181.
Bu fobi yüzünden 4yıl saçımı kendim kestim. Sonra kısaltma kararı aldım bir cesaret gittim kuaföre. Resim gösterdim dedim ki çene hizamda ve dümdüz kesim istiyorum.
Sonuç: arkası daha uzun önü daha kısa saçma sapan bir kesim.
Dedim ki benim hatam düzgün bir yere gitmedin. ertesi gün duyulmuş bir yere gittim dedim şunu düzeltin gözünüzü seveyim. Kat istemiyorum dümdüz bir kesim istiyorum Dedim. Yetmedi iki resim gösterdim bunu istiyorum, bunu istemiyorum diye.
Sonuç: bunu istemiyorum dediğim Victoria modeli önler uzun arka milyon katlı ara makaslı model. Şimdi uzadı ve berbat görünüyor. Yine gideceğim bakalım bu sefer neye benzetecekler beni.
182.
Bu mesleği icra edenler tarafından oluşturulmuş fobidir.
İşini iyi yapanları tenzih ederek sıralı tam listemi paylaşıyorum.
1. “sadece uçlardaki kırıkları aldırmak istiyorum.” = saçlar en az 6 cm kısaldı, geçmiş olsun. Oradan bir soğuk su lütfen.
2. “biraz küllendirmek istiyorum, kızıllar küllensin.” = tebrikler artık gri saçlara sahipsiniz. güle güle kullanın. buna yanıt olarak da “ama gri şu an çok moda!” dendi. (based on a true story.)
3. “biraz kat yapabilir miyiz önlere?” = vay canına melekler şehri’ndeki meg ryan oldunuz, çok yakıştı. toka derdiniz de kalmadı.
4. “uçlara hafif ombre istiyorum.” = yanık mı o? saçlarım mı kopuyor? burada ağlama efekti olacak.
5. “hafif dalgalı fön istiyorum, doğal dursun.” = düğünde gelinin kız kardeşi derneği anma günü. simleri getirin.
6. “dağınık topuz olsun, olabildiğince doğal bir model lütfen.” = safiye soyman bunu beğendi.
183.
Kuaförlerin yaratıcılıklarına ve bakış açılarına saygım var ama bırakın da biraz bizim istediklerimizi olsun. Küllü bir ton istiyorum dediğimde sana o renkler gitmez diyip saçımı turuncuya döndürmek hoş mu? Bana o tonun gidip gitmeyeceğine benim karar vermem gerekmez mi? Bir de bunun en tipik örneği sıkça karşılaşılan saçımı az kes diyip kuaförden kısacık saçlarla çıkma sorunsalı. Bir de işlemlere çokça para saçılıyorsa son evreyle beraber fobi adımına merhaba denir ve isyan moduna geçilir.
184.
Çok ciddi bir tavırla saçınızın kesilmesini istediğiniz maksimum miktarı cm bazında ifade etmeniz durumunda kuaförde oluşacak fobidir. Hepsi çok kreatif (!), Çok başarılı (!) Kuaförler ya, bildiğini okumaya meraklı. Yahu estetik cerrah bile oturup 1 saat sizinle olur-olmazı tartışıyor. E be kuaför kişisi, sen kimsin de müşteri adına karar veriyorsun?
185.
Bu fobi sayesinde 10 yıldır saçlarımı kendim boyuyorum. Turunculaşan ya da küllü olacağına grileşen oryal yüzünden oluk oluk dökülen saçlar yok. Deneme yanılma yöntemiyle en iyi boyaları zamanla buldum. Kuaför malzemeleri satan yerden fön makinesi aldım fönümü kendim çekiyorum. Sadece saç kesimi için yılda 1 kere gidiyorum o süre içinde bile çok bilmişliklerine zor katlanıyorum.
186.
dünyanın en güzel kuaförü dahi olsa saçıma, saçımı son kesene ya da boyayana laf atarsa bozar çıkarım. sen işine bak sen yap görelim. en sevmediğim harekettir. bu yüzden her kuaföre gidişimde fobi haline geldi. lütfen diyorum içimden lütfen yorum yapma işini yap geç.
187.
bazen gerçekten şaşılacak saçmalıklara sebep olan kuaförlere karşı oluşan fobidir.
saçlarım dalgalı kıvırcık arası, hep de aynı boylarda ve aynı model kestirmeye çalışıyorum. bir gün gittim yine saçlarımı kestireceğim, kuaför dedi ki "hep aynı kestiriyorsun azcık kat falan verelim, hem kabarıklığını alır"
inandırıcı değil ve istemiyorum. katlı kesince saçım iyice kabarıyor benim. ne kadar desem de gitti kendi bildiği gibi katlı kesti saçımı. sonuç: bir katı göz hizamda, diğeri omuzlarımda aslan yelesi bir saç. eve gidene kadar nasıl saklayacağımı bilemedim. eve gider gitmez de uzun katları kestim.
bir kere de değişiklik olsun diye perçem istedim. neyse kesti, kuruttu. kestiği yer kısacık kaldı ve havaya dikildi.
sen kuaförsün ya, bukleli saçın kuruyunca kısaldığını, ıslakkenki boyunda kalmadığını bilmen gerekir. gerçekten çok garip.
bu yüzden bir sonrakinde kendim kestim saçlarımın önünü ve gayet normal bir şekilde durdu. bu kadar zor olmamalı.
