1.
ilk tanıştığım kitabı "kırmızı defter". tesadüflerin (!) (daha doğrusu "vardır her şeyde bi hayır" durumunun) anlatıldığı yaşanmış hikayelerden oluşan bir kitap.
ama benim gözümün nuru "yükseklik korkusu"dur. kapağının sadeliğinden bordo rengine, kitabın hikayesine kadar çok sevdim. kütüphanede karşıma çıkmanla içimde yer etmiştin zaten. paul auster'ın bende yeri de başkadır. sıradaki okuyacağım kitabı "man in the dark" :)
2.
BOYLAM
Karanlığı raspalayan,
Eğik ışıklar altında
Yaz boyunca kumullar yaratan eller:
Taşların ufalanıyor
Yeniden yanında yatmak için.
Şeffaf bir perde,kuzgunun gözkapağı
Yaban güllerinin cehenneminde kızarmış
Erkenci bir yıldız,
Sabaha karşı uyandırıyor seni,cahil,saf,
Ve insan adlarıyla dolduruyor
Gölgeni.
Geceye uyaklı.derin keder.
Şuracıkta.
Duvar yazısı isimli şiir kitabından sevdiğim bir şiiri.
3.
sonbahar bu yazarın mevsimi olmalı bence yani böyle kategorize etmek saçma olabilir ama gerek kitaplarının konuları gerek dili olsun insanın ilkbahar yaz heyecanına ayak uyduramayacak bir karamsallık vardır o yüzden paul auster'ın hiç kitabını okumadıysanız ilk yağmurlarla bir tane alıp okumalısınız ve hangi kitabını alırsanız alın pişman olmayacağınızı emin olabilirsiniz.