pancaketea

1. Girdi silmesi sabahtan beri gelen eksi oyları gormektrn yoruldugundan olan yazar.

Kategorize etmeyi seeven, bununla eğlenen, kendi alınmadığı için insanlarinda alınmadığını düşünüp yamulan yazar

Kendiini zaten doğru ifade edemeyen, bu işi beceremeyen yazar,

Kendini çok üstün gören insanlara sinir olan yazar

Gerisiyle hiçbir problemi olmayan yazar

Hadiyandani seven, samimi bulan, maruz kaldığı eleştirileri haketmedigini düşünen yazar

Herkesi tanımayan, anlayamayan, sadece insanlardan yorgun düşmüş, zaten yalnız yazar.

İnsanlar bencil, aptal, kötü olabiliyor. İnsanlar çok iyi anlayışlı sevimli olabiliyor. Ben kötü niyetli değilim.

Gülmeyi eğlenmeyi seven, dalga geçilen ve geçen bi insanım. Abuk bi yapım var kabul. Ama neysem oyum. Girdi silmem fikir değiştirmekten degul, hakikaten eksilenmenin verdiği bi yorgunluktan.

Merak edenler için hastayım, yatak döşek yatıyorum, bi konuda fikir beyan etme gibi bi hataya düştüm.

2. Bıkmış yazardır. Gidiyor

3. psikolojiyle hanginiz ne kadar ilgileniyor bir fikrim yok ama en azından kişilik tipleri hakkında biraz fikir sahibisinizdir diye düşünüyorum.

İnsanları kategorize etmek de kişinin bilincinin oluşmasının başlamasıyla oluşan bir durum. Aksini düşünen varsa da her cümleyi herkese aynı şekilde mi anlatır bunu kendisine sorması gerekiyor. En basit bir cümleyi bile birine söylerken o kişinin kafamızda belirlediği imajı/sahip olduğu sosyal rolü vb. göz önüne alarak cümle kuruyoruz.

İnsanları kategorize etmek bu kadar doğal bir durumken neden 'süslü' kategorize edilemesin?

Sonuçta burası fikir paylaşılan bir platform, farklı görüşü olanlar o başlık altına görüş bildirmek yerine farklı yerlerden laf sokmayı tercih etti. Kendisi de yazdığı entry'yi kaldırmakta özgür.

hadiyandan konusuna gelince de, olayı canlı takip etmemişti ve gün içerisinde olayla ilgili farklı bilgiler elde edince fikri değişti.

Fikri değiştikten sonra o entry'yi değiştirmemesi için bir sebep var mı? Daha da komiği değiştirme/silme hızına bile laf atılmış.

Anket yapalım, bir konudaki görüşümüz ideal olarak kaç dakikada değiştirilmeli:')

güncel olaylarla ilgili eyyorlamam bu şekilde.

Tanım vermek gerekirse de (yazar: pancaketea) üslubu her insanın anlayabileceği gibi olmayan, aşırı tatlı ve iyi niyetli, çok da samimi bir yazar.

4. arkadaş ilanları sayesinde eşleştiğim yazar, o günden beri konuşuyoruz. gün içinde fikirlerinin değişmesine ben de tanık oldum, hatta sebep bile oldum bence (gizlinot: eski konuları okumuştum ondan bahsettim emineizm falan) - ben olayın iç yüzünü bilmediğimden/ilgilenmediğimden hadiyandan konusuna girdi girmedim o yüzden burada sevgili pancaketea'nin de düşüncelerini desteklemek/eleştirmek gibi bir tutuma girmeyeceğim. eleştirebileceğim tek nokta üslubu olurdu, tanımadığım birini eğer cidden saçmaladığına inanmadıysam eleştirmeyeceğim- sevdiğim tanıdığım birini de buradan eleştirmeyeceğim için bu konuda da susuyorum. zaten mesele biraz o ve gücendirdiği insanlar arasında.

tanım : kendini iyi ifade edemeyip, yıprandığına tanık olduğum için üzüldüğüm tatlı yazardır.

