1.
29/05/2019 tarihinde istanbul adliyesinde devam eden bir duruşma sırasında, savunma avukatının ayağa kalkarak savunma yapacağı sırada; söze girmesine dahi izin vermeden avukatın etek boyunu sorgulamaya başlamış ve hatta haddini daha da aşarak fotoğrafının çekilmesini istemiş sözde hakimdir.
karşı tarafın avukatının da kadın avukatın etek boyu hakkında yorum yapmasını istemiş, başka bir erkek avukata da "ankara barosunun avukatı bir er kişiye o küpe yakışıyor mu" gibi bir soru sormuştur.
duruşmaya cübbesiz, kravatsız, top sakalıyla katılmış olaylar büyüyünce öğle arasında top sakalını kesip kravat takıp cübbesini giyerek dönmüştür.
istanbul baro başkanı duruşma salonuna geldiğinde ayağa kalkmamış, suratındaki sırıtışla oturmuş, olay infial yaratınca "mecburen!" tedbiren meslekten uzaklaştırılmıştır.
(gizlinot: eklemeden geçemeyeceğim, olay bu kadar infial yaratmışken hürriyet.com.tr bu olayı dahi haber yapmamıştır.)
2.
Avukatların kılık kıyafet yönetimine uygun olarak duruşmada olması gerekiyor. Mesela erkek bir avukatın saçları kulaklarını kapatmamalı,yırtık kot vs giymemeli,kadın avukatların etek boyu diz hizasının üstüne çıkmamalı yırtmaç vs dikkat edilmeli, sandalet tarzı ayakkabılar giymemeliler. Bu yönetmeliğe uymayan avukatları hakimler uyarıp gerekirse tutanak tutabilirler. Fakat yaşanan olayda görüyoruz ki avukat hanım yönetmeliğin dışına çıkmamış. Sözü geçen Hakim yönetmeliğe aykırı şekilde gayet top sakal bırakmış,cübbe giymeyerek duruşmaya katılmış. Tepki alınca da sakalını kestirip cübbe giyerek duruşmaya devam etmiş. Ayrıca aynı hakim bu olaydan önce bir avukatı telefonuna bildirim geldiği için herkesin içinde "sen nasıl telefonunu sessize almazsın" şeklinde rencide etmiş,başka bir avukat beyi farklı bir olay yüzünden dövmüş vs.
Aslında bana göre bu durum ülke zihniyetini açık açık ortaya koyuyor. Avukatlara ve kadınlara yapılmış büyük bir hakaret bu. Hakim dediğin önündeki dosyaya bakmalı,kadınların etek boyuna değil. Ülke adaletinin bu tür insanlara emanet edilmiş olması beni son derece kötü ve güvensiz hissettiriyor. Şundan eminim olaya sessiz kalınsaydı,bu kadar tepki gösterilip,avukat hanımın hakkı savunulmasaydı olayın üzeri kapatılır sözü geçen hakim görevden falan uzaklaştırılmazdı.
Bu olayla birlikte bir kez daha anlıyoruz ki okul okumanın, (gizlinot: Eğitim demiyorum,hakimin eğitimsiz olduğu belli) mevki olarak iyi yerlere gelmenin, kişilik üzerinde pek etkisi yok.
3.
bir avukat olarak, keşke meslektaşımın başına değil de benim başıma gelseydi dedirten saçma, üzücü ve küçük düşürücü olayın baş kahramanı yargı temsilcisidir(!). böyle dememin sebebi öyle bir ayağa kaldırırdım ki adliyeyi, pişkin pişkin sırıtamazdı bu yaşananların ardından. çok sinirliyim sözlük, çok.
ülkede kadınlar olarak yeterince ezilmiyormuş, yeterince tacize tecavüze uğramıyormuş, yeterince sindirilmiyormuşuz gibi bir de işimizi yaparken başımıza gelenlere bakın, korkunç! ben olsam meslektaşım kadar sakin davranamazdım sanırım, nazik birisiymiş kendisi, öncelikle geçmiş olsun diyorum. düşünün, belki sabahtan beri kaç saattir adliyedesiniz, saatlerdir duruşma bekliyorsunuz, üstüne salona girdiğinizde bir meslektaşınız tarafından (gizlinot: hepimiz hukukçuyuz, hakimi savcısı avukatı fark etmez.) böyle bir tavra maruz kalıyorsunuz.
zaten daha önce de kendisinin bir avukatı darp etmişliği var. evet yanlış duymadınız. bir hakim, kendinden neredeyse 10 yaş büyük, 65 yaşındaki bir avukatı balıkesirde görev yaptığı sırada darp etmiş.
ister mini etekle giderim duruşmaya, ister kotla terlikle, istersem de döpiyesle. mesleğimi hakkıyla yaptığım sürece kimse kıyafetime karışamaz. hadsiz herif.
4.
Türkiyenin bir temsilidir. İğrençliğini, pisliğini belirtmeye bile gerek yok. hayatı boyunca cinsel dürtüleri "ahlaklı olmak" için bastırılmış ama sonunda herhangi bir yerde herhangi bir zamanda herhangi bir şeyden cinsellik çıkartabilen milyonlarca yaratıktan biri.
5.
yargının kimlere emanet edildiğini gözler önüne sermiş şahıs. zihniyeti ve icraatları ortada olunca nasıl bu ülkede hakimlik yapabiliyor ona da şaşmamak lazım.