kış düğünü

1. kış düğünü, genelde çalışanların yazın izin alma konusundaki sıkıntılarından dolayı el mahkum tercih ettiği düğün şeklidir. antalya'da yaşıyoruz ve evlendiğimizde eşim de ben de turizm sektöründe çalışıyorduk, bu sebeple seçeneklerimiz ikimizin iş yoğunluğuna denk gelmeyen, aynı zamanda dış çekim için çok soğuk ve yağmurlu olmayan bir cumartesi gününe denk getirmekten ibaretti. aralık ayını seçmiştik, şansımıza her şey yolunda gitti. çekimi önceden yaptık, düğün günü de yağmur yağmamıştı. salondan salona değişse de salon düğünlerinin güzel tarafları da var tabii, insanlar kapalı mekan olduğu için daha çok düğüne odaklı oluyor, siz davetlileri daha çok düğüne katabiliyorsunuz, bunu hisseden davetliler daha çok oynamaya kalkıyor ve eğlence bu şekilde daha çok artıyor. e tabii yaz olmadığı için davet ettiğiniz kişiler tatilde olmadıklarından katılım daha fazla sağlanabiliyor, bu da bir çeşit gelsin çeyrek altınlar demek oluyor.

düğünün mevsimi çok da farketmez, düğününüz size baharı yaşattığı sürece. önemli olan mutlu olmak. ailelerinizin gözlerinin mutluluk ve gururla parladığı, gönlünüzce eğlenebileceğiniz, her şeyin yolunda gittiği, sevdiğiniz adamla mutlulukla dansedebileceğiniz bir düğün geçirmenizi dilerim.

ukte:(yazar: pink jedi)

2. Abim de aralıkta hatta yurt dışında evlendi ve hava buz gibiydi, gelinimiz sürekli ceket giydi üstüne, fotolar için çıkardığında donuyodu :) ama çok mutluyduk. yani gerçekten de düğününüzün mevsimi önemli olmuyor önemli olan o mutluluk ve heyecan :)

3. genel olarak düğün kavramını gereksiz bulduğumdan ha yazın olmuş ha kışın bir fark yok bence. millet oynayıp götü başı dağıtacak diye niye bu kadar para veriyorum ki?

4. yıllar önce annemle babamın düğünlerini 24 aralık'ta yaparak dahil oldukları(gizlinot: sayelerinde noel kutluyoruz her yıl, hayret bir şey), benim de bu sebeple ayrı bir sempati duyduğum düğün şekli.

artısı eksisi tartışılır ama şunu da unutmamalı ki son derece güzel bir kış düğününü tıpkısının aynısı, yalnızca yaz aylarında olan bir düğünden çok daha ucuza ve rahat şekilde kotarmak mümkün çünkü mekanların sinek avladıkları dönemde pazarlık payı çok daha fazla oluyor. klasik arz-talep dengesi işte. örneğin annemler düğün için kocaman bir feribotu kiralamışlar ki o zamanlar annem mezun olalı birkaç ay olmuş, babam da en fazla 1-2 senedir çalışıyor ve düğün masraflarını kendileri karşılıyorlar dolayısıyla fazla paraları olmadığını varsayabiliriz... ayrıca gelinlikçi olsun, organizasyon şirketi olsun çalıştığınız tüm şirketler siparişlerden bunalmış olmadıklarından tüm dikkatlerini size verebiliyorlar. "düğün sezonu" dediğimiz mayıs-ekim ayları arasında müstakbel gelin olarak en iyi ihtimalle çiğnenmiş sakız muamelesi gördüğünüz yerde kış aylarında bir düşes, bir markiz hissiyatı yaşamanız son derece olası. kimse tatilde olmayacağı için çağırdığınız aşağı yukarı herkesin gelmesi sağlanabiliyor. aynı çevreden başka bir çiftin düğünüyle çakışma derdi pek olmadan tarih belirleme imkanı kış düğünlerinin önemli bir artısı.

