kuaförlerin kaş almadaki yeteneksizliği

1. amaç tabiki sadece kaş "almak" olmadığı için uzun zamandan beri gözlemlediğim durum. Nereye gidersem gideyim, kuaföre ince olmayacak dediğim an bir umut "hadi bu sefer inşallah" diyerek aynaya bakıp her defasında hüsrana uğruyorum. Hayır ince kavramı kişiden kişiye değişiyor olsa bile bariz bir incelikte kaş almak nedir ya? Birde incelmesin dememe rağmen. Artık o kadar psikolojik travma oldu ki bende bu durum, sürekli gittiğim biri olsa bile her seferinde bu isteğimi yeniliyorum. Kuaförde "biliyorum cnm ya dedin yaa" diyerek lafı ağzıma tıkıyor. Peki ya sonuç? Yine ve yine berbat halde alınmış kaşlar.

Tam birini buldum, çok güzel kaş alıyor diyorum finalinde kaşsız ya da şekilsiz kaşlarla veda ediyorum kendisine. Kendim alsam daha iyi alırım diyorum ama bende o yetenek yok. Gerçi kuaförlerdede yok. Ben daha kaşımı istediğim gibi alan bir kuaföre ratlamadım. Rastaladığım olduysa bile ikinci alışında bozdu. Artık kuaför aramaktan yıldım. Protesto olsun diye kaş bıyık uzatıp gezmeyi düşünüyorum en azından paramda cebimde kalır.

2. yüz şekline göre değil, ellerinin alışmış olduğuna göre hareket ediyorlar çünkü. asırlar önce bir tanesine kaş aldırdım da basitinden kuş kanadı çizersin ya deftere aynen öyle kavisli ve ince almıştı kaşlarımı. o yerden çıkan herkeste aynı kaş şekli ahaha.. bir daha gitmedim tabi. ne demişler kendi işini kendin yap.

3. herkes inceltilmesinden şikayetçi olmuş, bense kalınlaştırılmasından şikayetçiyim sjdjsj. kız da kaşlarını kalın kullanıyor, seviyor herhalde ama hani her seferinde koltuga oturup “özge hanım inceltmeyin, sadece etrafını toparlayın o kadar” diyorum. sonuç: cara delevigne kaşları :d nasıl kalınlaştırabiliyor hala aklım almadı. evde kendim alıyorum artık o yüzden..

4. İbretlik bir kuaförde kaş alma deneyini anlatayım;

Çocukken sarışın bir çocuktum ve belirgin kaşlarım yoktu, ancak benim metamorfoz dediğim herkesin içinden geçtiği o abuk dönem olan ergenlikte kaşlarımın rengi koyulaştı ve belirgin olmaya başladı. Annem lise 2 den önce kaşlarımı aldırtmayacağının pazarlığını yapmıştı ve ben de sabırsızca bekledim.

Kaşlarımı aldıracağım gün geldi çattı, bir güzellik merkezine götürdü annem beni "işi bilenler" yapsın dedi. Kaşlarıma güzel bir şekil verdiler, bir kaç kez daha bu güzellik merkezine gittim ve bir şekil oturttular, yaşıma doğallığıma uygundu.

Şimdi...bundan sonra yaşadığım deneyim bir kabus oldu, her seferinde güzellik merkezine gitmek biraz zahmetli olduğundan mahalledeki kuaförümüze gittim, koltuğa oturdum kız çatur çutur iple cımbızla girdi, benim canım acıyor, 3-5 dk sonra tamam dedi, bir kalktım ve aynada yansımama bakınca içimde bir lav patlaması ve keskin bir acı hissettim. Kaşlarımı tek tel bırakmıştı. 1920lerin rastıklı kaşları gibi kalmıştı. Ağlamak ve saldırmak arası bir yerde alt dudağımı ısırarak eve döndüm. Kaşlar cıksın diye bekledim, 2 senede kaşlarım toparlandı ve eski kalınlığına maalesef ulaşamadı. Yaşadığım bu acı tecrübeden dolayı olayın üzerinden 15 sene dahi geçse kuaförlerin kaş almasına asla güvenemiyorum ve skeptik yaklaşımım devam ediyor. (gizlinot: Kaşlarımı almıyorum)

5. insan yakınlardaki bir kuaförde kaş aldırmak istiyor doğal olarak ama benim başıma dadanan hatice adlı bir bela var onu anlatayım istedim.

bir insana neden bela denir? okuyunuz efendim.

