3.
çok güvendiğim bir güzellik uzmanı arkadaşımın yaptırdığımı öğrenince kafamı kırmakla tehdit ettiği, 'toksinleri vücuda yaymaktan başka bir işe yaradığı yok' dediği bölgesel incelme yöntemi.
malum, obez bir insanım. hatta bu nedenle mide küçültme ameliyatı olmaya nijyetlenip son dakikada vazgeçtim. şu an spor ve beslenme ile işi çözmeye çalışıyorum. bunu bilen çok yakın bir dostum da kavitasyonu önerdi bana. kendisi yıllardır yaptırır karın bölgesi için, (ben yıllardır bakarım o göbeğe, olduğu gibi duruyor bence) çok işe yaradığını söyledi. normalde böyle (zayıflama çayları, haplar, güzellik uygulamaları vs. cilt bakımı hariç) şeylere asla inanmam ve para yatırmam. ama o kadar kendinden emin konuştu ki sanırım en sonunda bir anlığına da olsa inanmayı seçtim. güya ilk seferi deneme seansı olacaktı, beğenirsem 8 seanslık paket satın alacaktım. gittim.
önce elektrotları kaslarıma bağlandı. çeşitli akımlarda tüm vücuduma pasif jimnastik yaptırıldı. ama tabii bunu yapan kişi çok da eğitimli olmadığından akımları ayarlayamadı; bicepslerime takılan elektrotlar nedeniyle istemsizce çok şiddetli açılıp kapanan kollarımın görüntüsü gözümün önünden hiç gitmiyor (zaten ağrısı da bir hafta boyu gitmemişti). bir saat pasif jimnastikte kaldıktan sonra bu sefer lenf drenaj denen şeye girdim. o güzeldi gerçekten. ama sonradan öğrendiğime göre bunun kavitasyon işleminden sonra yapılması gerekiyormuş, önce değil. lenf sistemine verilen toksinlerin vücuttan atılması içinmiş bu basamak.
en sonunda da kavitasyon. hayatımdaki en kötü tecrübelerden biriydi kesinlikle; çünkü o ultrason dalgaları veren aleti tüm karnımda bastıra bastıra, hızlıca ve hunharca dolaştırdı kadın. bunun yöntemi bu mudur bilmiyorum. şu ana kadar bu konu hakkında yazanlar arasında bu şekilde bir uygulamaya maruz kalanı, acı çekeni, orası burası moraranı ne okudum ne de gördüm (beni buna ikna eden arkadaşım haricinde). dediğim gibi hunharca (karın kıvrımlarına dikkat etmeden, oraya buraya çekiştirilerek ve çok sert şekilde) dolaştırıldı o şey karnımda; sanki karnımı merdaneli çamaşır makinesine kaptırmışım veya hamur gibi yoğurmuşlar karışımı bir şey. ve karın benim psikolojik olarak da en hassas bölgem, insanlara göstermemeye özen gösteririm, kendimi kötü muameleye maruz kalıyormuşum gibi hissettim. sinirlerim bozuldu, ağladım. kalktığımda elim ayağım titriyordu. su içicem, içemiyorum falan. öyle berbat bir duyguydu ve ben bugüne kadar bu tür travma yaşayanı hiç okumadım. akşamına karnımdaki morarmaları gördüm ve bir hafta boyunca karnıma dokunamadım. zaten kollarım da ağrıyordu. enkaz gibi kaldım öylece.
dayan mayan dediler, 'bir kere başladın 8 seansı tamamla' dediler, 'bu kadar yağ (obezim ya) başka türlü gütmez, diyet yapsan da o göbek kalır öyle dediler' ama yok. 'her hafta ben bu işkenceyi kendime yaptıramam' dedim. onun yerine yarım saat daha fazla yürürüm her gün, kilo verince de göbeğim kalır belki evet, ama bunu kendime yapamam. zira 7 günde bir seansı yenilemek gerekiyormuş. 8 seans iki ay eder. hiç de kısa bir süre değil bu. dedim kalsın. deneme seansı olması gereken şeye bir de normal ücretini ödedim. 'size hayatta mutluluklar' dedim ve çıktım. ardından da işte diğer güzellik uzmanı arkadaşım en başta söylediklerimi dedi bana, bu yöntem yağları kırmak şeklinde onları parçalayıp açığa çıkan toksinleri lenf sistemi yoluyla tüm vücuda yayıyormuş. o nedenle de tehlikeliymiş ve ardından bol bol su içmek gerekiyormuş. bir hafta boyunca günde 3 litreden fazla su içtim.
bölgesel zayıflama diye bir şey olmadığını, yağları kırmak, onları çiş yaparak atmak diye bir şeyin mümkün olmadığını bilen benim gibi biri neden böyle bir şeye girişti peki? 'milyonlarca kadın bu zayıflama uygulamalarına boşuna para döküyor olamaz' diye düşündüm bir an. bir şekilde işe yarıyor olmaları gerekekiyordu. sadece bir an böyle düşünmek bana morluklara, sinir bozukluğuna ve 63 liraya mal oldu. bir de üstüne litrelerce su içtiğimle kaldım. bundan sonra 'gel seni üç seansta 40 beden yapıcaz' deseler inanmam. o salaklık bir kere yapılır.