yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (17)
    • medya (0)

    1. ille gel döv beni diyen personel tipidir. Tabii ki tedbir alacaklar hırsızlık ama müşteriyi dedektif gibi takip etmeyerek...

    14 ağustos 2014 11:54

    2. bende yıllarca mağazalarda vs. çalıştığım için yapmak zorunda kaldığım eylemdir. mağazada çalışmak o kadar zordur ki (bizim mağazada bir masa vardı müşterilere elbiseleri açarak gösterdiğimiz oraya yaslanmak bile yasaktı. )sizi yetkili kişi veya müdür veya mağaza sahibi sürekli gözetler, kenarda duramazsınız, hiç iş yapmadan dikilemezsiniz, dışarı hiç çıkamazsınız, öğle aranız vardır bir tek o da 20 25 dakika maksimum.(öyle ki müşteri olmadığında tamamen düzenli ve katlanmış olan kıyafetleri iş öğrenin diyerek tekrar katlatırlardı :() ve sürekli göz kaş işaretleri müşteri gelince direk yetkili size göz kaş yapar siz onu takip etmezseniz yavaşça gelir kulağınıza fısıldar takip etsene ne bakııyooorsun hadi diyerek vs. etmezseniz de o günü size zehir eder. onun dışında çoğu mağazada çalışanlar primle çalışır, 3 kuruş biriksin maaşıma katkı olsun diye size satış yapmaya çalışır, bu nedenle siz mağazaya girer girmez satış temsilcileri arasında ufak bir yarış başlar kim atak olursa müşteriyi kapar onu takip eder ve kasaya kadar onunla gider siz fark etmeden adını oraya yazdırır ve primini alır. (prim demişken de yüksek bir şey sanılmasın ben 100 milyona 10 kuruş prim veren mağaza bile gördüm)bu kadar para için bize neden eziyet çektiriyorlar demeyin zaten çok düşük maaşlar uzun çalışma saatleri sıkılan canlar, böyle olunca ay sonundaki 50 lira fark bile büyük farktır onlar için, diğer yandan bu psikolojik yarış mağazada size aşılanır, giderek o ortama alışmaya dönüşmeye başlarsınız, ve eğer takmazsanız az prim alırsanız bu sizin yüzünüze tokat gibi çarpılır, lefemmepretensieuse hanım bu ayki satış oranınız çok düşük derler, ve o müşterileri takip etmediğiniz her gün için pişmanlık duyarsınız, çünkü artık sizi mağaza müdürü takip etmeye başlar ve her gün iş çıkışı lafemmepretensieuese hanım satış oranınız yine yükselmemiş diyerek psikolojik bir sınav verdirir size.vs. yaşadım bilirim yani biraz empatiyi hak ediyorlar bence, ben de sizler gibi düşünürdüm çalışmadan önce ama artık öyle bir anlıyorum ki onları :( satış temsilciliği öyle fenadır ki hatta düşülecek yerdir orası sabır diliyorum hepsine. öğrencilik de zor iş canım yapmadığım iş kalmamış :D:D

    14 ağustos 2014 12:25

    3. Gerçekten zor bir çalışma tempoları olduğunu tahmin edebiliyorum. Bu şekilde davranmak zorunda olduklarını da biliyorum. Böyle davranıp gerçekten yardımcı olmak isteyen arkadaşlara da saygı duyuyorum. Hatta yardımları sayesinde güzel şeyler bulmuşluğum var. Hele bir eczaneye sırf oradaki hanımın tavsiye edeceği yeni bir ürün var mı diye gidiyorum :) Benim takıldığım, yüzeysel bir tavırla ağzını yaya yaya yanıma gelenler. O enerjiyi alınca anında buzdolabı kıvamına geliyorum. Diretirse nazik bir dille tek başıma mağazayı keşfetmek istediğimi ima ediyorum. O da olmazsa çıkıp gidiyorum.

    Tanım; bazen ayarı tutturamayan satış görevlisi.

