1.
üniversite ilk sınıfta 'aşk gibi aydınlık, ölüm gibi karanlık'ı okumuştum ankara-çanakkale arası yolculuklarımın birinde. kitabı sevdiğim halde, sevmediğimi düşünen erkek arkadaşımla kavga etmiştik kitap yüzünden. hey gidi.
mutlaka tavsiye ederim kitabı, dili şiir gibi gerçekten.
2.
İlk romanı olan "Sen" i gözyaşları içersinde bitirdiğim büyük yazar.
Ağıt olduğunu düşündüğüm kısımlar içimi yaktı. Onlardan biri:
"Ve böyle vurdular oğlum... yine...
Ağzından, burnundan kan gelinceye kadar, topukların kan içinde kalıncaya kadar, dayak...
Bu sefer eskisinden daha fazla vurdular oğul... cok daha fazla.
İki kere dayağa ara verdiler,oğul... iki kere bir su üzerinde gezdirdiler seni oğlum... su kezzap gibi, asit gibi yaktı ayaklarını oğlum...
oğlum, halin hal değildi... oğul... oğlum..."
İzi silinmeyeceklerden o, ışıklar içinde uyusun.