markette yürüyüşü sebebiyle dövülen kadın

1. ve adam serbest bırakılmış. yahu cidden kafayı yedi millet artık. 'düzgün yürü' deyip saldırabiliyorlar düşünün. sen kimsin ki bir insanın yürüyüşüne karışıyorsun, nasıl öldüresiye dövebiliyorsun? bu hakkı bunlara kim veriyor çıldıracağım artık ya. kadının 4 çocuğu varmış, dilerim ki birleşip adamın canına okurlar!

2. İstanbul'da bir markette 4 çocuk annesi 53 yaşındaki aslan çamoğlu' na hiç tanımadığı bir adamın önce sözlü taciz edip 'düzgün yürü' demesi, kadının 'zaten düzgün yürüyorum' demesi üzerine de öldüresiye dayak yemesi. En kötüsü de bu ruh hastası adamın hiçbir şey yapmamış gibi serbest bırakılması...

Yeni türkiye' ye hoşgeldiniz.

3. (link: https://www.suslusozluk.net/b/2017-hayalleri şu) başlık geldi direkt aklıma. yumruk gibi oturdu içime. hepimizin ne güzel hayalleri var, ne kadar ümitliyiz, ne kadar eminiz daha uzun yıllar göreceğimizden. mesela ben eşek gibi alese çalışıp istediğim puanı alırım, yavaş yavaş evlilik hazırlıklarına başlarım, gelinlik bakarım diye hayal ediyorum 2017 için. ailem uzakta, aklım hep onlarda diye "allah sağlık versin hepimize" demeyi de ihmal etmiyorum ama. 3 yaşına girecek yeğenime nasıl bir sürpriz doğum günü hediyesi hazırlasam diye düşünüyorum... sonra bu başlığa geliyorum, markette bir kadın dövülmüş. hem de kemikleri kırılırcasına. hem de nedeni yürüyüşü. aslında tam olarak nedeni o an orada olmak. o an orada, o markette olmak. yani bu ben de olabilirim, sen de olabilirsin, olabiliriz, oluyoruz da. sonra "aa iyi kadın ölmemiş" diyoruz içimizden, ölmediğine şükrediyoruz, sanki doğal afetmiş gibi yaşanan, sanki bir erkeğin bir kadını dövebilmesi çok olağanmış, hani her zaman başa gelebilecek bir şeymiş gibi "aa iyi kadın ölmemiş" diyebiliyoruz. bu bizim sevincimiz, o olaya dair karımız oluyor. çünkü ölebilirdi, ölmemesi bir şans... bu ben de olabilirdim, sen de olabilirdin, olabiliriz, oluyoruz da. ölüyorum marketin birinde, o an orada olduğum için. sonra işte ben alese çalışamıyorum, o sınav bensiz yapılıyor, evlenemiyorum dahası, benim seçtiğim o gelinliği başkası seçiyor, düğününde mutlu, ellerinde nergis çiçekleri... sonra günler dönmeye devam ediyor, kadınlar birer birer öldürülüyor. biz birer birer öldürülüyoruz. siniyoruz. korkuyoruz. tedirginiz. kaygılıyız. saçma bir ülkede, saçma bir adalet sistemiyle "şansa" yaşamaya devam ediyoruz. yarına dair umutlarımız bir başlıkta kalakalıyor, ölüm sebebimiz olarak deftere "yürüyüşü"müz geçiyor. şansa yaşıyoruz bu ülkede... şansa.

4. haber videosunu izlediğimde içime oturan tek şey; kadının dayak yemesini geçtim, market görevlilerinin kadına "dışarı çıkın, birbirinizi dışarıda yiyin" deyip pisliği karşılarına almamak uğruna kadını hiç etmeleri. yani kadın zaten dayağı hak ediyor ya. bana dokunmayan yılan bin yaşasın ya.

bir de dışarıda soranlara ben yaptım, hak etti diyormuş.

tüh abv senin.

5. Sabah sabah sinir krizlerin sokmuş haberdir.

Yok düzgün yürü demiş, döverim demiş. Ordakiler gidin dışarda birbirinizi yiyin demişler. Haketti diyenler olmuş. Hepsini kazığa oturtasım var.

Önünü alamıyoruz. ayşeyi korusak, fatmaya yetişemiyoruz. Anlatamıyoruz. Holololo sesleri arasında yitiyor sesimiz.

Yaşamak istemem artık aranızda.

