1.
kultur, gelenek vs ile yaratilan toplumsal cinsiyet rollerinin masallar uzerinden belirli yas gruplarina aktarilmasidir. Bu toplumsal cinsiyeti ogrenis surecinin cok kucuk yasta baslamasina ve daha kolay icsellestirilmesine sebep olacagindan tehlikeli olabilir. Cocuk ogretilen bu rollerde kadina yada erkege esitsiz olarak bicilen hak ve sorumluluklari "olmasi gereken" olarak kabul edip hayatina bu sekilde yon verebilir. Ben genel olarak masallarda toplumsal cinsiyet esitsizligine vurgu yapildigini goruyorum. Bilmiyorum, belki esitlige de vurgu yapanlar olabilir. Genel olarak masallar toplumsal cinsiyet rollerinin yeniden uretilmesi ve kusaklara ogretilmesi bakimindan bir arac olarak adlandirilabilir. 1 donem boyunca toplumsal cinsiyet esitligi dersi alan bilasin kendince cirpinislari. Umarim kendimi dogru anlatabilmisimdir.
(yazar: sutlukahve ) uktesiydi:)
2.
nasıl tanımlasam bilemedim, çocuklara küçük yaşta farkında olmadan cinsiyetçiliğin öğretildiği durum. prensesler her zaman narin, hassas ve prens tarafından kurtarılmaya muhtaçtır. prensler güçlü, yakışıklı ve masalın sonunda prensesi kurtaran/hayata döndüren kahramanlardır. masallarda hiç savaşçı ve kurtarılmayı beklemeyen bi prenses yoktur. hepsi prensini bekler.
bi şekilde bu çocukların zihnine işliyor bu.kız çocukları zarif, güzel olmak zorunda olduğunu ve mücadele etmesine gerek olmadığını düşünerek beyaz atlı prensini bekleyen kadınlara; oğlan çocukları güçlü, savaşçı, lider olmaları gerektiğini ve "prenseslerinin" onlar tarafından kurtarılmaya muhtaç olduğunu düşünen, güçlü ve üstün taraf olma zorunluluğu üstlerine binmiş ve zamanla kompleks oluşturmuş erkeklere dönüşüyor. tabi ki masallar tek başına etken değil ama çocukların bilincine yerleşme bakımından en önemli etkenlerden biri bence.
son yıllarda yeniden uyarlanan masallarda bu durumun daha değiştiği de bi gerçek. umarım tüm dünyada bu algıyı değiştirmeye yönelik şeyler yapılır.
3.
Mutluluk daima evlilik ile senden güçlü birine ait olunca gelir.
Bir de her zaman toplum nezdinde olumsuz olan davranış nedenler sorgulanmadan cezalandırılır. Kimse de sormaz o gelincik aç mıydı, susuz muydu?
Bi de artık yeni moda muhafazakar ve milliyetçi masallarımız var. Bilemiyorum, bilemiyorum...
4.
(yazar: sutlukahve)'nin yazdıklarını bir süredir kenarda tutuyordum başlık ilk olarak bana bu kitabı hatırlatmıştı.çok güzel bir kitap tavsiye ederim bu konuda çokça yazılıp çiziliyor eminim bir yerlerde denk gelmişsinizdir. bu kitapta biraz konunun toparlanıp özetlenmiş hali.
Daha kapsamlı okumalar için (link: https://www.academia.edu/1581405/Bilin%C3%A7alt%C4%B1m%C4%B1zdaki_Masallar_Masallardaki_Toplumsal_Cinsiyet_Rollerine_Erich_Fromm_la_Bakmak şurada) da güzel bir yazı var.
Sizin zaten bildiğinizi tekrarlamak istemiyorum ama genel olarak aciz prensesin kahraman prensi bekleyerek geçen ömrü,güçlü ve sihir büyü gibi bilgiye sahip kadınlar olan cadılara karşı evinde oturan saf kadınların azize katına çıkarılması,bir kere prens tarafından öpülen prensesin artık koşulsuzca prense aşık olup evlenmesi gibi klişelerle doludur.