5. Öncelikle kendimden az bahsetmek istiyorum:

Genel olarak değişik bir insanım. Kin gutmem. Herkesi severim. Kötü olduğum insana ertesi gün çağırdığında ilk koşan da olabilirim. Gocunmam etmem.

İkincisi en sevmediğim şey kendini üstün görme ve haksızlık. Bu ikisi damarımı fena patlatır.

Üçüncüsü çok düşüncesizce konuşabilirim, dediğim gibi çünkü insanların benim gibi "ben kimim ki kirilayim aman canım" dediğini zannederim, kendimi de sert eleştiririm, başkalarına da aynısını yapabilirim, ama sorun burada çıkıyor. Fakat bu artık onemsenecek bi durum değil, insanlar glutene kötü bakmıyorsun bile diye senden nefret edebiliyorken. Yıl 2016. Hayat şartları. Herkes alıngan.

Dördüncüsü, fikirlerimi değiştiririm, kesin ve net cizgilerim yoktur, aklıma yatan herşeye ikna olurum. Et yemeyi psikopat gibi savunan ben, vegan arkadaşımın bi cümlesiyle duruma çok mantıklı yaklaşmaya başladım.

İşin özeti, toy, içinden geldiği gibi yaşayan, Hiçbirşeyi çok iplemeyen, insanları seven biriyim, ve cidden tek kendimle gurur duyabildigim yanım olan affediciligimim ötesinde basit bi insanım. Dediğim gibi ben kirilmam, karşımdaki de kırılmasın gibi bi yanılma (yamulma) durumum var.

Entrylerimi sildim çünkü binyuz kere eksilenmek, sabah 7de kalkacaksaniz ve gerçekten yorgunsaniz, hastalıktan geberiyorsaniz, cigerleriniz cokmusse zor oluyor. Yani senede 1-2 boyle akut bronşit vakası geçiriyorum ama ağır geçiyor. Ciğerler ve vücut pert. Ağrı korkunç. Çekilemez bi haldeydi benim için. Minnoş bi kalbim var benim, camyarmasi kadar iplemez değilim yani.

Geri döndüm çünkü hepinizi affettim gene hemen ve kirilmalik bi durumumun da olmadığını hissettim, bu sebeple temelli gitmekten vazgeçtim. Yaziyom okuyom işte. Çok da seyetmeye gerek yok.

Part 2 de ise bugünki düşüncelerimi kisaca ozetleyip sizi rahat bırakacağım.. Geliyor ikinci entry.

6. Part 2, 18 Ekim 2016 tarihindeki hadiyandan lincimsisine ithafen;

Akşam gördüm olayları, hadiyandanla alakalı olayı da, sözlükte benden önce vuku bulmuş o jurnal olayını da bilmiyordum, bi olay vardı ama yani çok bilgi yoktu.

Normalde insanları böyle hissederim bence, iyi mi kötü mü sezersin ya öyle, çok kasan insanları falan da kolaylıkla ayırt edebilirsiniz ya hani, çoğu kişi hadiyandan için öyle olduğunu savunmuş, pucaya benzemesi, zorlama popülerliği, daha birçok şey. Ben herşeye rağmen o kadında farklı bi enerji sezdim, bu sebeple hep iyi yaklasimli oldum, ha hiçbir tanisikligim yok, tamamen yazılarından, ama pucxa falan diyeceğim kadar taklitçi gelmedi bana hiçbir zaman. Ben de yorum yapma gafletinde bulundum hasta hasta yatarken insanın canı sıkılıyor.

Sonra olayların icyuzuyle, beynim alert sinyalleri verdi, hoşlanmadığım elektrikler almaya başladım, fikirlerim değişmeye başlayınca kendisine daha mesafeli bi entry girdim ilkini silerak amma velakin kendi durumunu açıkladığı entrysiyle tekrar samimiyetimi kazandı, yani yalan veya değil bilemem sadece ben inanıyorum, bu sebeple de tekrar savundum.

