yeni
popüler
sorular içinde ara
yeni soru sor
son sorular
son cevaplar
kategoriler
  • süslü
  • moda alışveriş
  • kuaför & güzellik merkezi
  • sağlık
  • spor
  • gönül işleri
  • aile arkadaş ilişkileri
  • cinsellik
  • eğitim & kariyer
  • seyahat
  • pet
  • sanat
  • bürokrasi
  • diğer
girdi yaz
medya ekle
  • linki kopyala
  • şikayet et
  • girdiler (13)
  • medya (0)
tarih
oy (güzelinden)

1. Olağanüstü hal kavramının kısaltılmış şeklidir. Olağanüstü yönetim usullerinin uygulandığı hallere verilen isimdir. Bu rejimlerde yönetim makamlarının yetkileri kanunda belirtilen olağan rejimden farklı olarak daha geniştir. Doğal afet durumlarında, kamu düzeninin bozulduğu hallerde, toplum için tehlike yaratacak salgın hastalıklar ve ekonominin ciddi anlamda bozulması hallerinde başvurulur. Olağanüstü hal rejimlerinde yönetimin uyguladığı usullere karşı yargı yolu kapalıdır ve bu yolla denetlenmesi de mümkün değildir.

1982 anayasında iki şekilde düzenlenmiş. Sıkıyönetim ve seferberlik. Bunun kararı meclistedir ve meclis ancak 6ayı geçmemek üzere sıkıyönetim veya seferberlik ilan edebilir, gerektiği hallerde yine kanuna göre uzatılabilir. Buna göre ayanasada tanınmış olan hak ve hürriyetler sınırlandırılır veya tamamen ortadan kaldırılır. Bunun sınırı da uluslararası anlaşmalara aykırı olmamak ama iç hukukta denetimi olmadığı için yaptırımları da sınırlıdır malesef.

Olağanüstü hal rejiminin uygulanması için 1983 tarihli bir kanun çıkarılmış ve sonrasında kararnameyle Olağanüstü hal bölge valiliği kurulmuş ve o dönemde bingöl, van, tunceli, diyarbakır, hakkari, şırnak, elazığ, mardin ve siirt illerinde olağanüstü hal ilan edilmiş ve terörle mücadele kapsamında olağanüstü hal rejimi uygulanmış. Zamanla bazı iller değişse de en son 2002 yılında ortadan kalkmıştır.

Karanlık yılların rejimi olarak da adlandırılmaktadır. Köy koruculuğu bu dönemde ortaya çıkmış, tecavüz hırsızlık vs gibi bir sürü suçlara bulaşmışlardır. Ohal dönemi jitemle, faili meçhullerle, cinayetlerle dolu bir dönem olduğundan karanlık yılların rejimi denmiştir. 55 bin 371 kişi gözaltına alınmış, 4bin 799 kişi de hüküm giymiş. Binlerce köy boşaltılmış ve binlerce insan zarar görmüş. Sayısız hak ihlalleri yaşanmıştır.

Ukte: femme

16 mart 2016 21:40

2. bize hep ohal.

20 temmuz 2016 23:53

3.  ohal nedir?

21 temmuz 2016 00:06


4. Darbeyle siçtılar, OHAL ile sıvıyorlar..

21 temmuz 2016 00:28

5. oha-l

21 temmuz 2016 00:46

6. genelde sıkıyönetim ile birlikte anıldığından hep karıştırılan bir şey ohal, aslında geçmiş tarihimize bakıldığında çok da yabancı olmadığımız bir anayasal terim. cumhurbaskani başkanlığında toplanan bakanlar kurulu aracılığıyla kanun hükmünde kararname çıkararak daha seri bir şekilde hareket edebilmesini sağlayan, valilerin yetkisini özel yetkilerle arttıran bir süreç.

bir de biz sivilleri ilgilendiren en önemli şey kimlik belirleyici belge taşıma mecburiyeti o yüzden kısa mesafe bile olsa asla kimliksiz çıkmayalim buna ekstra dikkat etmek lazım.

21 temmuz 2016 00:48 22 temmuz 2016 19:52

7. 26 yıllık kısacık ömrümde bir çok siyasi skandala şahit olmuş olsa(k)m da hiç bu kadar korkmadığım haldir. çok acılar yaşandı, bitecek dedik, umut ettik, güzel günleri düşledik. şimdi kanser gibi sadece son bulmasını bekliyoruz.

21 temmuz 2016 10:19


8.

Olur da soruşturulursanız.... (alıntı:  link

AYÇA SÖYLEMEZ

Diyelim ki, adınız, bir izleme tutanağına takıldı; arkadaşınızla kahvede otururken ya da sadece yolda yürürken ya da sizi bambaşka sebeplerle sevmeyen bir komşunuzun ihbar mektubuyla.

Bir soruşturmaya karışmanız an meselesi. Soruşturulunca ne oluyor?