çocuklarını ormana terk eden baba ve o çocukların cadı tarafından yenmeye hazırlanması gibi travmatik ögeler de vardır.üvey anneler mütemadiyen kötü hatta cadı ancak masalın anlatıldığı ve kendisiyle özdeşleştirmesi beklendiği üzere evin küçük kızı saflık derecesinde masumdur her türlü zulme ve hakarete karşı hakkını savunmak zira sihirli bir peri onu görmektedir ve kız ne kadar usluca verilen görevleri yaparsa periden yardım görmesi ve prensin kendine aşık olması o kadar muhtemeldir.kadınlar evlenecekleri kişiyi seçmez kral babaları onlar için en uygun prensleri yarıştırarak karar verir prenses asla itiraz etmez hatta ayak numarası bile kiminle evleneceği konusunda daha çok Söz sahibidir.ve her iyi kız 12den önce eve dönmelidir çünkü aptal kız 7 erkekle ıssız bir ormanda dahi yaşasa yine de kolayca kaldırılabilir ve kendini öldürtebilir ama neyse ki yine bir kahraman erkek onu kurtarır.
Günümüzde masallardan uyarlanan filmlerde kadın figürleri daha güçlü ve maceracı göstermeye başlamaları bu masallara karşı tepkinin bir ürünü.(bkz: malefiz) (bkz: brave) (bkz: frozen) (bkz: tangled)
Kızıl saçlı kadın,Yalnız yaşayan kadın ve sorgulayan kadınların başına gelenleri ve bunların temsil ettiklerini başka bir gün konuşmak üzere esen kalın.
5.
ankara kitap fuarında feminist kitaplarla ilgilendiğimi gören bir stand görevlisinin tavsiyesi üzerine aldığım kitap. kimi yerlerde kendini tekrar etmesine rağmen oldukça sevdim bu kitabı. zaten farkında olduğum şeylerin üzerine yeni şeyler eklememe, daha yere basan daha derin argümanlarla tartışabilmeme olanak sağladı.
kitabın kısaca söylediği şu: "klasik masallar düşünmeye yarayan motivasyonları yok etmek üzerine çalışır. bilinçaltı simgelerini ve genetik hafızayı kullanarak, görünür hikayenin altında bambaşka bir hikaye, iktidara hizmet eden ideolojik bir ileti düzeni kurar."
masalların hemen hemen hepsinde belli prototipler var:
-cinsel olarak ilgi duyulmayan erkeğin böyle bir talepte bulunmayarak kardeş baba dost kimliğiyle yardımda bulunması (yedi cüceler)
-erkekte temel değer ölçütünün kahramanlık olması. erkeğin hür iradesiyle seçimler yapması ve dışa açılması. ayrıca erkeğin güzeli olmaz, erkeğin evlenince kadına güzel geleceği varsayımı vardır. (kurbağa prens asla bir prenses değildir)
-güzellik iyi baht getirir ancak bu bağımlı kadın tipleri için geçerlidir. bağımsız kadınlar büyücü, dev anası, peri kızı gibi kimliklerdedir ve korkutucu-kötüdür. üvey anne tek bir erkekle yetinmemiş olduğu için cezalandırılır ve ikinci erkekten çocuğu olmaz.
-şayet bir kadın kahraman varsa erkek kılığına girerek bir maceraya atılabilir ve macerası evlilikle son bulur. ayrıca masalın bir yerinde mutlaka bekaretine dair güvence sunulur.
-prensesi ancak bir prens öper ve sınıf düzeni korunur.
erkek çocuk = macera
kız çocuk = annelik
kitaptan aldığım notlardan çok küçük bir kuple sundum. daha detaylı ve dimağ açıcı kısımları var. okunmalı.
