1.
Bir kere taviz verirseniz önünü alamazsınız. O bir taviz çok şeyi değiştirir. Vermeyin o tavizi, kimse sizden değerli değil kızlar.
Edit: başlığı açan ben değilim. başlığı açan ve bana bu girdiyi yazdıran korkunç entry medyadadır. Sözlükte gezinirken başlığı kimin açtığını/olayın ne olduğunu tam anlamadan yorum yapmamanızı tavsiye ederim. Sonra mazallah sizin de ilişkiniz titreyerek kendine gelebilir ya da başınıza daha kötü şeyler gelebilir.
27 nisan 2018 01:33
27 nisan 2018 14:06
2.
ben karşımdakine o gömleği giyme, o pantolonu giyme demiyorsam karşımdaki de bana o elbiseyi o eteği giyme diyemez. gayet de düzgün giden bir ilişkim var benden bir kere bile sevgilim şunu yapma, şuraya gitme, şunu giyme diye talepte bulunmadı. ikimizde koskoca insanlarız, ikimizde nerede nasıl davranmamız gerektiğinin farkındayız. birbirimizin akıl hocalığını yapmaktan ziyade, birbirimizin hayatında olmaya alışmaya çalışıyoruz bir yıldır. ilişkilerde bu şekilde olmalı bence. herkesin kişisel özgürlüğü olmalı. “karşımdaki beni kısıtlasın” diyenlere bir şey diyemem, o karar o kişinin kendi öz zevkidir. ilişkilerde taviz verilmeli, kıskanç erkek süperdir, kıskanmayan erkek aldatıyordur diye lanse edilmemelidir. herkesin sevgisini gösterme biçimi farklıdır. hafif sinirlendiğim için girdiyi burada sonlandırıyorum, siz demek istediğim şeyleri aklınızdan az çok devam ettirebilirsiniz sanırım.
edit: imla
edit 2: şuraya da silinen ilk girdiyi bırakalım. belki aranızda engellemek isteyenler olur ben şahsen kendisini engelledim
27 nisan 2018 01:38
27 nisan 2018 02:46
3.
Kendi ilişkinizde kendinizden taviz vermek mi istiyorsunuz verin,kıskanç mi seviyorsunuz ona göre sevgili bulun ve muamele gorun.
Ama bunu normallestirmeye calismayin.
İnsanların ilişkinize karışmasından rahatsız oluyorsaniz nasıl bir ilişki surdugunuzu ne sevip ne sevmediginizi yüzlerce insanın olduğu bir yerde hem de psikolojik baskı için çok rahat kullanılabilecek ve kullanılan "kiskanclik" konusunda yazmayin.
"ne var yea bunda ben böyle seviyorum" deyip çok normal olması gereken bir şey gibi etrafa yaymayin lütfen.
Türk televizyonlarında saçma sapan dizilerle ve programlarla bunun ne kadar önemli(!) bir şey olduğu kendinizden vazgeçmenin ve kendine sıfır saygı duymanın ve özellikle bunu kadının yapmasının bir ilişkinin temeli olduğu düşüncesi veriliyor zaten gençlere ve suphede olan herkese...
Şunu da söyleyeyim yalnızım evet.
Bundan dolayı gurur duyacagim da hiç aklıma gelmemişti ama şu an duyuyorum.
Benim için yalnızlık bana dokunan veya beni diğer insanlardan üstün kılan bir durum değil tamamen kendi seçimim ama yavaş yavaş kendimi kaybedecegim sonra da bunu bir olmazsa olmaz gibi sunacağım bir ilişki(kıyısından dondum) içinde değilim ve bu benim için bir gurur kaynağı.
Benim ilişki anlayisima göre insanlar taviz vermezler,beraber buyurler.
Yapılan fedakarlıklar da taviz veya zorunluluk olmaz asla.