2007' de şuanda oturduğumuz semte yerleştik, etrafta 3-5 tane kuaför var ve ilk olarak bilmediğimiz için hepsini denemeye karar verdik. bir kere kaş aldırmaya gittiğimde hatice oradaydı. çok kötü aldı kaşlarımı. bir süre gitmedim o kuaföre.

sonra diğerlerinden birini deneyeyim dedim. haticenin suratını bile unutmuşum. orada birisi aldı kaşımı "ay çok kötü almış nerede aldırdın kim aldı" diye sordu" ben de "xx yerdeki hatice aldı bir daha gitmem" dedim sonra bir baktım alan kız hatice... oraya geçmiş.

aradan epey bir zaman geçti, kendimi unutturduğumu düşünerek bir başkasına gittim kuaförlerden. orada mezuniyet makyajı yaptırmak istedim, kaş ile birlikte. kim orada? hatice. oraya geçmiş. rezil bir makyaj ve iğrenç bir kaş yaptı, ağlaya ağlaya eve geldim düzelttim elimden geldiğince. hala mezuniyet balosu resimlerine bakamıyorum.

bahtımı seveyim raddesine geldiğim zaman en son bir başka kuaföre gitmeye başladım. hiç kaş aldırmadım bir ara. sonra bir kere ineyim dedim bir de ne göreyim? hatice.

"randevu almadan gelme" dedi bir kere geri gönderdi beni. ondan sonra arayıp randevu ile gittim gideceğim zaman ama yine de mızmızlanır oldu hatice. yok meşgulüm, yok birazdan, yok sonra gel... en son hatice bu kuaför ile evlenmesin mi? şimdi hatice' nin tatil gününü iple çekiyorum kaş aldırmaya gitmeye karar verirsem. ama o mahvolan kaşları düzeltmek o kadar uzun sürdü ki başkasına elletmiyorum artık kolay kolay.

teşekkürler hatice.

6. Kesinlikle katıldığım önerme. Şimdiye kadar tek bir yerden memnun kalmıştım 1 yıllık kuaförüm hiç haber vermeden taşını vermesiyle yine diğerlerinin eline düştüm. Seyrek uzun baktığınızda kalın gibi görünen kaşlarımdan bir tane yanlış koparsanız o sıra alınmalı ee gittiğim tüm kuaför ve güzellik salonlarıda bu yanlışa düşüyorlar bende açtım eski fotoğraflarımı beğendiğim bir tanesini baz aldım ve 1 yıldır kaşlarımı kendim alıyorum keşke çok daha önce kendim alsaymışım. Güzelim kaşlarımın köşeleri erimezdi. İlk aldığımda bende hatalı aldım ama sırayı yok etmedim kalemle bi pıt yaptım telafi ettim. Gerekli yerlere badem yapı takviyEleri yaptım. Hepinize tavsiye ederim. 

7. malesef gittiğim her kuafördeki kaşçılar son yıllarda ortaya çıkan kardashian kaş modeline takmış durumda. yıllardır kavisli olan kaşlarım şu trend yüzünden dümdüz ve yüzüme uymayacak şekilde kalın. evet yakışan da var ama neden herkes tek tip olmak ister ki? ben kavisli ve kalkık kaştan yanayım. bu microblading trendini de, düz kaş hevesini de anlamıyorum anlayamayacağım sanırım.