popmundo

1. Eskiden popomundo, sonra popmundo olan; bir dönem ciddi bağımlılığım olmuş oyundur. Oyunda amaç tek başına ya da grup kurarak bir popstar olmak. Benim aklımda uzun süre online olmadığımda sersefil mezarlıklarda dolanan oyundaki karakterim ile kalmış. Bir de konserde mutlaka bir iki domates fırlatırdı seyirciler. Çılgın partiler yapıp otel odasını dağıtmak da popmundo'nun olaylarındandı. Güzeldi ya hu. (gizlinot: bi girip eski günleri yadedem )

2. lise döneminde yani henüz popomundo iken çok severek ve bağlılık göstererek oynadığım oyundu. karakterim turneden turneye gider, albümlerim iyi satışlar yapardı. o zamanlar tabii kullanım daha kolay. vip ayrımı bu kadar abartı değil. topla puanları, ver konserleri, kazan paraları şeklinde ilerliyordum. sonra ne oldu nasıl oldu orası hiç net değil bir arkadaşıma devrettim hesabı. ama daha o an pişman oldum. o kadar başarılı karakter devredilir mi...

şimdi benim için 8. karakterimi açtığım oyun olarak varlığını sürdürmekte. ara ara aklıma geliyor giriş yapıyorum ve tabii ki karakterim ölmüş, yeni bir karakter seçiyorum.

tabii artık eski karakterinizi belirli bir seviyede gerilemesi koşulu ile seçebiliyorsunuz. bu da bir artı olmuş.

3. daha bugün aklımdan geçen, sözlükte başlığını açmayı düşünüp, adını hatırlayamadığımdan açamadığım oyun. oha diyorum gerçekten yıllar sonra bu oyun aklıma gelsin ve o gün sözlükte başlığı açılsın. galiba (yazar: sutlukahve ) ye telepati yoluyla ulaştım, bilmiyorum.

bir ara bağımlısı olduğum oyundu. 3 arkadaş oynardık ve hepimiz rock star olurduk. oyuncuların çoğu yabancılardan oluşurdu o yüzden popüler olmak için şarkı isimlerini ingilizce seçerdik. ortaokuldaki ingilizcemle seçebildiğim şarkı isimleri; "I love you, please don't leave me, don't cry..." hsldjdfs

konser falan verirdik, kimse gelmezdi üzülürdük. 10 kişi gelince sevinirdik... en gıcık olduğum kısmı iş bulmaktı. gazetede iş ilanlarına bakmak vs.

birçok sevgilim olmuştu ama hiçbirini benimle evlenmeye ikna edememiştim. oysa ki bütün arkadaşlarımın çocuğu falan olmuştu (gizlinot: 5 yıl sonra olacakları öngördü ). çocuklarının da ayrı profili vardı ve onları da oynatıyorlardı. hey gidi günler be. ne işsiz zamanlardı...

ve oyun tarafından bana verilen isim yanlış hatırlamıyorsam Melek Karakaş'tı.

4. Eski karakterimi yeniden dirilterek geri döndüğüm oyun, yeniden dönmek veya başlamak isterse grubuma beklerim. Londrada'yım. Punk rock çalıyorum ve 76 yaşındayım.

Tanım: text tabanlı olduğundan ve çok fazla girmek gerekmediğinden meşgul etmeyen ve ders sırasında oynanabilen güzel oyun. Bu arada geri dönen oyunculara bir kaç haftalık vip hediye oluyor belirteyim.

5. 2007 yılından beri bir küs bir barışık olduğum, oynayıp oynayıp bıraktığım ama 1 yıldan fazla uzak kalamadığım oyun. değişik bir şekilde özletiyor kendini, ne zaman evde boş boş otursam "en iyisi popmundo'ya başlayayım" diyerek başlıyorum.

6. 5000 küsür gündür açık olan, yazı tabanlı, çevrimiçi bir rol yapma (gizlinot: role play) oyunudur. yani oyunda size sanal bir dünya veriliyor ve siz seçmiş olduğunuz karakter gibi yaşıyorsunuz, onun kuklacılığını yapıyorsunuz.

müzik tabanlı bir oyun olan popmundo'da aradığınız her şeyi bulabilmeniz mümkün. oyuna bir kullanıcı adı ve şifre oluşturarak giriyorsunuz. ardından şehir ve cinsiyet seçiyorsunuz. seçeneklerinize göre isim seçenekleri sunuyor size. yaşınızı da seçebiliyorsunuz.

oyuna başladığınızda elinizde neredeyse hiçbir şey olmuyor. oyunda yönelebileceğiniz birçok alan var. yetenek geliştirmeye başlamanız ve xp(deneyim puanı) kazanmaya gerekiyor.

müzik yapabilir, doktor olabilir, başarı avcısı olabilir, siyaset yapabilir, suçlu olabilir(the great heist denen yan bir oyunu var suç hayatı için), zombi avcısı olabilir, forumlarda etkinliklere katılabilir, arkadaş hatta sevgili (gizlinot: tabi ki oradaki karakteriniz için geçerli bu ama oyundan tanışıp da gerçek hayatta sevgili olan tanıdıklarım çok oldu swh) bile edinebilirsiniz.

oyunun içinde oyun hakkında birçok yönlendirici rehberler var. anlaması ve adapte olması zor bir oyun gibi gözükse de bir kere başlayınca kopamıyorsunuz. 2500 küsür gündür oynuyorum. oyunun en güzel taraflarından biri ise karakterinizin size tamamen bağlı olmaması, siz oyuna girmediğiniz zamanlarda bile kendi hayatını devam ettirebiliyor ve siz onun yaptıklarını günlük kısmından kontrol edebiliyorsunuz.

edit: yazım hatası yapmışım.

7. Başlığı görünce içimi nasıl bir hüzün kapladı anlatamam. O kadar güzel zamanlardı ki...  ben baya küçüktüm ya oynarken, orta okul ve lisede oynadım :d vip falan oluyordum. Sayfama saçma şeyler yazıp inanılmaz havalı hissediyordum bak içim kıpır kıpır oldu yine... forumlarda takılmaktan inanılmaz zevk alırdım bide o zamanlar msn vardı, sitede tanıştığım arkadaşlarım olmuştu eğleniyorduk baya :( çok ilginç bir oyun cidden kimin aklına geldiyse öpüyorum günlerimi güzelleştirmişti. Belki tekrar başlarım... 

8. O zamanlar hoşlandığım çocuğun oynadığını görüp ben de başlamıştım. Ama gelin görün ki bende öyle bir sabır yok. Daha İlk günden konserde izleyicilerin kollarında kendimi taşıttırıp düşerek hastanelik olmuştum. Bir daha girmedim sonra. Böyle de değişik bi oyundu.

9. bir zamanlar deli gibi oynadığım oyun. hatta yıl 2007, babama şirket güzel bir motorola telefon vermişti o zamanların en pahalı telefonlarından , tatile gittiğimizde karakterimden ayrı kalamadığım için babamın telefonunu kaçırıp internete girmiştim. telefon faturası 500 lira (ki o zamanlar çoooook yüksek bir meblağ ) gelince evde kıyamet kopmuştu . hey gidi .

10. lisede oynardım çok severdim 7 tane hesabım falan vardı. birini sürekli çalıştırırdım, parasıylan dile dolanan müzik yeteneği kitabı alırdım mesela, daha sonra ana karakterimin evinin anahtarını ona verirdim kitabı eve bıraktırırdım falan :D ahhsahahahhaha inlik cinlik hesabı