oje sürmek

1. gavur ev arkadaşlarım için rocket sciencedan da öte, adeta sihir olan şey. ojeyi sürüp soğuk suyun altına tutunca elimi, böyle büyüdü, büyüdü gözleri, inanamadılar.

2. ete bulaştırmak. sürüldüğünün 2. günü insan içine çıkabilmek.

3. benim için bir rocket science, yüksek konsantrasyon sağlayamayacağım ortamlarda (televizyon izleyerek, konuşarak, sakız çiğneyerek) sürmem namümkün

4. nail perfect denen oje sürme aparatıyla tırnak kenarlarına taşırmadan yapılabilen iş.

5. geçen gün ankara bilkent 2 starbucks'da cici bir hanımın uygulamaktan keyif aldığı aktivite. abi o ne konsantrasyon, ilk baktğımda yeni bir bakteri çeşidi tespit etti, onu inceliyor sandım.

6. asla ama asla kusursuz şekilde başarılamayan olay benim için

7. tutkudur kendisi. bişeylere yoğunlaşmak istediğimde oturup oje sürerim. kafamı toplar kalkarım. koku da mayıştırıyor olabilir bilemedim bak şimdi.

8. bana mutluluk veriyor.. nedense oje sürdükten sonra kendimi iyi hissediyorum :)

9. özen, dikkat ve zaman isteyen eylem. bazı kadınlar bunlara üşenecek olmalı ki oje sürmek yerine dökülmüş oje ile gezmeyi tercih ederler.(ybkz: yapmayın )

10. bir meditasyon cesiti. oJenin kalitesine, rengine, fircasina gore yaklasik 2 ya da 3 sarki dinleme suresinde gerceklestirilen bir terapi adeta.