Jane eyre ne güzel kitaptı ya
4.
herkes kıskanır bence sevdiğini, zaten belli noktada ilişkileri heycanlı kılan da bu, ama bu kıskançlığı taviz verecek seviyeye getirmek hastalıktır. elbetteki bir çok kişi istemez sevgilisi dikkat çeksin, sadece onun olsun ister ama bu demek değilki o istiyor diye evden çıkmasın. valla ne annemi ne babamı ne sevgilimi ne kocamı takmam mümkün değil. neymiş ben o çocukla konuşmuşum, bana bakmış benimle konuşmuş, kesin bana yürüyor. mantıklı bile değil! ben mini etek giyemezmişim? allah allah? istemediğini bir defa söyledi sevgilim sen giyme o zaman dedim. o günden sonra zaten bir şey demedi. ha ne zaman normal karşılarım, biri gerçekten hayatımda biri olduğu halde ilgi duyuyordur, o zamanda zaten sevgilime kalmadan ben hallederim ama olmadı diyelim, konuşma sil derse tabiiki silerim. maksimum vereceğim, kıskançlık tavizi budur.
bir zamanlar, 2 senelik sevgilimle, ki kendisi ilk sevgilimdi, istediği tavizlerin hepsini verdim. hatta okuldan koşa koşa döner eve hatta odama kilitlerdim kendimi. 2 dk mesaja geç cevap versem beni aldatıyorsun derdi. olay en sonunda bana şiddet uygulamaya kadar geldi. ona da bir nebze benim suçum olmadığı halde tamam dedim. en sonunda bir arkadaşıma ulaşıp 'vegas beni seninle aldatıyor mu? ona güvenmiyorum sana güveniyorum!' dedi ve arkadaşım arayıp sen napıyorsun vegas dediği zaman dank etti kafama. yapmayın. kimse için doğru bildiğinizden şaşmayın. asla!
5.
kaç kaç kaççç.. sözüm tatlı minik kıskanç beylere asla değil, hastalık boyutundaki kıskanç beylere. gençliğin en minnoş zamanlarını böyle bir adama telef ettiğim için hala üzülürüm. benim erkek arkadaşım o kadar hasta ve akıl fukarasıydı ki, üstüme başıma karışmayı bırak saçlarım ve rujumla da kafayı bozmuştu. en yakın kız arkadaşlarımla rahat rahat gezemezdim, anında damlardı. en son ayrıldığımda da şiddet uygulamıştı. uzun uzun yazmak isterdim ama düşünürken bile ruhum daraldı. lütfen ve lütfen taviz verip, özsaygınızı kaybetmeyin. inanın asla düzelmiyorlar.
6.
başlığı açan ve ilk girdisini yazan yazar, keşke genellemeler yapıp ahkam keseceğine; öncelikle “sözlükte başlık nedir?, nasıl açılır?” onu araştırsaymış.
yunus günçe’nin şiir başlıklarına benzemiş.
27 nisan 2018 13:34
27 nisan 2018 16:44
7.
Kıskanç sevgili bence iki durumda oluşur; karşı tarafa güvensizlikten ve kendine güvensizlikten, herhangi biri bile varsa o ilişki toksik olur, çekilmez, hayattan soğutur.
Taviz verme konusu da ilk girdiye hitaben tamamen kendi kişiliğini ve isteklerini hiçe sayma durumu olmuş.
Kıyafete karışmak gibi minik "kıskançlıklar" sonra sonra büyür. Orn; "O eteği giyme". Bu laf kadar beni irite eden bir laf yok. Gideceğim yere göre nasıl giyinmem gerektiğini en iyi ben bilirim sen sadece "o renk pek guzel olmamış" falan diyebilirsin onu da takarsam dinlerim, takmazsam zaten o konuşma da biter.
Ilişki içinde elbet taviz olur ama kişi kendinden(isteklerinden)/karakterinden taviz verirse sorun çıkar bence.
Çiftler uyum sağlamalı. Her konuda.
27 nisan 2018 13:46
27 nisan 2018 13:47
8.
