yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (2)
    • medya (0)

    1. Katılım bankası diğer adıyla "İslami bankacılık" diye geçmektedir.

    İşleyiş mantığı faiz yerine kar payı koymaktadır. Örneklendirecek olursam 350 milyarlık evi katılım bankası sizin adınıza alır ve size 400'e satar müşteri bankaya borçlandırılır. banka almış olduğu malı kar koyarak krediyi kullanmak isteyen kişi veya kuruma satmış olur. Buda mal ticaretine girer ve islamda mal ticareti helal diye geçmektedir.

    Türkiye'de hali hazırda;

    Kuveyt turk

    Albaraka turk

    Türkiye finans

    (gizlinot: sanırım ziraat de katılım bankası açmış bulunmakta girdiden sonra reklamlarını gördüm)

    Bank Asya uygulamakta veya uygulamaya çalışmaktadır bu kısmı tartışılır.

    Ukteyi (yazar: balpeteği) doldurmam için bana vermiş. İktisat mezunu olarak bilgilerimi tazelememe vesile olduğu için teşekkürler :)

    31 mayıs 2017 21:17 31 mayıs 2017 23:16

    2. (yazar: balpetegi ) ukdeyi vermişti ama ben yazana kadar doldurulmuş. neyse ben de birkaç ekleme yapayım o zaman :))

    katılımdan kasıt, yapılan bankacılık türünün kar ve zarara katılma prensibine göre olduğu, en dar ifadeyle de halk arasında faizsiz bankacılık olarak bilinen bankacılık türü. Yani burada sistemin işleyişinde görünürde bir faiz getirisi yok, onun yerini kar payı almış durumda.

    tamamen bu prensiple çalışan ve bankacılık faaliyetlerini bu doğrultuda gerçekleştirdiği gibi, kar-zarara katılma ve fon toplama suretiyle ortaklık, ticaret ve finansal kiralama gibi çeşitli yöntemlere dayanarak fon kullandıran bir bankacılık modelinden söz ediyoruz burada. Bu bankaların genel anlamda çalışma prensipleri tasarruf sahiplerinden topladıkları fonları, faizsiz finansman anlayışları dahilinde ticaret ve sanayi gibi farklı ve kar getirecek sektörlerde değerlendirerek, oluşan kar veya zararı da tasarruf sahipleriyle paylaşıyor olmaları. Türk lirası, USD doları ve Euro bazında vadeli hesaplarda toplanan fonlar, kurumsal finansman desteği olabileceği gibi bireysel finansman desteği, finansal kiralama, kar ya da zarar ortaklığı şeklinde de değerlendirilir.

    bildiğimiz anlamda bankalar, yani mevduat bankaları tasarruf sahiplerine başta belirledikleri faiz oranı karşılığında para ya da banka için fon toplarlarken, Katılım bankalarıysa toplanan fonların sahiplerine herhangi bir gelir taahhüdünde bulunmazlar. Yani nakit bir kredi sistemi olmadığı gibi yatırdığımız anaparanın da bu sistemde bir garantisi yok. Çünkü banka en başta da dediğim gibi kar ya da zarar ortaklığı şeklinde çalışır bu bankalar.

    Katılım bankacılığında da, tıpkı mevduat bankacılığındaki gibi verdiği miktarın üstünde bir parayı fon sahibi talep eder. durduk yere kimsenin cebinden parasını size verip de karşılığında herhangi bir beklenti içine girmemesi düşünülemez zaten. Yalnız burada temel fark, elde edilen kazancın doğrudan para olarak değil de mesela karşılığında bir mal alım-satımı şeklinde olması. yani daha açık bir şekilde ifade etmek gerekirse sistem, dini otoriteler aracılığıyla alınan fetvalar yoluyla bunu faizsiz bir kazanç olarak kabul ediyor. Mevduat bankaları Piyasada mevduat faizi denilen belli bir oran kapsamındaki faiz oranlarını en başta belirlerken, katılım bankaları söz konusu olduğunda böyle bir oran en başta belli değildir. Nedeni de, alım satım işlemi sonucunda kar ve zarar ortaya çıktığı anda net rakamın da o zaman belli olmasıdır.

    O zaman burada devreye şöyle bir şey giriyor ki, yatırımcı için risk dediğimiz kavram. Eğer ki kar yatırımın sonunda kar getirecek bir durum yoksa ortada tabii ki riskli bir durumun var olduğu da aşikar.

    Neyse ki Türkiye'de faaliyet gösteren, mevduat ve katılım fonu kabulüne yetkili olan, yerli ve yabancı tüm kredi kuruluşları ile merkezi yurt dışında bulunan kredi kuruluşlarının Türkiye'deki şubelerinde bulunan mevduat ve katılım fonları sigorta sistemine dahildir. Tasarruf mevduatı hesaplarının anaparaları ile bu hesaplara ilişkin faiz reeskontları toplamı ve Katılma hesapları birim hesap değerleri ve özel cari hesapların,

    100 bin TL'ye kadar olan kısmı sigorta kapsamındadır.

    Kısaca ortaya çıkış şekilleri başta faiz kelimesine duyarlı Muhafazakar kesimin finansman ihtiyacını karşılamak şeklinde olsa da, sonrasında daha çok talep görmeleriyle birlikte özel bankalarla birlikte bugün sektörün gelişerek büyüyen bir alternatifi halini almış durumdalar.

    Türkiye'deki katılım bankalarından bahsetmek gerekirse de, İlk olarak 1984 yılında Albaraka Türk, arkasından 1989 yılında Kuveyt Türk Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün de sermayesine ortak olmasıyla sektörde var olmuştu.

    1996 yılında Asya Finans ismiyle sektöre giriş yapan Faysal Finans, önce Family Finans adını alıp, 1991 yılında sektöre giren Anadolu Finans ile 2005 yılında birleşerek en son Türkiye Finans ismini almıştı. Daha sonra Mayıs 2015 tarihinde Ziraat Katılım, 2016 yılının şubat ayında da Vakıf Katılım faaliyete geçti. Son olarak da 2016 yılının Temmuz ayında birçoğumuzun da bildiği gibi BDDK tarafından Bank Asya’nın faaliyet izni kaldırılmıştı.

    31 mayıs 2017 23:28