makyajda yaz düğünlerindeki gibi akma, bozulma, eriyip yok olma, hiçliğe karışma ihtimali çok az olacağından bu aşama da daha stressiz geçecektir. düğün muhtemelen kapalı mekanda olacağı için gelinlik konusunda "kışlık olsun" şeklinde bir sınırlamaya gitmenize gerek yok diye düşünüyorum, yani yaz düğünü gibi aşırı terlemezsiniz ama üşümezsiniz de. ama hem mekana giriş-çıkışlar sırasında hem de üşüme ihtimaline karşı bir ceket veya bolero bulundurmak gerekli oluyor. özellikle aşağıdaki gibi kuştüyü boleroları kış gelinlerine çok yakıştırıyorum, gayet ısıtıcı da oluyor. peluş olanları ise sevimsiz buluyorum.

https://www.elsaandbambi.com/collections/bolero-ve-ustler/products/lady-mae-kustuyu-bolero

ayrıca bir köşesinde bordo, safran, lacivert, pudra tonları içeren buketler ve aksesuarlar bence nefis oluyor kış gelinlerine. havanın soğukluğunun, doğada ve gökyüzünde soluklaşan renklerin üzerine bunlar harika bir canlılık getiriyor. mevsim sebebiyle ten renginizin açık bir noktasında olduğu gözönüne alınırsa makyajda da bu tonlarda hafif bir vurgu çok güzel olacaktır.

kısacası düğün sürecinde maddi, manevi birçok açıdan rahat etmek istiyorsanız bence kesinlikle kafada bulundurulması gereken bir opsiyondur kış düğünü. inanın "düğün mevsimi" yalnızca bizim kafamızda var olan bir şey.

5. Aralık sonunda yemekli bir otel düğünü ile evlenmiş birisi olarak kesinlikle yapabilen herkese tavsiye ettiğimdir. Davetiyeden damat traşına, gelinlikten kuaföre, düğünde çıkan gruptan fotoğraflara kadar her şeyin çok çok daha ucuza gelmesi ve kış aylarında daha az etkinliğe katılan davetlilerin düğün mevsiminde gidecekleri bir düğünde olduğundan çok daha fazla eğlenmeleri de cabası. İlla kır düğünü veya dış çekim istiyorum demiyorsanız ve normalde bütçenizin el verdiğinden daha lüks bir düğüne hayır demezseniz bir araştırın derim.

6. fikrimce düğünün ya sahilde antik bir kentte yapılanı (bkz: side) ya da kışın dışarıda kar yağarken yapılanı makbul. otelde açık havada havuz başında düğün çok sıkıcı değil mi o kadar para veriyoruz bari azıcık romantik olsun.

7. İşin romantik kısmından değil gerçeklerinden bahsedeyim ben. Ocakta bir Ankara kışı düğününe şahit oldum. Araba kardan ilerleyemediği için millet saç baş yapılı ayaklarında topuklu ayakkabı üstünde abiyelerle araba itmek zorunda kaldı. Düğün salonuna gelen herkes sudan çıkmış balıktı adeta. Şehir dışından gelen araçlar gelemediği için salonun yarısı boştu. Gelinin annesi buz tutan merdivenlerde düşüp ayağını kırdığı için hastanedeydi. Vs vs.. Diyeceğim o ki en azından Ankara'da kış düğünü olmaz o eziyet olur.

8. Şubat sonunda yaptığım düğünle tecrübe ettiğim olaydır. Tamamen cahil cesaretidir. Düğünden 3 gün önce deli gibi kar yağdı, şehir dışından gelen misafirler gelemedi. Evleniyorsun diye yürek ağrısına hiç gerek yok, şöyle bir mart gelsin nisan gelsin tatlım en azından. Yalnız ben yaz düğününe de karşıyım, onda da yaz yağmuru yağıyor onun da stresi çekilmez. Bi de galiba ben düğün sevmiyorum. Siz mutlu olduktan sonra hava vız gelir, o gün yanınızda olmak isteyen herkes de gelir, merak etmeyin.