşünüyorsanız, makyaj yapmayı değil de sevgilinizi değiştirmenizi öneririm.

8. yukarıda o kadar güzel şeyler yazmışlar ki hasta yatağımdan kalktım heyecanlandım kendi kendime, evet umut hep var dedim. çünkü bu ayrımı yapmak çok önemli ve eğer farkında olmazsak onun kölesi olmaya devam ederiz maalesef. şimdi bebeklerim sonsuz sermaye birikimi dediğimiz bu kapitalizm kimseye zorla makyaj yaptırmaz. yukarıda güzelleşmek diye tanımladığınız şey aslında o güzelliğin felsefesi kapsamında insanın eline attığı her şeyi bir ileri safhada daha faydalı ve estetik yapma çabasından doğar. çevresindekiler için çabası aynanın da icadıyla ibreyi kendisine çevirdi ve günümüze kadar olan sürede kusur kapatma güzelleşme değişme sanatı dediğimiz makyaj olarak karşımıza çıktı. nail art mesela, daha estetik gösterme çabası hayatın her alanında var. bacaklarımızı uzun gösteren o yüksek bel pantelonlar, göğüslerimizi iri gösteren push up sütyenler...

Kapitalizm toplumsal cinsiyet bazında kadın ve erkeğe karşı bir güzellik algısı yaratır ve bu mikemmel(!) algısına karşı biz kusurluların bunları örteceği makyajın şeklini de doğal olarak belirlemiş olur. dudağı daha dolgun, gözleri daha iri, kirpikleri daha uzun, elmacık kemikleri daha belirgin... bir video koyuyorum 2 dakikalık ne demek istediğimi fazlasıyla anlatan, çok rica edicem bir bakın, enfes bir eleştiri. (link: http://onedio.com/haber/kusursuz-kadin-algisini-yikan-kisa-film-supervenus-366790 kusursuz kadın) kapitalizm ihtiyaç uydurur ve sizi hep daha fazla almaya yönlendirir. 2 tane küçücük göz kapağı için binlerce renk ve dokuda içi envaii çeşit zararlı şeyle dolu far yapar, ertesi gün tozutuyo uçuyo bu diye gider far bazı aldırır, onun da içine silikon koyar, cildini temizlemek için gider boku püsürü ne varsa alırsın, bu sefer de gözeneklerin açıldı diye tonikler serumlar aldırır (ki yemin ediyorum çoğunda alkol var)

demek istediğim bu kadar istekliyseniz bu makyaja veya haz veriyorsa size bunu yapmak, hiçbir eleştirim yok, tamamen saygı duyuyorum ama içini dışını iyice araştırın nolur, temiz içerik çok çok çok önemli. ve lütfen daha az alın. önceliklerinizi iyi belirleyin ve şımarma, stok yapma hakkınız sadece bunlarda olsun. minimalizmdi oydu buydu bunları geçiyorum ama azaltın, sadeleştirin. çünkü gerçekten hayatta çok daha ciddi, değerli, KALICI ve emin olun faydalı şeyler var. daha kalitelisini daha temizini alın, belki daha pahalı ama bir tane alın. çok da para vermeyin, o high-end ürünlerin bir çoğuna değil ürünün marka değerine veriyorsunuz parayı, bir de bir şeye çok para verip aldıysan sen onu değil, o seni satın almış oluyor maalesef. akşam eve gelip aynada o makyajdan arınmış yüze saygınız olsun. siz osunuz, daha gerçek ve daha güzelsiniz, teksiniz hem. Güzelleşme algınızı genişletin. gardırop veya makyaj çantasının ötesinde kendinizi geliştirmekten daha çok okuyup izlemekten daha çok bilmekten vizyonunu açmaktan daha öz güven verici bir güzelleşme bilmiyorum ben.

(çalıştığım yerde makyaj zorunlu normalde yapmıyorum, zaten cildim de kaldırmıyor ama cilt bakımına yatırım yapmaktan asla çekinmedim bu güne kadar)

9. Ben makyajın kapitalizmin yaptırdığı bişey olduğunu düşünmüyorum. Makyaj çok eski çağlara dayanır. Kimi toplumlarda gelenekselleşmiştir. Kapitalizm aynı giyinme ve yemek yeme ihtiyaçlarında olduğu gibi kozmetikten de sonuna kadar faydalanmıştır.

Kapitalizm insanları memnuniyetsizlik aşılamaya çalışır. Bunun üzerine döner. Daha fazla yemek yedirir, daha fazla kilo vermeni ister. Daha fazla saç değiştirip kırılan saçlarını onarmak ister. Sağlığını bozupbozup sağlık satar.

10. açıkçası ben hiç bu şekilde düşünmemiştim. şu an bir sevgilim yok, hoşlandığım biri de yok, arkadaşlarımda hiç makyaja düşkün kişiler değiller buna rağmen makyaj yapıyorum çünkü seviyorum. erkeklere göre hareket edilmeyeceğini bence tüm kadınlar biliyor onların doğallık algısının da tercihlerinin hangi yönde olduklarını da hepimiz biliyoruz.

ben en fazla bakımlı bir kadın topluluğunun içerisinde olduğum zaman zorla makyaj yapabilirim çünkü ortamdaki her kadın güzel giyinmiş, saçını ve makyajını özenle yapmıştır. ancak aynı şekilde bence erkeklerde bakımlı olan bir grup erkeğin içinde kendini böyle hissederdi.

öyle bir ortamda kimse size bir şey dememiş olsa bile kendinizi kötü hissedersiniz elbette.

ancak bunu da kimse makyaj yapmasın noktasına getirmek gerekmez.

küçük kız çocuklarında bu algı yokken bile onların makyaja olan düşkünlüklerini görüyoruz bu tamamen makyajın eğlenceli ve renkli olmasından dolayı. alması, uygulaması, hissettirdikleri güzel.

eşine, sevgilisine makyaj baskısı yapana ben pek rastlamadım aksine para verildiği için sanırım çok gereksiz gördüler çevremdeki erkekler, ancak buna zorlayan varsa elbette yol verilmeli.

bende kapitalizmin en fazla çeşit çeşit aynı işleve sahip ürünler, seriler çıkararak daha fazla makyaj ürünü aldırdığını ve bunu blogger ve oyuncular üzerinden pazarladığına inanıyorum ancak makyaj yaptırma konusundaki etkisine katılmıyorum.