6.
Açıkçası ilk defa duydum, haberi de 2008 yılına aitmiş yani bayağı bir zaman geçmiş üzerinden. Şaşırdım, garipsedim önce. Sonra düşününce; sindirdim hatta neden olmasın dedim.
Bizim zamanımızda okullarda regl olma döneminde eğitim verilirken; (gizlinot: ortaokul zamanlarıydı) okulun kızları konferans salonuna doldurulur, üstü kapalı bilgiler verilirdi. Bir de içinde bir ya da iki adet numune orkid ve ismi renklenme mi nedir hatırlamadığım bir kitapçık olan poşet verilmişti. Tabii erkekler içerde ne olduğunu ve konuşulduğunu bilirler , çıkınca dalga geçerlerdi "Aldın mı sen de orkidini?" diye. Bazı arkadaşlarımızın çoktan regl olduğunu öğrenirdik ama gizlerlerdi, bilmezdik nedense. Ayıptı olmak, olduğunun bilinmesi, utanma sebebiydi. Saçmalık diz boyu yani. Hatta o kitapçıkta bazı ilk regl olma deneyimleri anlatılmıştı; hiç unutmam bir kızın annesi öğrendiğinde kızına tokat atmış, kızı o şokla sorduğunda: "adettir, al yanaklı olasın, yüzünde güller açsın diye tokat atılır" demiş. Hem kızın hem de benim travmamı düşünün. Anneme sormuştum; "Yok öyle bir şey bizde" demişti.
İlk regl olduğumda ise sakin karşılanmıştı ailenin kadınları tarafından, hatta rahmetli ninem "Hadi sen de kadın oldun artık" demişti. Ama sevmediğim bir tabiri vardı bizimkilerin bile kullandığı "Kirlenmek"... Annem adet olunca "Kirlendim" derdi, hatta senelerce duymamdan mütevellit ben bile bazen sadece annemle konuşurken sarfediyorum bu aptal tabiri, bilinçsizce... Ya da "Hastalandım" derdik, deriz. Dedim ya, sırf duyduklarımızın bilince yerleşmesi, ya da "regl oldum" dediğimde beni anlamıyorlar zannetmem. Görüyorsunuz ya; ne kadar hassas olsam da, aile arasında bile olsa ben de yapıyorum bu hatayı, eleştiriyorum kendimi, kızıyorum hatta.
Ne kirlenmesi ne hastalığı ya, kirli değilim ben, hasta hiç değilim. Doğanın bana bahşettiği en güzel yeteneğin döngüsünü yaşıyorum sadece. Bu döngü olmasa sen olmazdın, ben olmazdım, erkekliğe adım attığı için davullu zurnalı sünnet yapıp, mevlitler okuttuğun oğlun olmazdı. Öyle ya, erkekliğe adım... Yemekler, düğünler, bütün akraba eş dost bir araya gelip o müthiş işler başaracak pipiciğin kabuğunun kesilişini şölenlerle kutlamak. Kadınlığa adımda ne var peki? Payımıza düşen hafif de olsa bir tokat mı? Herkesden saklanıp, babamıza bile annemizin kapalı kapılar ardında gizlice söylemesi mi? Babamızın artık bildiğini bildiğimiz halde, iki tarafın da utanması, ama bunun üzerine hiç konuşulmaması hatta hiç olmamış gibi davranılması mı? Aslan oğlun erkek oluyor da, prenses kızın kadın olmuyor mu?
Söylenecek çok daha fazla şeyler var aslında, maalesef bizim toplumumuzdaki cinsiyet ayrımcı tabulardan biri bu. Tabi bu partiler çoğalır mı, normalleşir mi bilemem ancak; iki kız annesi olarak ileride kızlarım bu olayı yaşadıklarında onları ilk ben tebrik edeceğim, ilk ben kutlayacağım. Çekirdek aile arasında da olsa mutlaka bir kutlama yapacağım. Belki parti olmayacak ancak güzel ve özel bir yemek bile olabilir kutlama için. Kızlarımı babalarına veya başka bir erkeğe utandırmayacağım. Normal olanı yaşadıkları ve yaşayacakları için mutlu olmalarını sağlayacağım.
16 eylül 2016 16:03
16 eylül 2016 16:25