lc waikiki'den giyinenleri küçümseyen insan

1. Bir dizi vardı hatırlamıyorum işte orda salak bi karakter vardı sürekli üzerindekilerin fiyatını söyleyen. Zengin görgüsüz kötü kız falan. Neyse işte bi yerde bunun kendisiyle aynı kafadaki arkadaşı yaaa üzerindeki ne kadar güzelmiş diyordu bu da ayyy tam indirime giriyordu son anda yetiştim tammm 400 lira verdimm diye seviniyordu. Bi markadan sadece nispeten uygun fiyatlı diye uzak duran kadınları görünce aklıma o karakter geliyor. Kendi adıma söyleyeyim, basic tişörtlerini çok seviyorum. Bugüne kadar kesimiyle rengiyle sahip olduklarımın en güzelini geçen ay lc den aldım 13 lira gibi bir fiyata. Komik geliyor fiyata göre giyinmek, tam tersi olması gerekmez miydi?

Editmedit: (yazar: pisicik ) hatırlattı acemi cadı tuğçe (gizlinot: tişikkirler )

2. Şöyle yazlık, askıları bir parmak kadar kalınlıkla atletleri var rengarenk, iç çamaşırların olduğu bölümde. max 10tl gibi bir fiyatı var ve her rengine sahibim bayılıyorum. İlk kez 4sene önce almıştım izmirden onu daha bir kaç ay önce atabildim anca rengi soldu esnedi filan. Jean şortlarla eteklerle her şeyle giyebiliyorum kurtarıcı gibi bir şey yazın. Üstelik yumuşacıklar renkleri kolaylıkla solmuyor ve yıkanınca ağzı yüzü bir tarafa kaymıyor. Ben daha böyle atlet ne mudo da bulabildim ne zarada yani. Bence önemli olan ürünün kalitesidir fiyatı yada nerden alındığı değil. Sen buruşmuş muşamba gibi şeyi 5bin dolar verip beymenden alsan ne olur sonuçta muşamba be ablacım aa ama olsun beymen muşambası.

3. Bende kolay kolay penye tsorte 20 liradan fazla vermem bi sezon giyicem ya seneye yeni sekilli bi sey mutlaka cikicak farkli bi sey giymeyi mutlaka istiycem ne gerek var ki fahiş fiyatlar bayilmaya. Gerek lc olsun gerek sosyete pazari olsun alirim yakistirir kombinler giyerim.

4. Benim ücretli edebiyat öğretmeni olarak çalıştığım okulda matematik öğretmeni bir bayan vardı. Üstüne bir şey dökülmüş. Ordan çıkan bir muhabbette "Lcwaikiki'den giyinmiyoruz heralde"diye diğerini bir terslemesi vardı ki onu unutamam. Demek ki Lcwaikiki'den giyinenleri atanmış öğretmenler bile küçümsüyor.