10 ekim 2016 13:57
10 ekim 2016 14:04
6.
bu (link: https://www.facebook.com/rebelgirls/videos/1629783527049636/?hc_ref=NEWSFEED video) da burada dursun. artık kız çocuklarına özgüven aşılayan, "başarmış" kadınların masallarına ihtiyacımız var.
7.
Belki sizin de ilginizi çekmiştir, çocukken okuduğumuz ve dinlediğimiz bir çok masalda kadınlar elde edilecek bir şey, bir ganimet gibi gösteriliyor. Bir kralın kızı var mesela, ve diyor ki şunu şunu yapıp kendini kanıtlayan erkeğe kızımı vereceğim. Burada o kızın hiçbir söz hakkı yok, hatta insan yerine bile konulmuyor. O alınıp verilen bir mal sadece, bir ödül. Birçok masalda kadınlar ve kız çocukları çok pasif bir rol oynuyor; kazanan, savaşan, elde eden ise hep kahraman (!) erkekler.
Cinsiyet rollerinden biraz bağımsız olabilir belki fakat fark ettiğim bir diğer nokta ise masallardaki kötü kadın karakterlerin çoğunlukla yaşlı ve çirkin olması(gizlinot: Kül kedisinin çirkin üvey ablaları mesela). Bir kadın için olabileceği en kötü şeyin çirkin görünmek olduğu çocukluğumuzdan itibaren bize aşılanıyor sanki. Eğer kötü kadın karakter çirkin ve yaşlı değilse, güzelliğine takıntılı ve güç sahibi(gizlinot: Kraliçe, cadı, büyücü vb. Gibi) biri oluyor, pamuk prenses'teki kötü üvey anne gibi mesela(gizlinot: Ayna ayna söyle bana, benden güzeli var mı bu dünyada?). Yani bir kadın olarak, çirkin görünmemelisiniz ama güzelliğinizin farkında olup görünüşünüze düşkün de olmamalısınız(gizlinot: Ve bu ikilem hayatımızın ileriki dönemlerinde de devam ediyor)(gizlinot: çirkin kadınlarla dalga geçip makyaja, modaya düşkün kadına sahte diyoruz).
Bu masalların bir kısmı eskiden beri anlatıla geldiği için aslında toplumun o zaman ki bakış açısını yansıtıyor, fakat anlatılmaya devam edildikçe de gelecek neslin toplumsal cinsiyet rollerine bakış açısını şekillendiriyor. Nasıl ki kullandığımız dil bir süre sonra düşünce yapımızı şekillendiriyorsa bu masallar da çocukların zihnini şekillendiyor ya da en azından ataerkinin tohumlarını atıyor beyinlerine. Bu yüzden bence anne-babalar çocuklarına masal anlatırken veya okuması için masal kitabı alırken bu gibi ayrıntılara dikkat etmeli.
24 ocak 2021 14:05
24 ocak 2021 14:07
8.
Kitabı aldım ama henüz okumadım ama üzerine düşündüğüm bir konu çünkü edebiyat öğretmeniyim. Daha geçen hafta masal konusunu işledik ve derste de örnek masalları okurken sürekli belirtme ihtiyacı duydum bazı yanlış bakış açılarını. Mesela okuduğumuz bir masalda kralın kızı kendisiyle evlenmek isteyenlere yarışma düzenliyor. Biri tam olarak kazanamasa da bir şartla kendisiyle evleniyor. (gizlinot: şart 40 sopa yemesi) devamında da erkek kahramanımız prens olduğunu saklayarak kadına türlü eziyetler ettikten sonra mutlu bir hayat yaşıyorlar. Böyle bir dünya olmaz olsun. Bu arada tüm masalların günümüzdeki versiyonları çok daha insancıllaştırılmış piyasa tarafından. Hansel ve Gretel, Pinokyo'nun aslını bilsek çıldırırız. Öğrenmez olaydım ben de. Sonuç itibariyle hayal gücü ve etik öğretirken artık bu klasik masallardan daha öte masallara ihtiyacımız var. Kim Korkar Kırmızı Başlıklı Kız'dan gibi mesela.