1.
8 Kasım'da nikahlandık ((gizlinot: nikahlandık demek de çok komikmiş dhdhhd)) Pandemi sürecinde nikahlandığımız için Kadıköy evlendirme dairesinin 375 kişilik salonunda 100 kişilik kontenjan ayrılmıştı. Kişiler maskeliydi. Biz de başta maske taktık ama nikah kıyılırken çıkardık. Pandemi sürecinde evlenmek harika. Kimsenin elini öpmek zorunda kalmıyorsunuz (malum Türk adetleri), kimseye sarılıp öpmek zorunda da kalmıyorsunuz, tavsiye ederim :)
2.
Pandeminin aslında pek pik noktasında olmadığı ama tedbirlerin üst seviyede olduğu haziran ayında nikahımız oldu. içeride sadece 10 kişi vardık. nikah şahitleri de aileden olabilir dendiği için annelerimiz nikah şahidi oldu. en güzel tarafı bu oldu diyebilirim. bir de kimi şahit yapıcam derdi olmadı. az kişi olması da kötü değildi, gayet mutluydumç
ama nikah memuru, sözüm sana. berbat ötesi bir nikah kıydın. adımızı bile sormadın, belki ben başkasıyım geldim oturdum oraya. sesin bomboş salonda duyulmadı bile. sanki adamı silah zoruyla getirmişiz de nikah kıyıyormuş gibiydi.
ayrıca video çekimleri ve fotoğraflar, hayatımda gördüğüm en berbat çekimlerdi. flaşı basmış suratımıza, adeta bir beş kilo makyaj yapmış gibiydim. adam fotoğraf çekerken arkadaki çerçeveyi bile referans alıp düz çekememiş. üsküdar belediyesi pişmanlıktır diyebilirim kısaca.
neyse ki pandemi sonrası düğün değil ama eğlence yapma planımız var hala. sırf düzgün bir videosu olmadığı için sembolik bir nikah seremonisi bile yapabilirim. o kadar berbattı kısaca.