puritan

1. Genel prensipleri her alanda saflaşmak olsa da asıl tepkileri kilisenin süsü püsü ile başlıyor. Kilisenin saflaştırılabileceğini düşünen Hristiyan grubu, bakıyor ingiltere'de olan olmuş, herkese " aslında kilise saf olsa,ne kadar güzel olur.." u gösterebilmek için amerika'ya göç ediyor büyük bir kısmı. Amerika'yı "city upon a hill" (tepedeki şehir) yapacaklar, herkes onları parmakla gösterecek, özenecek vesaire...

Azınlıklara karşı en az toleransa sahip topluluklardan biri aynı zamanda.

Ukte (yazar: kopuksuzkahve)

2. türkçesi puriten'dir.

3. 16. ve 17. yüzyılda kilisenin yeni bir reforma ihtiyacı olduğuna inanan ve bu doğrultuda kendi prensipleriyle yaşayan bir grup protestan.

tanrıya olduğu kadar şeytanın varlığına da inançları vardır. hem kilisenin hem de kişinin şeytandan ve kötülükten uzaklaşması için saflaşması (purify edilmesi) gerektiğine inanırlar. süsten, dünyevi zevklerden, en ufak şatafattan uzak durmayı, sadeleşmeyi kendilerine prensip edinmişlerdir. örneğin kilise tiyatrosu okuma yazma bilmeyen halka incilde yer alan hikayeleri performe ederek öğretmeyi amaçlar. ancak puritanlar için tiyatro tanrının sözlerini eğlenceye çevirmektir. eğlence sayıldığı için günah olarak kabul edilen tiyatroların çoğu puritanlar döneminde kapatılmıştır.

puritanlara göre en ufak günah bile cezasız bırakılmamalıdır. hatta hastalıklarla ilgili ilginç bir bakış açıları vardır. eğer bir ailede bir kişinin hastalığı varsa, bu hastalık o kişinin kendisinin veya ailesinden birinin işlediği bir günaha karşı tanrı tarafından gönderilen bir cezadır. bu nedenle hastaların iyileşmesi için yardımda bulunmazlar. "cezasını çekmesi için" hastalığıyla yaşamasına veya ölmesine göz yumulur. çünkü doğru olan budur.

ve son olarak tabii ki bahsetmeden geçemeyeceğim cadı mahkemeleri var. puritanlar hakkında söyleyenebilecek en öncelikli şeylerden biri de paranoyaları olabilir. belli başlı bazı puritanların cadılık hakkında el kitapçıkları dağıtıp cadı olduğundan şüphelenilen kişilerin ifşa edilmesini istedikleri biliniyor. bu da toplumda komşuların bile birbirlerinden şüphe etmesine yol açmıştır. mesela, sara krizi geçiren çocukların annelerinin kendilerine kara büyü yaptığı ve annenin cadı olduğuna dair fikirler fısıltı yoluyla yayılır ve anne cadı yaftasıyla damgalanırdı. şüpheli davranış sergilediği, "farklı" olduğu düşünülen kişiler toplum baskısına alınır sonra da mahkeme duruşmalarına götürülerek cadı olduklarının itirafıistenirdi. cadı mahkemelerinin en bilineni ise massachusetts'in salem kentinde gerçekleştirilmiştir. yanlış hatırlamıyorsam 30 kişi sırf bu mahkemelerce suçlu bulunmuş ve ölüme mahkum edilmiştir.