Çok sevdiğim bir arkadaşım vardı. ailesi tarafından modern bir şekilde yetiştirilmiş, Gece hayatını seven biriydi. Üniversitedeyken ciddi bir ilişkisi olmamıştı kendisinin. Sonra bir sevgilisi oldu, ilişki başlar başlamaz evlilik lafları edilmeye başlandı. adam görüp görebileceğiniz en ataerkil adammış meğer, başlangıçta hiç çakmamıştım. Sonrasında ufak tefek davranışları bana batmaya başladı, kalabalık bir ortamda arkadaşıma "şimdi şantiyelerde çalışıyorsun, evlenince bu böyle olmayacak o zamana kadar hevesini al." Demişti de ben sinirlenmiştim, bizim hatunun sesi çıkmamıştı. Meğer durum sandığımdan da vahimmiş. Arkadaşım benim yaşadığım şehre taşındı, haliyle sık görüşeceğiz. Ben seviniyorum saf saf artık ne gezeriz diye. Daha taşındığı günün akşamı adam dedi ki "öyle geceleri gezmek yok, evinde oturacaksın. Zaten annen de bu şekilde konuştu benimle." E yine ben deli oldum. Arkadaşımın ailesini tanımasam inanacağım, yine baktım arkadaşım halinden hoşnut, durumu kabullenmiş görünüyor; kızgınlığım daha da arttı haliyle. Bence hiçbir kadın böyle bir şeye maruz kalmamalı. O arkadaşım sevgilisi ona ilk karıştığında azıcık sesini çıkarabilmiş olsaydı bu gün çok farklı bir yerde olurdu ki kendisi şu anda ben dahil çoğu arkadaşıyla görüşmüyor, evden işe işten eve bir insan oldu. Taviz tavizleri doğurdu.
Günün birinde aşkın o heyecanı kaybolduğunda dertleşebileceği bir arkadaşı kalmaması da olayın tuzu biberi.
Ne kadınlar ne de erkekler hayatlarındaki kişiye bu kadar söz hakkı vermemeli bence.
9.
bir arkadaşıma ilk kez çıktıklarında bir adam "ben kıskancım, ilerde evlenirsek çalışamazsın" demişti. bu kadın matematik öğretmeni. sen kimsin de bunu yasaklama hakkını görüyorsun kendinde. buna kıskançlık da denmez ayrıca, içi çürümüş denir. nasıl bir pislikse, iş arkadaşları hakkında fantezi kuruyor demek ki. bunlara taviz verilmesin!
10.
Kıskançlık belli bir noktaya kadar sağlıklı ve normal bir durum olarak görülebilir. Hepimiz insanız, insan hayatındaki insanı, aşık olduğu insanı elbette ki kıskanır, en kıskanç olmayanımızın bile kıskandığı durumlar olabilir, gayet de normaldir bu, insan aşık olduğu insanı paylaşmak istemez çünkü.
Ama işte o kıskançlık farklı bir boyuta taşınıyorsa ve aşkınızdan gözünüz hiç bir şeyi görmediği için hayatınızdaki insanın her dediğine eyvallah derseniz, o noktada işler hiç hoş olmayan bir hal alıyor ne yazık ki. Taviz verilebilecek, fedakarlık yapılabilecek tatlı kıskançlık var, 'noluyo be sen kimsin?' demenizi gerektirecek kıskançlık var. Hayatınızdaki insanın her dediğine 'tamam canım' diyip size garip gelse de kabul ederseniz, sonuçta bir bakmışsınız etrafınızda arkadaşınız kalmamış, uğruna arkadaşlarınızdan ve sosyal çevrenizden olduğunuz adamın/kadının da size saygısı kalmamış her lafına boyun eğdiğiniz için.
Aşık da olsanız, kocanız, sevgiliniz de olsa karşınızdaki unutmayın ki kimse sizin sahibiniz değil ve herkesin durması gereken bir yer, herkesin kendine ait bir hayatı, herkesin bireysel hakları var.
Diyeceğim o ki, kimsenin sizi ezmesine izin vermeyin süslüler, sağlıklı ve normal olan kıskançlıkla, akıl sağlığı yerinde olmayan insan kıskançlığı arasında bayağı kalın bir çizgi var çünkü, her kıskananı da sevdiğinden yapıyor sanmayın lütfen. Ne yazık ki bu özetlediğim her şey tecrübeyle ve hayatımdan giden 2,5 yılla sabit.