6. bir adam bir kadının yürüyüşüne karışabiliyor. onu dövebiliyor ve serbest kalabiliyor.

kafayı yiyeceğiz. ama biz yiyeceğiz. onlar elini kolunu sallayarak dolaşacak

bazen bu tiplerin bazı yetkililer tarafından salınıp kadınlara karşı suç işlettiğini düşünmeye başladım. korku yaratmak için. sokakta tanımadığı bir adama bile boyun eğmesi için.

paranoyak mıyım gerçekçi mi ? o kadar dosyası olan adamı zaten tıkmaları lazımken kadını dövüp serbest kalması "aferin git birazda kuafördeki kadınlara saldır koçum süslenip bizi tahrik etmesinler" deme şekli mi ? akılda vermiş gibi oldum ama okumazlar burayı heralde.

7. Gerçekten midem bulandı artık. Nasıl bir yerde nasıl bir zamanda dünyaya geldim böyle. Kaldiramiyorum artik bu olanları. Her gün bir yenisi ekleniyor travmalarimiza. ya bu olay karşısında o tutumu sergileyen diğerleri? Sizin başınıza veya yakınınızin başına geldiğinde de böyle mi tepki vereceksiniz. Yazıklar olsun hepinize. İmkanım olsa bir dakika durmam aranızda yobazlar!

8. şiddet açlığı tavan yapmış elin hanzosu gelsin seni bir güzel dövsün , etrafta bir sürü bunu film izler gibi seyretmekle yetinen şahit varken bu da yetmezmiş gibi kamera görüntüleri her şeyi göz önüne sererken bunu yapan serbest bırakılsın. sonra da biz adaletten, haktan hukuktan bahsedelim. kanunların caydırıcılığı herhangi bir yaptırım gücü olmadıktan sonra ne anlamı var ki ...

9. bunu sadece kadına şiddet olarak değerlendirmiyorum.bu artık insan haklarına saldırı,yaşam haklarına saldırı.

Biri çıkar hesap tartışması yüzünden arkadaşını vurur

Yok sucuklu yumurtaya neden sucuğu az koydun diye vurur

Artık resmen insanların başka insanlara zarar vermek için nedene ihtiyacı kalmadı.

Nasıl yürüdüğünden sa na ne!

Nefes alamıyoruz artık bu ülkede.

Ceza almamasına gerçekten şaşırmadım.

Bu tür insanlarla yaşıyoruz.belki metrobüste aynı direğe tutunuyoruz,belki onlara hizmet edip,onlardan hizmet alıyoruz.ceza almamaları o ve onun gibilere daha fazla cesaret veriyor ve hayır bizi öldüremeyeceksiniz.beni öldürseniz benim gibi bir başkası yaşayacak.

Aynı şekilde siz de bitmeyeceksiniz biliyorum.birinizi içeri tıksalar diğeriniz dışarıdasınız.

Annemle aynı yaş civarında bir kadın,o kadın yerine annemi koyduğumda akıl sağlığımı kaybedebilecek duruma geliyorum.

Bitsin artık ya kadın erkek eşitliğine inanmalarını geçtim bizi insan yerine koysunlar artık.

madem ülkenin büyük çoğunluğu müslüman sorsan o adamda müslümandır ve allah için yapmıştır o hareketi.bu mu inanç sistemi bu mu allahın yarattığına saygı.

Yarınımızda nefes alıyor diye dövülen bir kadın görmekten korkuyorum.

Yeter cidden yeter.

10. suçlunun serbest bırakılmasının tek bir sebebi olduğuna inanıyorum o da sıcak su kurbağa ilişkisi. tekme atan suçlu önce bırakıldı sonra tepkiler üzerine tutuklandı, bu adam da bırakılmış sonra tepki üzerine yeniden yakalanma kararı çıkacaktır sonra bir kez daha bir kez daha bu tarz olaylar yaşanacak ve suçlular salıverilecek ama bu kez insanlar zaten hep böyle oluyor diye bezginlikle haberi okuyup geçecekler.

sokak kanunları oluşmaya başladı ufak ufak insanlar kendi değerlerine uymayan şeyler yüzünden başkasını cezalandırma hakları olduğuna inanıyorlar, kendilerini başkasının yaşamı üzerinde karar verir pozisyonda görüyorlar (bkz: god complex). oysa benim gözümde evrimin yüz karası düşünceden ve akıldan muaf birer et parçasılar şimdi ne yapayım siz doğanın dejenere birer parçasısınız gelecek nesillerin iyiliği adına yok olmalısınız diyerek ava mı çıkayım?