1.
Nişantaşından akaretlere inmek en büyük hobim. İndikten sonra kendimi şampiyon ilan ediyorum. Sanki saatlerce cardio yapmışım gibi. Deliyim ben galiba
2.
bugün az biraz modernite, medeniyet havası alayım diye gittim. sonuç olarak en az 2 karısı olan arap turist soluyup geri döndüm. çoğu dükkan, iş yeri boştu, kiralığa çıkartmışlar. ülkenin ekonomik durumunun bir özeti bu da sanırsam.
bir de güneş gözlüğümü kaybettim. unuttuğum pastaneye 5 dk sonra geri döndüğümde yoktu. çok üzüldüm, bu ayın harçlığı da toptan güneş gözlüğüne gidecek. o gözlüğü takmak nasip olmasın sana gözlüğüm cepleyen insanımsı.
3.
House cafenin ordaki şüşko köpek. Bilenler hatırladı bile :) (gizlinot: Nişantaşı simgesidir benim için)
4.
hiç öyle dizilerde, filmlerde gösterildiği gibi sadece elit kesimin gezip dolaştığı bir yer değildir. hatta bazen osmanbey metrodan teşvikiyeye yürümek kalabalıktan dolayı işkenceye dönüşür. buna rağmen gitmenize engel değildir. çünkü içindeki insan sayısından ve niteliğinden bağımsız olarak çok güzel bir semttir. kedileri, köpekleri bile tosun gibi, uysal ve huzurludur. sanıyorum caddenin oralar değil de, maçkaya doğru gittikçe kalabalık azalır ve bu bölgeler yaşamak için ideal yerlerdir.