Öncesinde de hunharca eleştirenleri hunharca eleştirdim, işin dalgası bana ait olmayan beyaz süslü adlı bir lakap kullandım ve bu, sevdiğim bir yazarın bana uktesini gondermesiyle beyaz süslüler adlı başlığı doldurdum. Tamamen eğlencesine gerçek elitler ve elit olmayanlar gibi kategorilere ayırdım. Biraz daha spesifikti ama. Fakat True elit saydığım kişiler hariç diğerlerine verecek ornegim dahi yoktu. Kimseyi bi gruva sokmamistim kendi kafamda çünkü. Kimileri bazı kategorilerime uyan yazılar yazıyordu ama kimin kim olduğunu bile hatırlamıyorum, kimseyi yaftalamam yani. Bu da nadir olan bişey. Ama esas muhattap, çok alıngan insanlardı.

Prenses masalı vardır ya, 100 kat yatakta uyuyan prenses, en alttaki yatağın altındaki bezelye tanesini hisseder diye. Eminim bu sözlükte çoğunuz karşılaştı.. Bu kimselere special snowflake tabirini uygun gördüm. Fakat kendime bu hususta muhattap aldığım biri bile yokken kimileri alınıp bana karşıt entryler girmeye başladi, başka başlıklardan burdan ordan.

İlk entrymde de belirtmiştim, şu şu şu sebeplerden Linç etmişsiniz, neden bu kadar batıyor vs vs.

İnsanlar alınmayı seviyor. Benim de açıklama yapacak gücüm kafam yoktu. Şimdi yapıyorum.

Eğlenen gülen, kendisuyle dalga geçen, geçilmesine izin veren, kendine değer veren ama öyle ben kimim ki niye kirilayim diye düşünüp geçen, normal biriyim. Evet zirtopoz oluyorum bazen, sivri oluyorum, dobra, patavatsız ne derseniz. Ben 9gag okuyan, oradaki mizaha alışkın biriyim. Bunun sonuçları burada acı oluyor.

Kimse alınmamalı gibi bir ideolojideyim. En yakın arkadaşıma seni kessek Afrika doyar, başka arkadaşıma sivrisineğe benziyosun falan diyen bi insanım. Kendimle ne dalgalar geçiyorum varın siz düşünün. Acımasızlık değil biraz fazla netim.

Benim içim dışım birdir, bazen sövesim geliyor, sovemiyorum, en çok ona üzülüyorum. Ama kaç defa daha şahit olduğum gibi burda ve dış dünyada, beni anlamayan, anlamasını bekmeyecegim ve bunu hoş gorecegim, bana olduğumdan çok farklı biriymişim gibi davranacak çok insan var. En üzüldüğüm nokta olmadığım şeylerin etiketini yemek olur. Çok konuştum. Görüşürüz. Buralarda ürün yorumluyor olacagim

7. bu kadar fikir özgürlüğü oo herkes kendi fikrini belirtmelidir herkesin fikrine saygı duymalıyız söylemlerinin cirit attığı bir platformda bu yazar da fikrini belirtti ve çoğunluğa ters düştü diye neden başlığı açılıp linç ediliyor anlayamıyorum? siz nasıl olumsuz fikirlerinizi girdiyseniz (yazar: pancaketea) da olumlu fikirlerini girmiş? ee o zaman (yazar: hadiyandan) hakkındaki düşünceleri olumlu olanlar da sizin başlığınızı açıp linç etsin ya var mı böyle saçmalık? bassaydınız eksinizi geçseydiniz sizin gibi düşünmedi diye bir linç de bu kişiye başlatmak nedir?

8. Girdisindeki kaygılı burhan altıntop özgüvenine öykünerek, ancak kesinlikle yazar isminden veya orjinal girdisinden bahsedip hedef göstermeden yazdığım girdiye çok sinirlenerek başlığımı açmış, beni hedef göstermiş ve linç etmiştir.

Yukarıları okuyunca kendisinin az olmadığını düşündürtüp gülümsetmiştir. (gizlinot: keh keh )