Eğer, Terörle Mücadele Kanunu (TMK) ya da Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 302 ve sonrasındaki maddelerden, ‘örgüt’ kapsamındaki suçlardan soruşturuluyorsanız, sizi şunlar bekliyor:

Öncelikle yurtdışına ‘kaçmayın’ diye pasaportunuz anında iptal edilecek, hatta 673 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ‘genel güvenlik bakımından mahzurlu görülürseniz’ (ki görülüyorsunuz), eşinizin pasaportu da iptal edilecek.

Sizi yurtiçinde tutmakla kalmıyorlar, hakkınızda yakalama kararı çıkarılacak.

Eğer şanslıysanız da sokakta yakalanırsanız, OHAL Kanunu madde 11/c kapsamında üstünüz, aracınız, eşyalarınız sorgusuz sualsiz aranacak, tüm eşyalarınıza ‘delil’ olarak el konulacak. Gözaltına alınacaksınız.

Eğer o kadar şanslı değilseniz, eviniz basılacak. Size ya da birlikte yaşadığınız kişiye ait olduğuna bakılmaksızın kitaplarınız, notlarınız, mektuplarınız talan edilecek, belki kedinizi tekmeleyecekler.

668 Sayılı KHK’nin verdiği yetkiyle, evinizde, işyerinizde ya da o gün kaldığınız evde arama yapmak için mahkeme kararına da gerek yok. Savcının emri ve polisin marifetiyle talan evinize geliyor.

Aynı KHK ile arama sırasında savcı bulunması da gerekmiyor, tüm yetki poliste. Neye el konulacağını, neyin aranacağını polisin keyfi belirliyor. Arama kararları varsa, el konulacak veya incelenecek belge veya kağıtların neler olacağına da yine 668 Sayılı KHK’nin 3/h maddesiyle polis karar veriyor. Hatta ‘tanıklıktan çekinebilecek kimseler’ statüsündeki insanların (mesela eşiniz) belgelerine veya yazılı herhangi bir eşyasına el koyma yetkisini de aynı maddenin bir sonraki fıkrası veriyor.

Bu sürecin sonunda yine gözaltına alınacaksınız.

Gözaltında sizi OHAL’in ilk kararnamesi karşılayacak. Buna göre, gözaltı süresi 30 güne kadar uzayabilir. Gözaltında 30 gün kalmayabilirsiniz ancak sizi beş gün avukatınızla görüştürmeme yetkisine sahipler. Beş gün ila 30 gün arasında değişen süre, size yapacakları işkencenin görünürdeki izlerinin ‘görünmez’ olması için geçen süreyle doğru orantılı.

Tutuklanana veya tutuklanmaya sevk edilene dek savcı veya hâkim yüzü görmeyeceksiniz. Eskiden poliste konuşulmaz, ‘Savcıya ifade vereceğim’ denirdi. Yok, olmuyor artık. Savcı ifadeye bile çağırsa, polise gönderecek, polisin aldığı ifade üzerinden de direkt mahkemeye sevk edecek.

(Yani, tüm işlemler polis tarafından hallediliyor, savcı dosya üzerinden tutuklama istiyor, hâkim de tutuklama talebiyle sevk edildiğiniz için beş dakika içinde tutukluyor. Yargı artık jet hızıyla işliyor.)

Ve hapishanedesiniz.

Hapishanede eskiden, üç arkadaşınızla görüş yapabiliyordunuz, artık yasak. Eskiden kitap okuyabiliyordunuz, artık yasak. Ailenizle her hafta görüşebiliyordunuz, artık yasak.

Avukatınızla görüşmeniz de en az altı aydan başlayarak yasak. Cumartesi günü kabul edilen 676 Sayılı KHK’ye göre bu madde sadece hükümlüler için geçerli ancak tutuklular da hâkim kararıyla bu hükme dahil edilebiliyor.

Zaten avukatınızla görüşmeniz de dinlenecek, izlenecek, kaydedilecek. Hatta avukatınızı savcının gözü tutmazsa azledebilecek.

Gözaltında da hapishanede de yalnızsınız. Tek kişilik hücrede, aile veya arkadaşlarınızı görmeden aylar geçecek, belki bir avukatla konuşmadan hatta neyle suçlandığınızı bilmeden ilk duruşmaya çıkacaksınız. Aylar, yıllar sonra çıktığınız bu ilk duruşmada, avukatınız sizi duruşma ortasında bırakıp giderse, yargılanmaya da, KHK 676’nın verdiği yetkiyle, tek başınıza devam edeceksiniz.

Üç ay OHAL, 10 KHK’nin sonucunda kalan haklarımız bunlar, geçmiş olsun.

2 kasım 2016 18:49

9. türkiye'de çıkar için olan haldir. başkanlığı getirmek için yapabileceklerin son sınırına kadar yapıldığı fakat insanlar ölmesinin umursanmadığı haldir.

normalde patlamaların engellenmesi gerekirken, umursanmadığı haldir.

ama yol yapıyorlar diyen beyinsizlerin yapılanları umursamadığı sözde "olağanüstü hal"dir.

11 aralık 2016 00:47

10. 5. Kez uzatılıyormuş, neden daha yasalara uymadan işten atılacak insanlar var, daha hak- hukuk tanımadan yapılacak icraatlar var. Allah sonumuzu hayretsin. 

13 ekim 2017 19:30