yeni
popüler
    sorular içinde ara
    yeni soru sor
    son sorular
    son cevaplar
    kategoriler
    • süslü
    • moda alışveriş
    • kuaför & güzellik merkezi
    • sağlık
    • spor
    • gönül işleri
    • aile arkadaş ilişkileri
    • cinsellik
    • eğitim & kariyer
    • seyahat
    • pet
    • sanat
    • bürokrasi
    • diğer
    girdi yaz
    medya ekle
    • linki kopyala
    • şikayet et
    • girdiler (2)
    • medya (1)

    1. sanıyorum ben de dahil bir çoğumuzun şimdi haberi olacağı bir isim.

    bugün whatsapptan bir arkadaşım, arkadaşı olan nalan'ın hikayesini gönderdi bana. aynen buraya aktarıyorum:

    "İkamet olarak İstanbul’danım (1993’te üniversiteyi okumak için Ankara’dan gitmiştim ve sonrasında genelde orada yaşadım). 1970 Eylül doğumluyum. Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezunum. 15 yıllık (Türkiye ve yurt dışı) is tecrübem var.

    2011 Üniversite afları sırasında, Boğaziçi öncesi okumuş olduğum ODTÜ Makine Mühendisliği’ndeki kaydım sayesinde; Şubat 2012 / Şubat 2013 yılında Almanya’ya öğrenci vizesi ile gelmiştim. Kendi olanaklarımla Leibniz Üniversitesi’nden şartlı kabul almış ve bir yılda B2 seviyesini tamamlayarak Almanca ögrenmiştim. Daha sonra, vizemin bitmesiyle Türkiye’ye dönmüştüm.

    Mart 2013‘te, kız kardeşlerime tüm iyi niyetimle ciddi ilişki yaşadığım kız arkadaşımdan bahsettim, dışlandım ve tam bir linç tehlikesiyle karşılaştım. Ablam Nazan Yardım, Hacettepe’den hali hazır yardımcı doçentlik almış ve AKP hükümeti süresince Sağlık Bakanlığı Müsteşar Danışmanı bir doktor olmasına karşılık gerçek bir homofobiktir. Beni eş cinsel olduğum için defalarca ölümle ve hayatımı bitirmekle tehdit etmiştir. Durumumu öğretmen olan diğer kız kardeşime de anlatmıştı, onun ve eşi tarafından da tehdit edildim, dışlandım, sapık ve ruh hastası birisi olduğuma dair hakaretler işittim. Zaman içerisinde kaygı bozukluğu ve psikolojik depresyon yaşadım, intihar düşünceleriyle boğuştum. İstanbul’da psikiyatrist Dr. Emre Şahin’e tedavi oldum. O süreçte, doktor kontrolüyle iki yıl ilaç tedavisi gördüm. Aile bireyleri benimle görüşmediler, yalnız bırakıldım. Tedavim devam ederken ablamdan eşcinsel olduğumu öğrenen erkek kardeşim Savaş Bayar tarafından Temmuz 2014‘te darp edildim. Hacettepe hastanesi acilde tedavi edildim (bu konuda raporum mevcuttur). Ölüm noktasına getirildiğim erkek kardeşim hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunmak istedim ancak davacı olduğum takdirde avukat olan kardeşimin avukatlık diplomasının iptal edilebileceği söylendi ve babamın da beni bu nedenle evlatlıktan reddedeceğini söylemesi üzerine şikayetten istemeyerek vazgeçtim. Ancak can emniyetim için elimdeki mevcut maddi birikimlerimi Almanya’ya üniversite aracılığı ile tekrar gelmeye karar verdim.

    08 Mart 2015’te şartlı kabul aldığım TU Braunschweig Makine Mühendisliği’ne geldim ve 4 ay süre ile akademik Almanca derslerine devam ettim. DSH-2 (C1) sertifikasını aldığımda diğer Alman üniversitelere başvurdum. 5 üniversiteden kabul aldım. Kleve / Düsseldorf’ta bulunan Rhein Waal University of Applied Science – Makine Mühendisliği’ne kayıt olmaya karar verdim ve Eylül 2015’te kayıt yaptırdım. İki dönemdir burada okumaktayım. Ders ortalamam 2.0. Derslerden büyük keyif alarak okuyorum. Okulu bitirmek en büyük dileğim.