    14 ağustos 2014 12:43


    4. sanırım herkesi savunma yapmak durumunda bıraktığım bir başlık oldu, verdiğim bu garip rahatsızlık hissi için özür dilerim.aslında haklısınız çağrıldığı zaman gelebilecek mesafede durmak en makbulü, kene gibi yapışınca zaten müşteri koşarak uzaklaşıyor. bir de ben kulaklık takıyorum genelde konuşmaya çalıştıklarında da kulaklığı işaret ediyorum o zaman kaçıyorlar genelde, işe yaradı çoğu kez :D siz de bir deneyin derim belki çözüm olabilir :D

    14 ağustos 2014 13:59

    5. telekinitk mesaj veririr. bunu al bunu al. şahdamarınızda hissedersiniz onun nefesini. şahdamırım mısın diyesin gelir. yada şahdamarına vurasın gelir. bi de demez mi(bide kullanmamalıyım) nasıl yardımcı olayım. ben önce bi kendime yardımcı olayım derim, genelde. bazen de lazım olur biri yanında kimse olmaz. hava zaten sıcak bi de senin sıcaklığın. hiç çekilmiyor. söz seni çağıracağım sayende prim alacaksın diyesim geliyor. hele bi tanesi benim bilgisizliğime gülmüştü. ben de ona. evet ben bilgisiz olduğum için sen ordasın. sen bilgisiz olsan ben gülmezdim. lanet olası para insanı ne hale sokuyor. onlar da büyük patronlarına hesap verdikleri için, laf edemiyor insan. bu laf etmemiş halim, anlayın.

    14 ağustos 2014 21:44

    6. Ne var ulan diyip ağzına yumruğu yapıştırmak istediğim tipler. Şöyle biraz uzaktan eşlik etsen bana ihtiyacım olduğunda sana danışsam daha bi güzel olur sanki. Gölgem gibi peşimde dolaşınca alışveriş isteğim kaçıyor resmen. Yani bir bayanı alışverişi yarıda kesip mağazadan çıkmak zorunda bırakmaktan bahsediyorum

    14 ağustos 2014 23:17

    7. Hiçbir şekilde saygı duymadığım personel modelidir.

    Önce peşine takılırlar, takılma sebeplerinden biri güvenlik önlemleridir-ki mağaza kameralarla kuşatılmış olmasına rağmen- bir diğer nedeni de ürün kakalamak için tüm ürünleri sana sormadan danışmadan anlatmak için.

    Neyse Hadi diyorum ekmek paralarını kazanıyorlar, onların işi de bu , dinleyeyim diyorum.

    Yarım saat bana tüm ürünleri anlatıyor anlatıyor, ben tüm zamanım kısıtlı olmasına rağmen sabırla dinliyorum, teşekkür edip ihtiyacım olan ürünü alıp kasaya gidiyorum. Ancak kadın beni bakışlarıyla dövüyor. Gözlerini devire devire bakıyor. Neden , çünkü yarım saat boyunca anlattığı ürünü almadım diye. çünkü ben dedim ona gel bana bu ürünü anlat diye ! İşte bu sebepten dolayı asla ama asla yaptıkları tacize saygı duymuyorum.

    9 kasım 2014 17:26


    8. mağazaya girdiğinizde burnunuzun dibinde biten kişi. amaç müşteriyle ilgilenmek, onu darlamak. tamam hak veriyorum ama bazısı var ki, susmak bilmiyor. böyle personellerin olduğu mağazalara girmiyorum açıkçası. ablacım bi çekil ürüne odaklanayım demek istiyorum. rahat rahat alışverişimi yapayım. daha sık gelelim, boğmayın bizi.

    9 kasım 2014 23:13

    9. bunun bir üst versiyonu: müşteri ürünlere daha bakarken, ürünleri katlamaya/yerleştirmeye çalışan personeldir. nedendir bu acele, nedendir bu sabırsızlık? ben açıkçası bu kadarını da saygısızlık olarak değerlendiriyorum, başka hiç bir açıklaması olamaz. 2 sn beklemekten kimse geri kalmaz işinden.

    9 kasım 2014 23:21

    10. Bir klasik olarak dün beni sephorada darlayan personel bu aynı zamanda. inat olsun diye bütün mağazayı turladım resmen kuyruk misaliydi suratı da beş karış. Hayır bir de böyle peşimde dolanınca bn kendimi hırsız gibi hissediyorum sanki bir şey çalacağım da ensemde dolanıyor.

    10 kasım 2014 08:24