5. lc waikiki'den giyinmenin neresi kötü anlamadığım için anlam veremediğim insan türü. sadece lc waikiki değil herhangi bir markadan giyinen insanı küçük görmek kadar aptalca bir şey olamaz. yeri gelmişken bu mevzuyla ilgili bir anımı anlatayım. üniversiteden bir arkadaşıma gitmiştim. eve komşusu gelmişti. kadın gayet hoş giyimli, kültürlü, kendi şirketini yöneten biriydi. neyse kadın gittikten sonra bizim arkadaş kadının çok cimri olduğunu söyledi. nereden bu düşünceye vardın deyince bana kadının ilkokula giden çocuklarını lc waikikiden giydirdiğini söylemişti. kadın çok zenginmiş neden oradan giydiriyormuşmuş çocuklarını. ben hayatta lc waikikiden giydirmem çocuğumu dedi. bunu diyen kız da zengin koca bulmadan evvel üniversite dönemimizde beraber okurken bırak lc waikiki'yi herhangi bir markadan alışveriş yapacak parası bile olmayan biriydi (bkz: garibanın garibana yaptığı zulüm gibisi yok). ben tabi yüzüne vurmadım bu durumu haliyle. birkaç ay sonra yeni doğan bebeği için babyshower yaptı. ben de hediyemi aldım gittim evine. lc waikikiden almadım haliyle ama inadına almayı da düşündüm:))neyse hediyeleri kızın yatak odasına bırakıyorlardı. ben de gittim elimde kıyafet paketi yatak odasına. yatağın üstü tamamen lc waikikiden alınmış paketlerle doluydu. her gelen oradan almış hediyeyi. bir tek ben şu an ismini vermeyeceğim pahalı çocuk markasından almışım. yani şöyle bir durumu da insanlar nedense görmek istemiyorlar mı bilmiyorlar mı ne. çok para bayıldığınız yabancı markaların çoğu türkiye'de üretilmekte. keza kumaşlar da türkiye'ye ait. buradan uçakla son kontrol için yurtdışına gönderiliyor. oradan son kontrol damgası basılıp tekrar türkiye'ye getiriliyor. yani biz burada normalde 20 tl olan elbiseye 250tl verdiğimizde aslında o elbisenin uçak parasını ödüyoruz. yoksa dediğim gibi kumaş, üretim vs. genelde türkiye'de olmakta. bu nedenle küçük görürken aslında çok para ödenilen kıyafetlere neden o kadar para ödediğimizi de bir sorgulamamız lazım.

6. benim de yaptığım, görece kötü davranıştır.

lc waikiki, benim çocukluğumda o meşhur maymunuyla hepimizin gönlünde taht kurmuş markaydı. ne zaman ki el değiştirdi, özellikle ilk dönem resmen bir tesettür markasına dönüştü, o zamandan beri bu aşağılamayı yapıyorum açıkçası. dini inanca göre giyinilmesini saygısızlık olarak görüyorum ve baya baya sevmiyorum. benim "aşağılama" hikayem buna dayanır.

7. Birkac sene once uzerimdeki kazagi "her giydiginde sorucam sorucam diyorum ama soramiyorum bir turlu, ustundeki kazak şahane, pisti olsak kizmazsin di mi?" Diyerek nereden aldigimi soran, o ustundeki her esyanin fiyatini soyleyen gorgusuz tiplerden biriydi.

peki bilin bakalim ben kazagimi nereden almistim?

Soyledigimde yuzunun aldigi o ifadeyi hic unutamiyorum sozluk. Keske delorian'a binsem de o ana tekrar donsem.

ayni zamanda pantolonlarinin ve sortlarinin rahatligini ve dayanikliligini bilmeyen insandir. Bilse duramaz.

bi de eşofmanlarinin.

bi de hirkalarinin.

mayolari dandik ama ona pek bir sey diyemem.

8. 90'larda da, hani Lcw'nın sadece çocuklara yönelik üretim yaptığı ve görece pahalı sayıldığı yıllarda oradan giyindiği için hava atan bebenin büyümüş hali olabilir. Bazı şeyler değişir ama çiğ insan hiç değişmez.

9. bizde lc waikiki ne ise avrupada da h&m öyle. (bkz: h&m 'den giyinenleri küçümseyen insan) başlığı da açalım o zaman. Herkeste aynı kıyafetleri görmem ve kalitesini artık beğenmediğim için almıyorum (gizlinot: hoşuma giden bir şey olursa alırım) ama hiç kimsenin bir başkasını giyiminden, zevkinden, alım gücünden dolayı küçümsemeye hakkı yok. Beğenmiyorsan alma.

10. Anlayamadığım durumdur. Kendime göre pek bir şey bulamadığım için almıyorum ama çocuğuma birçok giysi aldım ve hepsi de taş gibiler. Aynı zamanda mango ve kotonun da baby bölümünden aldığım şeyler ilk yıkamada solarken, ağızları burunları kayarken lcw'den aldıklarım defalarca yıkamama rağmen taş gibiler. Aynı şey h&m baby bölümü için de geçerli, onlar da gayet iyi durumda.