    Maddi birikimlerim beni 2016 Aralık sonu, vizemin bitim tarihine kadar taşıyabildi. Sonrasında ödeyecek hiç bir gelire sahip değilim. Yaştan ötürü burs da bulamadım.

    Bunun yanında kız arkadaşım, Ankara’da kızlarıyla ikamet etmekte. Kendisi ile 2 yıla yakın çok iyi giden bir ilişkimiz var. Beni Mart ayında 1 haftalığına ziyaret etmişti. Ankara’da bir firmada çalışıyor. Yakın bir zamanda kızlarının aramızdaki ilişkiyi özel maillerimizi okuyup öğrenmeleriyle birlikte onun da Türkiye’deki durumu riske girdi. Büyük kızı kendi öz annesini dövmekle tehdit etmiş ve darp etmiş birisi. Can güvenliği ve ruh sağlığı açısından onun da yanıma gelmesini istiyorum. Türkiye toplumunda, bize su yaşadığımız ana dek ya gizlenmemiz, eş cinselliğimiz ile ilgili ya sürekli yalan söylememiz ya da eziyet çekmemiz gerektiği öğretildi.

    Kız arkadaşım, hayat eşim ile birlikte, artık tehdit ve hakaret görmeyeceğimiz, insanca birlikte yaşayabileceğimiz; LGTBİ bireylerini diğer insanlarla eşit kabul eden, demokratik hak ve düzen anlayışında olan Almanya Devleti’ne ikimiz birlikte sığınmak istiyoruz. Türkiye’de hayati tehlikemiz olduğundan orada yaşama şansımız görünmemektedir.

    Umarım isteklerimiz gerçekleşir.

    Değerli yardımların için şimdiden çok teşekürler

    Saygılarımla

    Nalan Bayar"

    Nalan intihar etmeye, yalnızlaştırılmaya itilmiş sadece başka bir eşcinsel birey. 29 ağustos pazartesi günü hayatına son vermiş. aile full eğitimli, türkiye'nin sayılı üniversitelerinden, bu maalesef bir şeyleri değiştirmiyor ama ilkokul mezunu annemin beni anladığında bana "nasıl mutlu isen öyle yaşa ama dikkat et" derken nalan'ın bu yaşadıkları ve bu sonu kafam almıyor. bu bir cinayet!

    homofobi öldürür. lütfen, lütfen bunu yıkın, homofobik iseniz bunun tedavi edilebileceğini, eşcinselliğin hastalık olmadığını bilin. tanımak, anlamak için gideceğiniz her oluşum ve organizasyon size kucak açacaktır. şu yüzyılda homofobi olmasın artık. :(

    31 ağustos 2016 15:49

    2. haberi sol'da görmüştüm odtü'lü bir öğrenci intihar etmiş diyerek yayınlanmıştı haber sadece isminin baş harfleri vardı belki utandırır ailesini soyadı. (yazar: fried green tomatoes)'in yazdıklarını okurken bi an haberle eşleştiremedim adını umdum ki yardım edin gidelim diyecek, sandım ki biri ufak da olsa bi yol bulmuş çevresinin karanlığından kaçmaya.hayatına son vermiş kağıt kesiği gibi değil mi ne kadar kısa iki üç kelime ama çok acı değil mi?

    umudu olan intihar eder mi?planlar yapan,birini seven canından vazgeçer mi?hiç çıkış yolu görememiş demek.yolu kapatanlar rahat nefes almış mıdır?gitmiş işte nalan yeni nalanların peşine düşmüşler midir çoktan?

    dünya bana çok ağır geliyor,taşıyabileceğimden,paylaşabileceğimden daha fazla acı var.gülmek için her fırsatı değerlendir, her şeyle dalga geçerken her geçen gün gerçekten mutlu olmakta çok zorlanıyorum.

    hepimizi öldürmeden rahat uyumayacak insanlarla beraber yaşıyoruz benim onlara zarar vermeye vicdanım el vermezken onlar tek tek öldürecekler bizi.

    31 ağustos 2016 16:10

    ilginizi çekebilecek benzer başlıklar