188.
haklı bir fobidir.
iki yıl önce saçımda bir çok renk olduğu için kuaföre gittim ve kendi rengime boyayıp boyamayacağını sordum. tabii ki boyarım çocuk işi dedi. salak gibi inandım oturdum koltuğa. kadın siyah saçımı mor yaptı. daha sonra başka bir kuaföre gittim anlattım o da yaparım dedi. ben oturuyorum koltukta adam sacimi açmaya başladı. 5 saat falan orda kaldım. sonunda çıkan sonuç siyah saç ve altın rengi bir ombreydi ve yanmıştı. arkadaşlar kaç insanın doğal saçı ombrelidir? fotoğraf da gösterdim yani. sonra aylar sonra başka bir kuaförde kestireyim kurtulayım dedim. kadına düz kesim dememe rağmen kadın saçımın önünden bir tutam alıp kahkül kesti....
bir de kuaförler büyü mü yaptırıyor dükkana bilmiyorum ama insanın dili tutuluyor. tisikkir idirim diyip çıkıyorsun dükkandan.
o günden sonra ağda dışında hiç gitmedim. saçımı evde hep kendim kesiyorum.
189.
Bunca yıldır olmamış ama son bir haftada ciddi ciddi yakalandığım fobidir. Itiraf başlığına bir girdi girmiştim cumartesi günü, ilk defa saçlarımı boyatacağım görsel eklerim diye. Ekleyemedim çünkü daha dün bitti. Cumartesi günü beyazlarımdan şikayetçi olarak ve biraz da değişiklik niyeti ile bulunduğum yerde oldukça isimli bir kuaföre gittim. Elimde görsel vardı, gösterdim konuştum, ne istediğimi söyledim. Tamam dedi. Istediğim şey çikolata kahve üstüne sıcak sarı tonunda seyrek bir röfle idi. Işlem 7 saat sürdü. Yedi. Boyasız saçı açma işlemi 7 saat sürdü. Bilmediğim için ve işinin ehli olduğu söylendiği için birşey demedim. Paketler çıktığında şok oldum saçlarım civciv sarısı idi. Cilada düzelecek dedi. Cila sonrası aynaya baktığımda beyaz şikayetime rağmen diplere asla boya sürülmemiş, saçlarıma yeşile göz kırpan küllü platin bir ombre yapılmıştı. Dünyanın parasını ödedim. Ağlayarak eve geldim. Annem geri gönderdi hatasını düzeltsin diye. Dünyanın kaprisini yapıp üzerine boya geçti, bu sefer daha kahve tonlarında olmuştu, kabul edilebilir olmuştu ama uçları mahvolmuştu. O kadar sağlıklıydı ki saçlarım gittiğimde... ek ücret aldı, tamam dedim çıktım. Ankara'ya döndüğümde annem güzel olduğunu söyledi ama bi yanlış olduğunu biliyordum. Yıkadığımda da yine o pis sarıya dönmüştü. Annem kendi kuaförüne gönderdi beni. Adam bakıp bakıp üzüldü. Diplerimi çikolata kahveye çevirdi (çok şükür çünkü önceki kuaför siyah üstüne sarı ombre yapmıştı, kabus gibi), sarı kısımları cilaladı, uçlarını kesti. O da para aldı. O kadar pahalıya geldi ki bana. O kadar üzgünüm ki. Şuan çok daha iyi saçlarım ama aynaya baktığım zaman hala istediğim şey bu muydu, keşke hiç boyatmasaydım diyorum. Uzun olduysa üzgünüm, içimi dökmek istedim süslüler. Son halini görsel ekliyorum, ne renk olduğunu anlayabilmiş değilim, anlayabilen süslü varsa mesaj kutuma bekliyorum çünkü soranlara ne cevap verebilirim bilmiyorum...
190.
Bende kesinlikle var. Aslında kuaföre gidip bişeyler ile kendim uğraşmayıp başkasının bana yapmasını seviyorum. Ama kendi yaptığımda ki güzel ve pratik sonuca kavuşamıyorum.
Saçlarımı önde iki perçem parçası ile kullanıyorum yıllardır ve telefondan resim de gösteriyorum. Bir kuaför olarak perçem de kesemiyorsan ben daha ne diyeyim sana.
Üstelik boyundan 2 parmak alın dediğimde benim anlattığım iki parmak = ama kuaförün anladığı
şöyle bir iki parmak |
|
Ve her gördükleri kadının saçlarına yapışıp yok ombre yok balyaj yok aşk ışıltısı adı altında oryal sürüp saçları sakız gibi sündürmelerine sinir oluyorum. İnstagramda gördüklerinizde boya daha yeni yapılmış ve fönü şekilmiş o yüzden güzel duruyor. Sizde gidip yaptırsanız kuaförden ayrılırken güzel duracak ancak daha ilk yıkamada saçların hamurlaşması, dolaşması ve bir süre sonra kırıkla dolmasını görünce bence çoğu kadın pişman olur. arkadaşlarımdaki gözlemlerim bu yönde oldu. virgin saçımı korumaya ısrarla devam ediyorum
1 mart 2020 09:42
1 mart 2020 09:49