1.
altıncı his dediğimiz, duyularımız dışında hislerimizle algılama, telepati, ölümden sonraki hayat, ölülerle iletişim, telekinezi, durugörü gibi paranormal olayların içine dahil olduğu "bilim". bilimi tırnak içinde yazdım çünkü bazı kişiler bunun bir bilim olmadığı kanaatinde. hatta paranormal olaylara inanmayanlar böyle bir şeyin varlığını bile kabul etmiyorlar.
ben bir süre bu olaylara merak saldığımdan biraz araştırma imkanı buldum. psişik güçlerinin insanın kendisi tarafından rutin çalışmalarla geliştirilebileceğini düşünüyorum. ancak bunun yanında bu yeteneklere doğuştan sahip olan insanlar da var. ülkemizde her ne kadar "medyum" olarak tabir edilen bu insanlar parapsikoloji terimini karalasalar da, karanlık yöne çekseler de bu yeteneklerini kötü bir amaç gütmeden kullanan insanlar mevcut.
mesela amerikadaki cinayet vakalarında polisin katil zanlısını bulmakta zorlanınca medyumlara danışması olağan bir şey. ve bu insanlar sahip oldukları durugörü yeteneği sayesinde suçlunun bulunması için gördükleri ipuçlarını polisle paylaşarak çoğu vakanın çözülmesine yardımcı oluyorlar. hatta bununla ilgili national geographic'in (link: https://www.youtube.com/watch?v=zcjVL4DA5C8 şu) belgeselini izleyebilirsiniz.
çok gizemli bir konu ve beni biraz ürkütmüştü açıkçası. biraz komik olacak ama cinlere karışıp kafayı sıyırmaktan tırstım (gizlinot: swh) yine de hala ilgimi çekiyor. hatta bir ara telekineziyle kafayı bozup kendime yaptığım psi-çarkı döndürmeye uğraşıyordum. lakin beceremedim. ya da yeterince çalışmadım. bilmiyorum. ama sanırım en çok aklımı kaybettiğim yer arkadaşımın annesinin vefat etmesiyle birlikte onun annesiyle bir şekilde iletişim kurmaya çalışmam oldu. tabii ki onda da tırstım ve beceremedim neyse ki. becerebilseydim de herhalde delirirdim. 18. yüzyılda yaşasaydım cadı diye beni yakarlardı muhtemelen. (gizlinot: swh)
kısacası bazıları için aptalca ve hiç olmayan bir şey, çünkü kanıtlaması zor. hakkında özellikle de internette çok fazla yalan ya da yanlış olduğu belli olmayan deneyim bulabilirsiniz. bu konu "ay ben de tam seni arayacaktım, sen beni aradın" mevzusu kadar baside indirgenecek bir konu da değil.
ukte: (yazar: cerberus)
16 eylül 2015 19:05
16 eylül 2015 19:07
2.
Lisede bir hocamız herkes en iyi arkadaşının yanına otursun demişti bir gün. Ben zaten yakın arkadaşımla oturduğum için hemen gönüllü olduk merakla. Şimdi lethe sen aklından bir meyvenin genel özelliklerini düşün dedi. Şeftali düşündüm ve kafamda tasvir etmeye başladım. Dışı tüylü içinde çekirdeği var yumuşak vs diye. Arkadaşım gözlerini açtı ve şeftali dedi. Millet inanmadığı için aynını karpuz ve patlıcanla denedik yine oldu. Sonrasında hoca müfredatta olmasa bile bu konudan bahsetmişti biraz. Geçmişte empati konusunda insanların çok yol kattetiğini ve psişik olarak birbirlerinin düşüncelerini hissedebildiklerini ya da anlaşabildiklerini, ama bunu tehlike olarak gören hükümdarların vs. Bu kişileri katledip bu konularla ilgilenmeyi yasakladıklarını anlatmıştı. Araştırmayı çok istemiştim ama koca tarihte üstü örtülmüş bir meseleyi nasıl bulacağımı bilemediğimden üzerine düşmemiştim. Ama çok ilgimi çeker bu tarz olaylar. Sizde anlatın süslüler keyifle okuyayım.
3.
benim anlatacağım olay parapsikoloji ile açıklanabilen birşey mi bilmiyorum. ama sevgilimle aramda sürekli şöyle bir durum gelişiyor, diyelimki benim başım ağrıyor ve ben ona bundan bahsetmiyorum, bir süre sonra o bana mesaj atıyor "başım çok ağrıyor" diye. yada diyelimki o kendisini halsiz hissediyor, ve o sırada benim bundan haberim yok, birden bana halsizlik çöküyor ve daha sonradan aynı saatlerle halsiz hissettiğimizi öğreniyorum. moralimiz bozuk olduğunda da aynı durum gerçekleşiyor bazen. mutsuz olmamı gerektirecek bir durum yokken birden çok üzgün hissetmeye başlıyorum, ve ona nasıl olduğunu sorduğumda moralini bozacak bir olay yaşamış yada birisiyle tartışmış oluyor. hatta bir keresinde benim regl olduğum dönemden haberi olmadan karnı ağrımaya başlamıştı. böyle okuyunca saçma gelebilir ama bunu gerçekten yaşıyoruz. ve bazen korkuyorum neden böyleyiz diye. tabiki her zaman olmuyor bu, ama başımıza çok geldi. bu konuyla ilgili biraz araştırma yaptım ve "paylaşılmış psikotik bozukluk" diye birşeye ulaştım. fakat o durumla ilgili getirilen açıklamalar bizim bu yaşadıklarımızı yeteri kadar açıklamıyor. bizimki bir sanrı değil, gerçekten yaşıyoruz bunu. parapsikoloji ile ilgili olabileceğini düşünüyorum ama emin değilim. bu durumla ilgili bilgisi olan süslüler varsa paylaşırlarsa sevinirim.
4.
"iti an çomağı hazırla" tam bu durum için söylenmiş.